Kültür-Çevre İlişkileri Açısından Ankara İli Nallıhan İlçesi Yenice Köyündeki Köy Bayramları
193 Kültür-Çevre İlişkileri Açısından Ankara İli Nallıhan İlçesi Yenice Köyündeki Köy Bayramları Gelenek, Görenek ve İnançlar renlerinin daha çok dinsel içerikli pratikleri ayakta kalmıştır. Yenice’deki bayramlarda da büyüsel pratikler terk edilmekte, kurban, dua gibi pratikler İslamileştirilmekte, bir çeşit adak olan “aş” da hayıra dönüştürülmektedir. Örneğin Çanakkale’de köy hayırları ile ilgili olarak yapılan bir çalışma (Tekin, 2007), hayırı İslami bir pratik olan “zekât, sadaka ve infak kültürü” ile ilişkilendirilerek, köy hayırlarını dinsel bir tören olarak değerlendirmektedir. Köy bayramlarında kurbanın önemli bir yeri vardır. Kurban ile bolluk, bereket için doğaya etki edebilecek güçlerden yardım istenir. Belli bir istek ile kutsal 9* kabul edilen yerin ziyareti sıra- sında sunulan kurbanlardan söz eden Erginer (1997:205) “bu tür kurbanlamalar, günümüz Ana- dolu’sunda daha çok bahar bayramı kutlamalarına dönüşmüştür” demektedir. Toplumsal açıdan bakıldığında kurban bir çeşit yeniden bölüşüm mekanizmasıdır. Köy bayramları da herkesin ka- tılımının sağlandığı böylece paylaşım, aidiyet, birlik duygularının pekiştirildiği yerlerdir. Balaman (1973: 6801) yağmur duası törenlerini toplumsal işlevleri açısından değerlendirerek “Yaklaşan açlık ya da kıtlık tehlikesi karşısında, varını yoğunu paylaşan köylüler, zor bir döneme göğüs germede birbirinden güç almakta” dedikten sonra “kıt ve pahalı bir besin olan etin dua günü toplu halde yenmesi, toplumsal dayanışmanın, ödülü önceden verilen bir simgesidir” yorumunu yapmaktadır. Sonuç olarak; köy bayramları doğa ile yakın ilişkilerin sonucu ve ekip-biçmeye dayalı bir yaşam biçiminin önemli bileşenidir. Bayramların temelinde yatan dünya görüşü doğa ile iyi ilişkiler kurmak, iyi geçinmektir. Ben sana vereyim, sen bana ver şeklinde almak ve vermek arasında bir denge kurmaktır. Bayramlar aş ın paylaşımıdır, köy adı verilen birimde kurban ve buğday yoluyla ürünün yeniden bölüşümüdür. Bu nitelikleri nedeniyle bayramlar bize kapitalist mantığın ve ilişkilerinin köyde henüz o kadar da derinleşmediğini söyleme fırsatı vermekte ancak doğa ile yakın ilişkilere -ve doğaya etki edebileceğine olan inanışa- dayalı pek çok pratiğin çoktan terk edilmiş olması, “işin boğaza dönmesi, aşın götürülüp evde yenmesi” gibi belirtileri piyasa ilişkileri çerçevesinde değişimin başladığını göstermektedir. Dua yüksek tepelerden camiye taşınmakta, animistik düşünüş ve pratikleri İslami kisveye bürünmektedir. Doğayla bütünleşik bir dünya gö- rüşünün terk edilmeye başlamasında, seracılıkla para ekonomisine geçiş, bununla gelen yoğun kimyasal ve gelişmiş teknoloji kullanımı ile doğanın denetim altına alınması da etkili olmuş olmalı- dır. Bunun sonuçları da toprak, hava ve su kirliliğine yol açması gibi istenmeyen yan etkiler olarak görülmeye başlamıştır. 9 Kutsallık, birey ya da toplum tarafından kendisine majik-mistik birtakım değerler atfedilmiş, aşırı derecede yüceltilmiş, bu nedenle de aşırı saygı hak etmiş, atfedilen değerlerin, yüceliğin ve saygınlığın korunabilmesi, sürekliliğinin sağlanabilmesi için bir takım normlar ve bunlara bağlı yaptırımlarla çevrelenmiş şeye/şeylere yüklenen niteliktir. (Emiroğlu ve Aydın, 2003:509)
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTgx