Masal Anlatıcılarının Bilinçaltlarında Adalet Kavramı

293 Masal Anlatıcılarının Bilinçaltlarında Adalet Kavramı Türk Halk Edebiyatı soylu sınıfından kız almak, ancak masalarda mümkündür. İnsanlık tarihinde bu hayal bir gün gerçekleşecektir. Padişah masalda buna işaret eder. Keloğlan’ın bir hüner göstermesini ister. Sınıfların çoğu zaman keskin olduğu bir dünyada ancak soyluların birbirleriyle evlenebildiği bir dünyayla karşılaşılır. Keloğlan hayallerin gerçek olabileceğini ortaya koyar. Bunun için Alicengiz oyununu öğrenmesi gerekecektir. Masal içinde yer alan olağanüstülükler mitik kalıntıları içerir. Don değiştirmek, önce Kamlık, sonra menkıbevi anlatılarda yer almaktadır. Burada bir kutsala bağlanmadan anlatılanlar bir ustadan öğrenilen hünerler olarak karşımıza çıkmaktadır. İnsanlık tarihinde sürekli yenilenen bir teknoloji ile karşı karşıya kalırız. Masal dünyasının olağanüstülük- leri gerçek dünyada olağan hale gelmiştir. Aklını ve hünerini öne çıkaran herkes bir gün padişah olabilir, yönetici sınıfı içinde yer alabilir, saraylarda yaşayabilir. Bunun için olağanüstü gayret göstermek marifet sahibi olmak gerekecektir. Kamu vicdanı adına Keloğlan’a yüklenen misyon, yönetenlerin soyluluğunun sorgulanması olmuştur. Sadece soylu olanlar veya kendini soylu ad- dedenler yönetici olmamalı, marifet sahibi olanlar yönetici olmalıdır. İnsanların yöneten-yönetilen ilişkisine ait hayal dünyalarını yüzyıllar içinde besleyen masallar olmuştur. Masal dünyasının adaleti zamanı geldiğinde tezahür etmiştir. Gerçek Keloğlanlar sayesinde rejimler değişmiş, sosyal sınıflar yıkılmış, değişmiş veya dönüşmüştür. İnsanoğlu en sonunda Cumhuriyet rejimiyle kendi kendini yöneten bir sistem geliştirmiştir. Bu hayal masallarla yaşatılan evrensel bir hayaldir. Kahramanları keloğlan gibi eksik veya “kel” gözüken eksikliğini aklıyla, iradesiyle tamamlayan gerçek kahramanlar bir gün amaçlarına ulaşma başarısını göstermişlerdir. 6. “Yanağında Güller Açan Kız” adlı EB 240, AaTh403 I-IV, 450 I-IV, 836A numaralı masal: Kıskançlık temalı iki masal, masal anası Dudu Kübra Akkoca tarafından anlatılmıştır. Masalında kıskançlıktan kaynaklı yapılan kötülükler ve sonuçları anlatılır. Masal özetle şöyledir: Yanağında Güller Açan Kız’ın bir üvey annesi vardır. Padişahın oğluna üvey kızını değil, kendi kızını vermek ister. Kız güldüğünde yanağında güller açar, ağladığında yanağından inciler dökü- lür. Padişahın oğlu bu kıza âşık olur ve evlenmek ister. Üvey anne devreye girer. Kızın gözlerini oydurup kendi kızını padişahın oğluna verir. Düğün gününe kadar kızları göstermeyen üvey anne, kendi kızını şehzadeyle evlendirir. Şehzade yüzünden güller açmayan, inciler saçmayan karısından şüphelenir ve ona kötü davranır. Gözleri oydurulup bir nehir kenarına bırakılan kıza, yaşlı bir adam sahip çıkar. Olaylar üvey annenin kendi kızına destek olması, olağanüstü yardım- ların ise Yanağında Güller Açan Kız’a destek olunmasıyla sürer. Sonunda şehzade gerçeği anlar. Kötü kalpli üvey anneyi kırk katırla cezalandırılır, Yanağında Güller Açan Kızla evlenip mutlu mesut yaşar. 7. “Süt Malik Kızı” adlı EB.239, 306 III, Aa.Th. 707, 887 numaralı masal: Masalın konusu kıskançlık üzerinedir. En küçük kız bey oğluyla evlenir. Kaynana çocukla- rı değiştirir. Çoban çocukları bulur ve büyütür. Yedi yıl sonra baba çocukları bulur ve eve getirir. Üvey anne bey oğlunu tehlikeli ve zor bir iş verir. Yolda öleceğini hesaplar. Süt Malik kuşunu dört bin köle çalışmaktaydı. Kölelerin çalıştığı ağır şartlar yüzünden zaman zaman isyan ediyorlardı (Ortaylı 2012: 67). Günümüzde ilkel kabilelerden modern devletlere dek sembolik olsa bile soylu kral aileleri varlığını sürdür- mektedir. 05.09.2017 günü dünya gündeminin haberi, Japon Prensesi Mako hakkındadır. Soylu olmayan biriyle nişanlanması ile, saraydaki prenseslik unvanlarının kaybettiği bilgisi dünya haberlerinin gündeminde yer almıştır.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTc2