Mersin İli Köy Seyirlik Oyunlarından Deve Botlatması Ve Âşuk-Mâşuk Oyunu

51 Mersin İli Köy Seyirlik Oyunlarından Deve Botlatması ve Âşuk-Mâşuk Oyunu Müzik, Oyun ve Eğlence Oyun süresince oba beyi, kimi zaman karısına kimi zaman da oğluna ya da çevresindeki- lere mizahi yollu takılır, kendi aralarında oyuncuların yeteneklerine göre doğaçlama konuşmalar geçerek seyirci güldürülür. Bu komik konuşmaların ardından çalgıcılar meydana gelir, “Silifke’nin yoğurdu” türküsünü çalmaya başlar, tüm oyuncular türkü eşliğinde oynayarak şenlik yapılır (K.1, K.2). Deve botlatması oyunu, yaklaşık 30 yıl kadar önce Çukurbağ köyünde içerik bakımından günümüzdeki şeklinden bazı farklılıklarla icra edildiği tespit edilmiştir. Buna göre oyuna; derici, cüce, iki komşunun yanı sıra tilki postuna bürünerek tilkiyi canlandıran birisi de dâhil edilmiştir. Oyunun başında Arap ile derici, meydanda toplanmış olan seyircinin üzerine giderek meydanı genişletir. Bu şekilde iki-üç tur meydanda dolanırlar. Daha sonra çobanın kavalı eşliğinde deveyi yeden sürek çobanı ve oba halkı gelir. Yörük beyinin söylediği bir bozlak eşliğinde, oba halkı deveyle birlikte meydanda birkaç tur döndükten sonra uygun bir yer bulup konaklar. Bu sırada beyin hanımıyla oğlunun arasında, bey ile diğer oyuncular arasında mizahi yollu konuşmalar, takılmalar geçer. Ardından devenin botlaması, bu olayın obada yarattığı sevinç ve olayı kutlama amaçlı şenlik düzenlenmesi gelir. Komşular, hayırlı olsuna gelir. Develi türküsü çalınır, oba beyi- nin kızları kaşıklarını bellerinden çıkarıp coşkuyla meydanda oynamaya başlar. Bu sırada derici ile Arap meydana gelir. Derici, elindeki şişirilmiş keçi derisiyle seyircilere vurarak, Arap ise ağ- zındaki suyu seyircilerin üzerine püskürterek meydanı genişletir. Derici, seyircinin arasına girerek onları ikiye bölüp karanlıkta kaybolur. Bu sırada oba beyi meydanda oyuna başlar, Arap ağzına su alıp seyirciye püskürterek meydanı genişletmeye devam eder, sonra seyircileri sağa sola ka- çırarak karanlıkta kaybolur. Diğer taraftan oba beyinin kızlarından birisi, koyağa su doldurmaya gider ve bu sırada seyircilerden birisi tarafından kaçırılır. Oba beyi, kızına sahip çıkamadıkları için derici ile Arap’a mizahi konuşmalarla kızar, ardından elindeki değneğiyle onları bir güzel döver ve kızını bulmadan da geri dönmemelerini tembihler. Herkes kızı ararken, derici ile Arap, kızı ve onu kaçıran delikanlıyı bulurlar, ama yine de oba beyine yaranamaz, meydandan kovulurlar. Bu sırada kızı kaçıran delikanlının babası çağrılır, araya obanın önde gelenlerinin girmesiyle kız kaçırma olayı yatıştırılıp olay tatlıya bağlanmaya çalışılır. Bu sırada bir dizi konuşmalarla, takıl- malarla komik durum yakalanır. Mutlu sonla ve eğlence ile oyun son bulur (Yıldırım, 1987: 11-18). 2. Mut’un Hacıahmetli köyündeki oyunda da göç sırasında devenin yavrulaması ve bu yavrulama olayının obada yarattığı sevinç konu edilir. Oyun, meydanda ve bir ateş etrafında oynanır. Oyunun başında zenne, müzikle beraber meydana çıkar ve kadın gibi oynar. Ardından zekâsı kıt bir tipi canlandıran Arap gelir, nereden ele geçirdiği belli olmayan bir tulumla güreş tutar, izleyicileri güldürür. Daha sonra iki yaşlı Yörük oturup sohbet ederken devenin botlamak yani yavrulamak üzere olduğu haberi gelir. Bu haberle birlikte oyun hareketlenir. Aile fertleri do- ğuma yardım eder. Doğum olayından sonra deve ve boduğu istirahat ederken, komşular çağrılır, onlara ziyafet verilir. Bu arada çalgıcılar da getirilip obada şenlik kurulur. Şenlik sırasında ihtiyar ve karısı da oynar. Oyunlar oynanırken Arap sık sık meydana gelip oyunlara karışır, bunun üzeri- ne meydandan kovalanır ve seyirciler arasına kaçarak izleyiciler arasında bir hareketlilik sağlanır. Arap’ın kovalanma esnasında bir başkası oyuna karışır (Hallaç, 1996: 39). Oyunda, oyuncuların yeteneğine göre irticalen günlük hayatla ilgili çeşitli konular işlenir. Örneğin köy imamının bir davranışı, muhtarın yanlış bir hareketi ya da obadaki zengin ama bir o

RkJQdWJsaXNoZXIy NzM2ODUz