Kreşinlerde (Hristiyan Tatarlarda) Ölüm ile İlgili Örf, Adet, Gelenek ve Ritüeller

201 Kreşinlerde (Hristiyan Tatarlarda) Ölüm ile İlgili Örf, Âdet, Gelenek ve Ritüeller Gelenek, Görenek ve İnançlar Dokuzuncu gün dua etmenin amacı, ölünün ruhunun Xoday (Hüda) tarafından mukad- des sayılan dokuzlar ile bir arada olmasını dilemek maksatlıdır. Ortodoks Hristiyan olan Gagauz Türklerinde de dokuzu uygulaması vardır. Gagauzlarda ölünün mezara konulduğunun dokuzun- cu gününde ölünün ailesi ve yakınları tarafından bir sofra hazırlanır. Bu sofrada papazın bulunup bulunmaması önemli değildir (Güngör ve Argunşah, 1991: 35). İnsanın ruhu bedeninden ayrıldıktan sonra sorgulanmaya götürülür ve kırk gün boyunca sorgulanır ( Tĕgĕ Don’yadyagĕ Tormoş Turında, 2009:4). Kırkıncı günde dua etmek, İsa peygam- berin ölümünden sonraki kırkıncı günde Tanrı tarafından göğe ağdırılması inancı ile ilgilidir ( Tĕgĕ Don’yadyagĕ Tormoş Turında, 2009: 42). Kırkı merasimi, ölen kişinin bayramı olarak kabul edilir. Çünkü Kreşinler kırk gün boyunca mezarda bir sorgu olduğuna inanırlar. Sorgu faslının bitmesi ölü için bayram sayılır. Kırkı ile ilgili merasim evde yapılır ve bu merasime katılacak insanlar, ölünün yakınları ve akrabaları tarafından birkaç gün önceden çağrılır. Bu merasim için özel bir masa hazırlanır, masada çeşitli meyveler, salatalar, yiyecek, içecek ve tatlılar bulunur. Kırkı merasimine katılacak olan kişiler de orta boy bir tabakta çeşitli yiyecekler getirirler. Ayrıca bu merasime katılanların evleri ile merasim evinde tava kokusu çıksın diye koymak pişirilir (K.9, K.11, K.12). Bazı illerde kırkı merasiminde ölünün yakınlarından birkaç kişi minderlerle mezarlığa gider. Ӓ yd ӓ , b ĕ zn ĕŋ b ĕ l ӓ n, utır m ĕ nd ӓ rg ӓ , öyg ӓ kaytabız ! (haydi bizimle, otur mindere, eve dö- nelim!) denilerek kırkı merasimi için ölünün ruhunu davet eder ve onu eve götürürler (K.2, K.3). Ölünün yılı veya yıllığı diye adlandırılan dinî merasim de kırkı merasimi gibi yapılır, fakat bu merasim yapıldığı zaman ölünün ruhu mezarlıktan alınıp eve götürülmez (K.9, K.12). Ölünün yıllığı olarak adlandırılan törene sadece mevtanın akrabaları ve yakınları çağrılır (K.2, K.5, K.6). 2.3.3. Ölünün Eşyaları Kreşinlerin geleneklerine göre ölünün eşyaları genellikle onun akrabaları, yakınları ve ar- kadaşları arasında, bir çeşit hatıra olarak saklanmak üzere, paylaşılır. Ölen kişi vefatından önce bazı kıyafetlerini, eşyalarını belli kişilere verilsin diye vasiyet etmiş ise bunlar onun istediği şekilde o kişilere verilir. Ölüm anında ölünün üstünden çıkan eşyalar ile ölünün eski eşyaları ise yakınları tarafından yakılır. 2.3.4. Ruh ile İlgili İnanmalar Kreşinlerde, ölen kişinin ruhunun ölüm olayından sonra da evde dolaştığı, onun ruhunun ölümünden sonraki kırk gün boyunca kendi evine gelip gittiği şeklinde bir inanç vardır. Eski Türk yazıtlarında can, uçma özelliği olan bir varlık şeklinde algılanmıştır. Canı oçtı (canı uçtu) ifadesi eski Türkçe yazılı metinlerde kullanıldığı gibi günümüz Kazan-Tatar Türkçe- sinde de aynı şekilde yaşamaktadır. Bu ibare, farklı bir şekilde ölümü ifade eder. Canı kuşa benzetmek pek çok halkın dilinde görülen ortak özelliklerden biridir ( Dӓwlӓtşin , 2009: 27). Kre- şinlerde de ölüm sonrasında canın/ruhun başka bir dünyaya uçtuğuna inanılır. Kreşinlerde, öbür dünyada da hayatın devam ettiği şeklindeki inanç/ahiret inancı vardır (K.6, K.11, K.12). Kreşin inancına göre insanın canının öbür dünyaya nasıl gittiğini, oradaki yerinin neresi olacağını ve orada nasıl yaşayacağını biz günahkâr insanlar bilemeyiz.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTgx