Postmodern Dönemde Geleneğin Kullanımı Noktasında Halkbiliminin Tavrı

117 Postmodern Dönemde Geleneğin Kullanımı Noktasında Halkbiliminin Tavrı Genel Konular bağlamdan çıkarıp günümüz dünyasına getirirken kendi kurgusunu oluşturarak onu postmodern anlayışa uygun bir ürün hâline sokmuştur. Kurgulama noktasında postyapısalcı yaklaşım ın da sanatçılar tarafından etkili bir şekil- de kullanıldığı söylemek gerekmektedir. Yapısalcılık Jacques Derrida, Jacques Lacan, Michel Foucault ve Roland Barthes gibi araştırmacıların elinde değişerek yapısalcılık-ötesi kavramının ortaya çıkarılması sağlanmıştır. Özellikle Derrida bu alanda ortaya koyduğu felsefesi ile dikkat çekmektedir. Derrida’nın görüşleriyle ortaya çıkan “ Deconstruction” (yapı-sökme) kavramı metin incelemelerine yeni bir boyut getirmiştir. Yapısalcılık-ötesi anlayışa göre metinlerin anlamı metin- de olmayanla, söylenmeyenle bağlantılıdır. Derrida bu görüşü kanıtlamak için metni yapı-sökme yöntemiyle adeta didik didik edip, göz ardı edilen ayrıntılara eğilerek metnin görünürde söyleme- diği anlamı göstermeye çalışır. Derrida’ya göre bir metnin anlamı oynaktır, kaypaktır, çelişkilidir ve dolayısıyla belirsizlikler taşır. Yapısalcılık sistematik bilginin mümkün olduğunu düşünürken, yapısalcılık-ötesine göre böyle bir bilgi mümkün değildir. Yapı-sökücüler metindeki çelişkilere, tutarsızlıklara, bozguncu bir rol oynayan metin parçalarına dikkat çekip bunlar yüzünden anlamın nasıl tökezlediğini göstermeye çalışırlar. Bu bakımdan onların üzerinde durduğu nokta metindeki çokanlamlılıktır. 7 Filmde de bu bakış açısının etkin olarak kullanıldığı görülmektedir. Asıl hikâyede üzerin- de pek durulmayan noktalara özellikle kurgu içinde dikkat çekilip ortaya çıkan çelişkili yapılarla komiğin yakalanmaya çalışıldığı anlaşılmaktadır. Örneğin Salur Kazan ava gidip iç sıkıntısıyla obasına döndüğünde kimseyi göremeyince asıl metinde dağla, suyla konuşma sahnesi vardır. Filmde de bu sahne Salur Kazan’ın yolda gördüğü bir köpekle konuşmasıyla çekilmiştir. Burada haber sorma işi önce son derece ciddiyken daha sonra bu bir çelişki olarak işlenmiş ve iş kome- diye dönmüştür. Bunun dışında Deli Dumrul’un asıl metinde kuru dereye köprü yapması üzerinde çok durulmazken filmde bunun üzerinde daha ayrıntılı durulmuştur. Filmde o, işsiz olarak işlenip çeşitli işleri denedikten sonra köprüyü kuru dere üzerine kurmasına kadar geçen sürede oluşan dedikodulara, buradan onun adının zaten deliye çıkmış olmasına kadar birçok noktaya ayrıntılı bir şekilde değinilmiştir. Kendi işini kurana kadar Deli Dumrul’un yaşadıkları komiği de beraberinde getirmiştir. Bamsı Beyrek’te ise onun belli bir yaşa gelmiş olmasına rağmen yiğitlik göstermemesi üzerinde ayrıntılı durulur. Oba halkı ve sevdiği kız bu yüzden onu kahraman olarak görmemekte dolayısıyla Beyrek de bu duruma üzülmektedir. Bu yüzden arkadaşıyla sabahtan akşama kadar oba etrafında dolaşıp yiğitlik yapma fırsatı arar. Bu arayışlara yine komedi unsuru yüklenerek ve asıl metinde bu kısımlar atlanmasına rağmen buralardaki çelişkilere dikkat çekilerek metne yaklaşılmış bu da yer yer asıl konunun dışına çıkılmasına sebep olmuştur. Kurguda kullanılan bir diğer husus metinlerarasılık ve onun kullanım şekilleridir. Postmo- dern sanatın teknik özelliklerinde metinlerarasılık , pastiş (öykünme) , parodi ( yanılsama) , İroni (gülünç dönüştürüm), Kolaj gibi yöntemlerin etkin bir şekilde kullanıldığı görülmektedir 8 . En genel anlamıyla bir sanatçının başka bir sanatçının eserinden parçalar alıp bunu kendi eserinin bağlamında kaynaştırıp yeniden üretim yapması anlamına gelen metinlerarasılık, post- modernist anlayıştan önce de sanatın farklı dönemlerinde kullanılan bir yöntemdir. Bu anlayı- 7  Yapısalcılık-ötesi ve Derrida’nın felsefesi hakkında ayrıntılı bilgi için bkz.(Moran 2011: 198-206). 8  Bu kavramlar hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. (Koçakoğlu 2012: 99-107).

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTgx