Politik Motivasyonlarla Geleneğin Yeniden Yaratılması Süreci Üzerine

364 Öğr. Gör. Adil ÇELİK T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Soru: En son nerede bir Nevruz kutlamasına katıldınız? Yanıtlar Kişi Sayısı Yüzde Kent meydanı 33 %22 Üniversite kampüsü 20 %13,3 Köy meydanı 5 %3,3 Diğer 4 %2,6 Hiç katılmayanlar 88 %58,6 İncelenen gelenekler içerisinde hem en çok hem de en sert olarak Nevruz’un geleneksel kültürdeki anlamından koparak politik bir çağrışım kaynağına dönüştüğü gözükmektedir. Kaynak kişilerin %16,6’lık kısmı bu geleneği terör örgütleri ve terör faaliyetleri ile bağdaştırmaktadır. Yine -kuvvetle muhtemel- bu geleneğin terörle eşleştirilmesine bir tepki olarak toplumun %14’lük kıs- mının da aynı geleneği Türklüğe dair çağrışımların kaynağı olarak algıladığı gözükmekte. Söz konusu kitlenin kaygıları, Nevruz’u yaşayıp hissetmenin önündeki bir engel olarak okunabilir. Toplumun küçük de olsa başka bir kısmı ise Nevruz’u sahiplenmek ya da yaşamak yerine onu tamamen ötekinin bir göstergesi olarak kabul etmekte. Söz konusu %4’lük kesimin bu gelene- ği Kürtlerle özdeşleştirmesi aslında Nevruz’un geleneksel kültürdeki birleştirici ve bütünleştirici fonksiyonuna taban tabana zıt gözükmekte. Tüm bunlar göz önüne alındığında Nevruz’un boz- kurt imgesi, mehter ya da atlı okçuluk uygulamaları gibi toplumda homojen bir anlamı çağrıştır- madığını söylemek yanlış olmaz. Belki de bu durumun bir sonucu olarak Nevruz’u hiç kutlamadım diyenlerin %58,6 gibi yüksek oranlı bir kümeyi oluşturduğu gözükmekte. Öte yandan geleneği kent meydanında ya da üniversite kampüsünde değil de köyde kutlamış olan %3,3’lük çok küçük kitlenin zihninde Nevruz’un canlandırdığı ilk anlamın eğlence olması da Nevruz’la ilgili belki de en çarpıcı veriyi vermekte. Bu durum, geleneğin kente taşınması esnasında üzerine yüklenen ayrıştırıcı ve geleneğin asıl ruhunu yok edici anlamı göstermektedir. Köyde Nevruz’la eğlenen neslin kente taşınan çocukları Nevruz’da kavga etmesi geleneğin toplum için olumsuz sonuçlar doğuracak yönlere evrildiğinin de göstergesi olmalı. Bu problemin kaynağını yalnızca PKK terör örgütüne dayandırmak ise yanlıştır çünkü söz konusu örgüt, zaten bir terör örgütü olmasından dolayı ontolojik olarak problemlidir. Hayatın her alanında topluma kaos saçmayı hedefleyen bir örgütten bu konuda bir hassasiyet beklemek işe yaramaz. Dolayısıyla Nevruz’un, bugün toplum- sal belleğin bir kısmında ayrıştırıcı bir siyasi anlam taşımasının altında yatan en temel nedenler- den biri, terör örgütlerinin etnik ayrımcılığa dayalı ideolojileri ile sentezleyerek bu geleneği kentte üretmesine izin veren siyasi otoritenin bu süreci durduramaması şeklinde belirginleşen başarı- sızlığıdır. Yani, Nevruz, bürokrasinin kendisine sahip çıkmamasının bir sonucu olarak siyasallaş- mıştır. Öte yandan bu siyasallaşma, diğer gelenek örneklerinde olduğu gibi meşru siyasi partilerle özdeşeleşmek şeklinde -bir noktaya kadar kabul edilebilir bir anlamdan öte- terör örgütleri gibi illegal oluşumlar üzerinden gerçekleşmiştir.

RkJQdWJsaXNoZXIy NzM2ODUz