Osmanlı Tarihi

90 Yurda dönen Said Efendi daha önce tanıdığı Ġbrahim Müteferrika ile anlaşarak matbaa açmak amacıyla Sadrazama başvurdular. Sadrazam bunu uygun karşıladığı gibi bir miktar da para yardımında bulundu. ġeyhülislâm Abdullah Efendi ’nin verdiği fetva ile 1727 tarihinde ilk matbaayı kurdular. Önce Sultan Selim semtinde daha sonra Üsküdar’da “Dar’üt-Tabaa- t’ül-âmire” adıyla açıldı. Bu devirde bir de Tercüme Encümeni kurularak Batı’dan ve Doğu’dan dilimize eserler çevrilerek fikir hayatının gelişmesine çalışıldı. Kâğıt ihtiyacını karşılamak üzere İstanbul Kâğıthâne’de ve İzmit’te birer kâğıt imalathanesi açıldı. Yangınlara karşı ilk itfaiye teşkilâtı “Tulumbacı Ocağı” adı ile kuruldu. Sanayiye önem verildi. Kumaş fabrikaları açıldı. Orduda da ıslahat yapılmaya çalışıldı. 300 kadar Bostancı neferi Haydarpaşa Çayırı’nda yeni usule göre talim görmeye başladılar. Çiçek aşısı da ilk defa bu devirde uygulandı. Ancak bütün bu çabalar Arnavut Patrona Halil ve arkadaşlarının çıkardığı isyanla sona erdi. Sultan Mahmud Devri (1730-1754): Devlet hazinesinden lüzumsuz harcamaları önledi. Her zaman zengin bir hazine el altında bulunduruldu. İslâmiyet’i kabul eden Kont de Boneval , Humbaracı Ahmed PaĢa adını alarak Osmanlı hizmetine girdi. Humbaracılar’ın başına getirilen Ahmed Paşa 300 kişi ile eğitime başladı. Bu askerî takım, bölük ve alay gibi bölümlere ayrıldı. Daha sonra Osmanlı hizmetine giren ve Müslüman olan Kont Ramsay , Marki Dorney , Monsieur Devri gibi yabancılar da Humbaracı Ocağı’nda görevlendirildiler. Üsküdar Toptaşı’nda 1734 yılında bir hendese okulu ile bir humbarahâne açıldı. Ancak bunlar 1740 yılından sonra Yeniçeriler’in tehdidi yüzünden kapatılacaktır. Humbaracı Ahmed Paşa ayrıva Avrupa siyaseti, harp bilgileri ve idareleri hakkında hükümdara raporlar sunmuştur. III. Mustafa Devri (1757-1774): Cahil bir hükümdar olmasına rağmen iyi niyetli ve yenilik taraftarı idi. Bu devirde Osmanlı hizmetine gören Baron Dö Tot ile Sadrazamı Koca Ragıp PaĢa ’nın ıslahatlarına destek olmuştur. Baron Dö Tot, 600 nefer ile Kâğıthane’de yeni usulle talime başladı. 1760 yılında Karaağaç’ta bir humbarahane ile bir hendese mektebi açıldı. Yeni tip toplar döküldü. Tıp alanında da ilk defa olarak balmumundan bir çocuk üzerinde iç organları gösteren ders araçları üzerinde eğitim başladı. Ancak Koca Ragıp Paşa’nın ölümünden sonra yalnız kalan hükümdar, sebep olduğu 1768-1774 Rus savaşları sırasında kederinden öldü. I. Abdulhamid (1774-1789): III. Mustafa zamanında başlatılan yenilik hareketlerine devam etti. Sadrazam Halil Hamid PaĢa , tımar sahiplerini tımarlarının başında oturmaya mecbur etti. Yeniçeri Ocağı’na her önüne gelenin alınmasını yasakladı. Bender, Yerköy, Belgrat, Filibe, Sofya gibi kaleleri tamir ettirdi. Bu kalelere zahire depolattı. Hasköy’deki tophaneyi yeniden ıslah etti. Karaağçta kurulan Hendese Okulu ve Humbarahane’ye yeniden önem verdi. Fransa’dan askerî mütehassıslar getirdi. Topçu askerinin sayısını 2000’e çıkardı. Sürat Topçuları denen sınıfı kurdu. Ancak düşmanlarının dedikoduları sonucu idam olundu. III. Selim (1789-1807) Rus ve Avusturya savaşlarını sonuçlandırdıktan sonra devlet ileri gelenlerinden ıslahat konusunda rapor istedi. Başta Sadrazam Koca Yusuf PaĢa olmak üzere 17 devlet adamı fikirlerini bir rapor hâlinde hükümdara sundular. Islahat hareketleri yine askerî alanda başladı. 1794 yılında Nizam-ı Cedit adında yeni bir ordu kuruldu. Bu askerler eğitimlerini Levent Çiftliği’nde yapacaklardı. Böylece askerî ıslahat, Yeniçeriler’in gözünden uzak tutulacaktı. Bunların masraflarını karşılamak üzere Ġrad-ı Cedit adıyla yeni bir vergi konuldu. Ayrıca bu askere Selimiye Kışlası yaptırıldı. Fransa ve İsveç’ten mühendisler getirildi. Kaptan-ı Derya Küçük Hüseyin Paşa’nın gayretiyle gemi yapımı ve Fransız usulü top dökümü başladı. Subay

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU2NTE2