Postmodern Dönemde Geleneğin Kullanımı Noktasında Halkbiliminin Tavrı

119 Postmodern Dönemde Geleneğin Kullanımı Noktasında Halkbiliminin Tavrı Genel Konular olarak kahramanlıkları sorgulanır hâle getirilmiştir. Bütün bunlar yeni dönemde bireyin bütünleş- miş kişiliğinin ve tutarlılığının bir tarafa atıldığının göstergesidir. Postmodern anlayışta birey kavramı üzerinde birtakım değişiklikler olmuştur. Modern dün- yada net bir anlam taşıyan birey, postmodern süreçte sulandırılmış, laçkalaşmış ve içi boşaltılmış bir özneye dönüşmüştür. Bu durumda özne olabildiğine özgürleşerek şimdiye kadar üzerine ka- zınan yasaları tek tek kırmıştır. Postmodern özne için özgür ifade ve şahsi özerklik önemlidir. O, ideolojik söylemlerden uzak, iç dünyasındaki gizem ve zenginliği yitirmiş, bireylikten çıkıp kimse- leşmiş biri olmuştur. Yeri her an doldurulabilen fazla da ciddiye alınmaması gereken bir öznedir. Bütün bunlar dâhilinde film içerisinde tabi ki hikâye kahramanları da üzerlerine düşen nasibi alıp alışılmışın dışında kullanılarak kendine yer bulmuşlardır. Sonuç Postmodernist bakış açısının yeni dönemde her geçen gün etkinliğini arttırarak ilerlediği bir gerçektir ve bu bakış açısı geleneği kullanma noktasında herhangi bir çekinceye düşmemek- tedir. Postmodern sanat ya da anlatı hakkında öncelikle söylenmesi gereken şey; bu anlayışın, ortaya yeni teknikler çıkarma amacının olmaması, aksine geleneksel anlatıdan ve modernist an- latıdan bir şeyler alarak, modern sanatın bir dönüştürme aracı olarak kullanıldığı ve kendilerini de dönüştürdüğü teknikleri bir amaç haline getirmesidir (Erdemir 24). Bunu yaparken anlayış mensuplarının kendini bir kurala bağlamaması ve buna bağlı olarak alışılmışın dışına çıkması beraberinde birtakım tepkilerin gelmesine de sebep olmaktadır. Bu anlayışın ilk bakışta geleneğe dönmesi olumlu gibi dururken geleneği kullanma şekli bu tepkilerin asıl kaynağı olmaktadır. Post- modern sanat anlayışında modern öncesine geri dönüş yaşanırken bu geri dönüşte eski sanatı yeniden canlandırma gibi bir amaç güdülmemektedir. Bunun yanında herhangi bir yeniyi kurma kaygısı da çekilmemektedir. Bu anlayışta sanat tekrar, taklit ve yapıştırma gibi yöntemlerle ön plana çıkmaktadır. Görüldüğü üzere günümüzde kültür ekonomisinin en iyi işlediği alanların başında gelen dizi ve film sektöründe gelenek kendine yer bulmaktadır ancak bu yer buluşta yukardan beri sıralamış olduğunu bakış açıları etkin olmuş bu da şimdiye kadar alışılmış kullanımın dışına çıkıl- masına, ironik bir üslupla sıradanlaşmış anlatıların oluşmasına sebep olmuştur. Özellikle büyük anlatıların sonu düşüncesiyle hareket eden postmodernistler, toplumların kültür tarihleri içerisinde yer alan ve önemli bir konuma sahip olan anlatıları kullanırken onların tü- ketimine sebep oluyor gibi durmaktadır. Dolayısıyla bu da kültür mensuplarının tepkisini çekmek- tedir. Ancak küreselleşen ve metalaşmanın hızla arttığı günümüz dünyasında bunu görmezden gelmek ve kültürü kendi kabuğu içinde korumak pek mümkün gibi durmamaktadır. Bunun yerine ortaya çıkan anlayışları yakından takip edip onun dinamiklerini kavradıktan sonra kontrolü sağla- mak daha iyi sonuçlar doğuracakmış gibi görülmektedir. Bütün bunlar kültür kullanımın ön plana çıktığı bu ortamda halkbilimi uzmanlarına daha özel görevler düştüğünü göstermektedir. Alan içinde kültürü yaşatarak koruma kavramı ön plana çıkmışken yaşatmanın anahtarının dönemsel anlayışları takip etmekte olduğu anlaşılmaktadır. Burada tüketilerek yaşatılmasını izlemek yerine asıl metni muhafaza ettikten sonra aktif ortama uyum noktasında bazı değişikliklere izin verip bir farkındalığın oluşmasına sağlamak kültürün yaşatılması hususunda birçok fırsatın yakalanmasını sağlayacakmış gibi durmaktadır.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTgx