Roma Döneminde Anadolu

1.10.3. Din ve Mitoloji Anahtar Kelimeler: Roma Dini, Mitoloji Roma dini inanışı, Eski Yunan Pantheon’undan alınmış olan birçok tanrıya sunulan özel ve kamusal kurbanlardan oluşmakta idi. Ayrıca İmparatorlara ve imparatorluğun birçok bölgesinden kaynaklanan çeşitli kültlere de tapınılmakta idi. Geleneksel Roma dini, ölümlüler ile tanrıların kendi aralarında bir anlaşma yapmış olduğu inancına dayanmaktaydı. Söz konusu bu anlaşma, Roma Dönemi yaşamının her alanını kapsamakta idi. Tanrıların merhametini kazanmak için tanrılara hediye ve kurban sunulmak zorundaydı. Tanrılara erkek, tanrıçalara dişi hayvan kurban edilmiştir. Özellikle tercih edilen hayvanlar arasında boğa, domuz, koyun ve horoz sayılabilir. Etin en iyi kısmı tanrılara adanırken hayvandan geri kalan kısım törene katılanlarca tapınak alanında tüketilir. Daha mütevazı özel sunular arasında çiçekler ya da küçük adak eşyaları da yer alır. Roma dini inancı, anlaşılamayan doğa olaylarından ortaya çıkmıştır. M.Ö. geç 3. yüzyıldan itibaren tanrılar insan biçiminde tasvir edilmeye başlanmıştır. En önemli üç tanrı/ça Jupiter, eşi Juno ve kızı Minerva, Kapitol Üçlüsü’nü oluşturmaktadır. Roma dininde Apollo, Mars, Vesta, Venus, Roma şehrini ve devletini sembolize eden Tanrıça Roma da çok önemli bir yere sahiptir. Yönetici inancının (kültünün) yani İmparator ve ailesinin tanrılaştırılmasının kökeni Hellenistik Dönem Doğusu’nda görülen krallara tapınma uygulamasında yatmaktadır. İmparatorun genius inancını ilk kez uygulamaya sokan Roma İmparatoru Augustus’dur (M.Ö. 27-M.S.14). Romalılar, genius (deha) ve numen ’in (tanrısal etki) bir insanın tanrısal parçaları olduğuna inanmışlardır. Augustus’tan sonraki imparatorlar da imparatorluk kültünü yani kendilerine tapınılmasını artan bir şekilde desteklemişlerdir. İmparator Nero, güneş tanrısı olarak kendi heykelini, yaptırmış olduğu altın saraya ( Domus Aurea ) diktirmiştir. Büyük dini memurlukları çoğunlukla ileri gelen politikacılar yürütmektedir. Geç Cumhuriyet ve Erken İmparatorluk Dönemi’nde dört önemli rahipler kurulu mevcuttur: Pontifex Maximus ’un başkanlık ettiği 16 Pontifex ; gelecek hakkında önceden haber veren (kâhinler) 16 Augur ; kurban ritüellerini gerçekleştiren ve sacris faciendis olarak açıklanan 15 erkek ile kurban törenlerini organize eden 10 epulon ’dan oluşan heyet söz konusu bu dört grubu oluşturmaktadır. Roma, Doğu’nun fethedilmesiyle buradaki din ve dini inanışları tanıma fırsatı elde etmiştir. Bu inanışlar arasında Musevilik ve Hıristiyanlık gelmektedir. Roma’da ilk kabul gören din, ana tanrıça Magna Mater ya da Kybele kültüdür. Kybele, Anadolu’nun yerli tanrıçasıdır. Phrygia Bölgesi’nde yer alan Pessinus’daki (Ballıhisar/Sivrihisar/Eskişehir) Kybele’ye ait şekilsiz taştan yapılmış kült heykeli ( Baitylos ) 2. Pön Savaşları sırasında Roma’ya getirilmiştir. Eski Mısır’da tapınım gören tanrıça İsis’de Roma’da tapınım bulmuştur. İmparator Augustus Dönemi’nden itibaren İsis kültü daha popüler hale gelmiştir. Kökeninde bir Pers ışık-güneş tanrısı olan Mithras, Eski Yunan ve Roma inancında daha çok güneş ile ilgili çağrışım yapmaktadır. Mithras baharın gelişini ve dünyaya tekrar gelişi temsil etmektedir. İmparatorluk sınırları içerisinde birçok Mithras kült alanı ( Mithraeum ) günümüze ulaşmıştır. Roma Mitolojisini tanrıların ve kahramanların dünyası üzerine anlatılan hikâyeler oluşturur.

RkJQdWJsaXNoZXIy NzM2ODUz