Paleolitik Çağ

1.1.3. Üst Paleolitik Anahtar Kelimeler: Homo sapiens, dilgi, sanat, avcılık, ölü gömme Üst Paleolitik, günümüzden 40 bin/35 bin yıl önce başlamış, Yakındoğu’da 20 bin; Avrupa’da ise 10 bin yıl önce sona ermiştir. Bu evreyi, Yakındoğu’da Epi-paleolitik; Avrupa’da ise Mezolitik Çağlar izler. Üst Paleolitik, Paleolitik’in en kısa süren, Buna karşın bölgeler arası kültürel farklılaşmaların başladığı en karmaşık ve en parlak evresidir. G.Ö.40 bin yıl civarından itibaren neandertal insanlar yavaş yavaş kaybolur, yerlerini Homo sapiens ’ler almaya başlar. Bu modern insanlar, fizik yapıları ve entelektüel düzeyleriyle günümüz insanına en yakın tiplerdir ve çok önemli tekno- kültürel atılımları gerçekleştirmişlerdir. Hammadde olarak taşın yanı sıra hayvan kemiklerini, diş ve boynuzlarını, ayrıca yumuşakça kabuklarını da yoğun bir biçimde kullanmışlardır. Üst Paleolitik insanları, yarattıkları yeni yontma teknikleriyle, aynı hammadde bloğundan çok sayıda ince, uzun ve formları standartlaşmış dilgiler elde etmişlerdir. Hiç kuşkusuz ki, orta Paleolitik insanı da dilgi üretmiştir Ancak bunlar rastlantısaldırlar. Oysa üst Paleolitik’te düzenli dilgiler elde edebilmek için, üzerinden dilgi koparılacak olan taş yumru uzun ve titiz bir hazırlık aşamasından geçirilmiştir. Yine bu evrede taş aletlerde nitelik ve nicelik yönünden bir gelişme görülür. Arkeologlar, üst Paleolitik’in aletlerini yüzden fazla tiple sınıflandırmışlardır. Bu kategorilerin en yaygın olanları; ön kazıyıcılar, taş kalemler ve taş delgilerdir Üst Paleolitik’te artık “alet üreten aletler” yapılmaya başlanmıştır. Bazı taş aletler özelleşmiş bir işlevle, kemik aletlerin yapımında kullanılmak amacıyla üretilmişlerdir. Öte yandan makro aletlerin yanı sıra “mikrolit” denilen ve bir gövdeye raptedilerek kompozit olarak kullanılan, boyu 5 cm.den küçük aletler de üretilmeye başlanmıştır. Bu aletler Epi-paleolitik ve Mezolitik Çağlarda artış ve çeşitlenme göstereceklerdir Endüstrilerindeki gelişme ve uzmanlaşmaya paralel olarak üst Paleolitik insanları, av eylemlerinde mevsim faktörünü göz önünde bulunduran şaşırtıcı bir bilinç sergilemişlerdir. Ayrıca kara avcılığının yanı sıra su ve hava avcılığı da yapmışlardır. Bu olguyu su avcılığında kullandıkları zıpkın ve oltaların, çeşitli su ürünleri kalıntılarının; hava avcılığında kullandıkları kemik ve taştan ok uçlarının ve çeşitli türlerdeki kuş kemiklerinin varlığından anlıyoruz. Üst Paleolitik’te gerek açık hava yerleşiminde gerek doğal sığınakların seçiminde önemli bir bilinçlenme dikkati çekmektedir. Bu olgunun en iyi kanıtları Orta Avrupa ve Ukrayna’daki sitlerde saptanmıştır. Ukrayna örneğinde tek bir konut için mamutun doksan beş kemiği birden kullanılmıştır. Bu konutlar, genellikle nehir geçitleri gibi, göçebe hayvanların geçiş yolları üzerinde bulunan stratejik noktalara kurulmaktaydı. Üst Paleolitik insanları konaklamak için sıklıkla kaya-altı sığınaklarını ve mağaraları da kullanmışlardır. Bu mekânlar da bilinçli bir şekilde seçilmişlerdir. Yeğlenen doğal sığınaklar, genellikle av hayvanı sürülerini izlemeye olanak verecek olan bir konuma sahiptir. Sığınağın ağzının güneye bakması ise, aranan özelliklerden biridir.

RkJQdWJsaXNoZXIy NzM2ODUz