Nasreddin Hoca Fıkralarında Ölüm ve Öte Dünya Algısı
384 Ebru ŞENOCAK T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı ölümüm yaklaştı,” diye paniğe kapılmamış. Son nefesine kadar çevresindekilerle gülüşüp şakalaşmış. Bu günlerde ziyaretine gelen bir ahbabı sormuş: “Hoca Efendi, sen ölümden pek korkardın. Şimdi ise hiç aldırış etmiyorsun, bunun sebebi nedir?” Hoca yattığı yerden cevap vermiş: “Evladım! Bizim telaşımız yatağa düşene kadardı. Şimdi olan oldu. Azrail kapıya dikildi. Ölümden kaçacak bir yerde yok. Öyleyse korkmak yerine ona alış- mak gerekmez mi?” (Özçelik-Koçer Yeşilyurt 2012: 62) Fıkrada, ölümün adını dahi anmayan Nasreddin Hoca, bir nevi onu kendisinden uzaklaş- tırmak ister. Halk arasında bu anlamda ölüm yerine farklı kelimelerin kullanıldığı görülür. “Ölümün soğuk ve korkutucu yönleri, zaman zaman güzel adlandırma dediğimiz terimlerle anlatılmıştır. Geçti, geçindi, uçtu, göçtü gibi güzel adlandırmalar yapılarak ölüm kelimesinin ürkütücü etkisi kırılmak istenmiştir.” (Yıldırım 2017: 75) Ölümden kaçışın mümkün olmadığını gören Nasreddin Hoca, sonunda ölüme kendini alıştırmanın bu korkuyu yenmede en etkili yol olduğunu belirtir. Konu ile ilgili bir diğer fıkra şöyledir: Bir gün hastalanıp, yatağa düşen Nasreddin Hoca, artık ölümden korkma- maya başlar. Halk, Nasreddin Hoca’nın bu durumuna oldukça şaşırınca o da: “Şimdi olanlar oldu. Azrail kapıya dikildi. Bundan böyle âhiret hazırlığını görelim. Son nefesimizde imanımızın kurtuluşu için çare bulalım.” der. (Arslan-Pa- çacıoğlu 1996: 148) Fıkrada, ölümden kaçışın mümkün olmadığı zaman, başa gelene rıza göstermekten baş- ka çarenin olmadığı vurgulanır. “Ölüm kaçınılmaz olduğuna göre, sağduyu ona direnmenin saç- ma olacağını söyler.” (Steiner 2006: 50) Bu yüzden Nasreddin Hoca, ancak korkularımızla yüz- leşerek üstesinden gelebileceğimizi öğretmek ister. Fıkrada ayrıca, sahip olunan ameller eğer iyi ve güzelse, kişinin öte dünya yolculuğunun kolaylaşacağı hatırlatılarak her an hazırlık yapılması gerektiği vurgulanır. “Bakana da çekene de zor!” diye ifade ettiğimiz anlarda ölüm, en büyük kurtuluştur. Konu- ya şu fıkrayı örnek olarak verebiliriz: Nasreddin Hoca’nın evine bir hastayı getirip yatırırlar. Hastanın akrabaları gelip Hoca’ya, onun durumunu sorarlar. Hoca onlara: “Hastanın durumu, bundan bir iki gün önce daha iyiydi. Şimdi şansı döndü, sanırım yarına kalmaz ölür!” diye cevap verir. (Özkan 1999: 229) Nasreddin Hoca, hastanın iki gün önce iyi olduğunu söyleyip ardından artık şansının dö- nüp yarına kalmaz öleceğini söylemesi oldukça anlamlıdır. Bu dünyada yaşamanın bedene yük olduğunu vurgulayan Nasreddin Hoca, ölüm ile beden kafesinden uçan ruhun, sonsuz huzura kavuşacağını ifade eder.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTc2