Masalların Kökeni Meselesi Üzerine Bazı Görüşler

41 Masalların Kökeni Meselesi Üzerine Bazı Görüşler Türk Halk Edebiyatı Masalın sonunda iyiler ödüllendirilirken kötüler cezalandırılmaktadır. İslam dininde de bu dünyada Kur’an’ın emirlerini yerine getirenlerin Cennete konularak mükâfatlandırılacağı, emirleri yerine getirmeyenlerin ise Cehenneme gönderileceğinden söz edilmektedir. Burada anlattıkla- rınız hangi masalın sonunda var denilebilir. Masalın anlatıcısının eğitmen, dinleyicisinin çocuk olduğu dikkate alınırsa sorunun cevabı da ortaya çıkmış olmaz mı? Kur’an-ı Kerim’de geçen sayı kavramlarında 3, 7, 40 sayıları dikkati çeker. Ne tesadüftür ki masallarda “Çeşitli formel unsurları” başlığı altında alınan sayılar da 3, 7, 40’tır. Niçin sadece bu altı motif denilebilir? Niçin mitolojik, günlük hayatın bakiyeleri, Hint masal kitapları denilebilir? Bu iş için öncelikle bir iki masal değil yüzlerce masalın ve Kur’an-ı Kerim’in dikkatli bir şekilde okunması gerektiğine inanıyoruz. Masal üzerinde doktoramızın tamamlanma- sından bu yana 35 yıl geçti, işte bu tecrübe ile masalların kökeninin dinî kaynaklarda aranabile- ceğini düşündüren motifler şu şekildedir: 1. Doğar Doğmaz (Daha Beşikte İken) Konuşma Motifi Sadece masallarda değil Oğuz Kağan, Satuk Buğra Han gibi destanî metinlerde de görü- len motifin kökeni; Maide Suresi, 110. Âyettir. “O zaman Allah şöyle buyuracak: ‘Ey Meryem oğlu İsa! Sana ve annene olan nimetimi hatırla. Hani seni Cebrail ile desteklemiştim. Hem beşikte, hem de yetişkin iken insanlarla ko- nuşuyordun. Hani sana yazı yazmayı, hikmeti, Tevrat’ı ve İncil’i öğretmiştim. Hani benim iznim ile çamurdan kuş şekli yapıyordun. Sonra içine üfürüyordun da benim iznim ile kuş oluyordu. Anadan doğma körü ve abraşı benim inim ile iyileştiriyordun. Hani benim iznim ile ölüleri (kabir- lerinde diri) çıkarıyordun. Hani İsrail oğullarını senden defetmiştim (de seni öldürememişlerdi). Onlara açık mucizelerle geldiğinde içlerinden küfredenler, “Bu açık sihirden başka bir şey değil.” demişlerdi’ ( Maide Suresi, 110. Âyet). 2. Ölüm Sembolü Kanlı Gömlek Motifi Türk ve dünya masallarının dışında, Türk destan ve halk hikâyelerinde de örneğine rast- ladığımız motifin kökeni; Yusuf Suresi, 18. Âyettir. Türk masalları arasında ‘Helvacı Güzeli’ adıyla bilinen masalın ana konusu, ölüm sembolü kanlı gömlektir. Bir oğlu ve kızı olan aile, vakti gelince kızlarını köyün öğretmenine (imamına, muhtarına) emanet ederek anne, baba ve oğul hacca giderler. Fırsatı ganimet bilen emanetçi, kızı rahatsız edince, kız daha güvenilir bir yere kaçmak zorunda kalır. Kervanlarla yapılan ve aylarca süren yolculuğun sonucunda hacıları karşılayanlar arasında kızın emanet edildiği kişi de vardır. Suçluluk psikolojisinden dolayı emanetçi, hacı babaya kızın ahlaksız çıktığını, baş- kasına kaçtığını söyleyince, baba oğlunu çağırarak “namuslarının temizlenmesi” için ablasını öldürmesini ve kanlı gömleğini getirmesini ister. Abla ve kardeşi, ıssız bir yere gelirler. Erkek kardeş, ablasına durumu anlatıp, olayın aslını öğrenince ona kıyamaz ve vurduğu bir hayvanın kanını gömleğe sürerek eve döner. Kız ise dağda bulunan çeşmenin başındaki ağacın çıkarak kaderini beklemeye başlar. Bir süre sonra atını sulamaya gelen şehzade, binitinin ürkmesiyle ağacın üzerinde dünya güzeli bir kızın olduğunu görür. Şehzade, kızdan aşağıya inmesini isterse

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTc2