Opera Ve Geleneksel Kültürün Buluşması: Karyağdı Hatun Operası

180 Dr. Ayça Nur KİP AKYOL T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı 1. Karyağdı Hatun İslam ve tasavvuf inancı içinde kadın evliyalar da yer alır, onlara da adak adanır. Hayatı hakkında bilgi bulunmayan ve 15. yüzyılda yaşadığı bilinen Karyağdı Hatun (Sultan), halkın “Yedi İffetli Kadın” (Schimmel, 2011: 54) olarak değer atfettiği kadın tasavvufçular ve evliyalar arasında anılmaktadır. Yaşar Kalafat’a (2004: 37) göre “Esasen er olmak, gönül eri olmak erkekliğin ve dişiliğin üzerinde âdeta belirleyici üst kimlik sıfatıdır denilebilir. Erlik bir misyon taşıyıcılığı ise ki öyledir; bu taşımayı muhakkak erkekten beklemek halk sufizmine de aykırıdır. Halk sufizminde “Dişi veliler”, cinsiyet olarak fiziksel yapı itibarıyla dişi olanlar değildir. Dişi veliler, büyük veliler kategorisini oluşturur. Büyüklükleri daha verici ve daha üretken oluşlarındandır”. Araz (1978: 83), “Nerede bir kadın evliya türbesi veya öyküsünü bulsam, sevincime biraz da belirsiz bir hüzün, bir çaresizlik karışır.” derken belki de kadınların daha verici ve üretken olmalarına atıf yapmaktadır. Kalafat (2004: 38-53) Anadolu’nun pek çok bölgesinde evliya inancı içinde “Yedi Kızlar”, “Hanım/ Hatun Sultanlar”, “Ana ve Bacı” adlarıyla anılan çok sayıda kadın yatır ve türbelerini incelemiştir. Karyağdı Hatun da türbesi bulunan ve kendisinden çok onunla anılan bir kadın evliyadır. Karyağdı Hatun Türbesi Ankara Ulus’ta bulunmaktadır ve türbenin kapısının üstündeki Türkçe kitabede “Gül-ü nazikter” yazılı olmasından orada yatanın kadın olduğu anlaşılmaktadır. Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü ile türbe arasındaki yürüme mesafesi en fazla beş dakikadır. Bu Tanyu’ya (1967: 75) göre ise İtfaiye (Opera) meydanında bulunan ve kubbeli olan bu türbenin kitabesinden H. 985/M. 1577 yılında yapıldığı anlaşılmaktadır. Türbeye hafta içi az sayıda ziyaretçi gelirken, Cuma günü ziyaretçi sayısı daha fazladır. Bu yapı, küçük avlusunda Cuma günü kalabalık ziyaretçilerle birlikte el emeği üretimlerini ve kuşyemi satan kadınlar ile güvercinleri akşam ezanına kadar ağırlar. El emeği ürünlerini satan kadınların tezgâhlarında yün patikler, kenarı oyalı yazmalar, yünden el beziler ve de lifler bulunur. Diğer türbelerden farklı olarak burada hiç erkek satıcı görülmez. Cuma günü ellerinde kesme şeker kutusu ya da lokum paketiyle dolaşan kadınları da orada görmek mümkündür. Onlar satıcı değil, sadece dilekleri yerine gelmiş olan kadınlardır. Adakları gerçekleştiğinden dolayı şeker dağıtmaktadırlar. Türbenin dışında bazen para isteyen dilencileri de görmek mümkündür (Kip Akyol, 2016: 49). Karyağdı Hatun Türbesi’nin dış duvarında özel bir dua yazılıdır. İçeri girerken ayakkabılar dışarıda bırakılır. Kadınların başını kapatmaları için türbe kapısının kenarında başörtüsü de bulu- nur. Kaynaklarda (Tanyu, 1967: 76-77) yer alan bilgiler bu gözlemlenenlerin yıllar önce de benzer bir şekilde olduğunu göstermektedir. Günümüzde türbeyi bekleyen bir erkek görevli bulunmaktadır. Ancak yıllar önce türbeye bakıp, gözetip temizleyenin bir kadın olduğu ve türbenin hemen yanındaki bir kulübede oturduğu da bilinmektedir (Tanyu, 1967: 77). Karyağdı Hatun opera eserinin başında aria’sını söyleyen yaşlı bir kadın Türbedar rolü de vardır. Bu arya, “Erenler anası, kadınların hası, bilgili, görgülü, sevgili kadın, ana kadın” diyerek Karyağdı Hatun’u anlatır. 15. yüzyılın ortalarında yaşamış Karyağdı Hatun’un gerçek hikâyesi oldukça karanlıkta kalmış durumdadır. Karyağdı Hatun’un türbesindeki kitabedeki şiiri Araz (1978: 83) şöyle aktarır:

RkJQdWJsaXNoZXIy NzM2ODUz