Şanlıurfa'yı Gezelim

25 24 DEYR-İ YAKUB (YAKUB MANASTIRI) Deyr-i Yakub (Yakub Manastırı), Merkeze 10 km. uzaklıkta, gü- neydeki dağların üzerinde yer alır. Halk arasında Hz. İbrahim Peygamber’in mücadele ettiği Kral Nemrud’un burayı seyfiye alanı olarak kullandığına inanılır. Bu bölgedeki yapı için, halk arasında “Nemrud’un Tahtı” ya da “Cin Değirmeni” ifadeleri kullanılır. Manastırın kuzeybatısında yer alan anıt mezarda bir kitabe yer alır. Bu kitabenin ilk satırı Grekçe (Eski Yunanca), ikincisi satırı Pamyra Süryanicesi ile yazılmıştır. Yazıt, muhte- melen 2. yüzyılın sonuna veya 3. yüzyılın başlarına aittir. Ma- nastırın da bu tarihlerde yaptırıldığı tahmin edilmektedir. HARRAN İLÇEMİZ Harran, etimolojik yapısı itibariyle eski uygarlıklarda “yolların kavuştuğu yer”, “kavşak” anlamına gelmektedir. Önasya dili olan Akatça’daki “Harranu” sözcüğüyle “Seyahat ve Kervan” anlamına gelir. Sosyolojik ve tarihsel düşünüldüğünde ise, Me- deniyetlerin Doğduğu ve Buluştuğu Kent anlamını içermektedir. Harran’ı sadece ilçe merkezi ile sınırlamadan çevresi ile birlik- te hatta ova ile birlikte algılamak, anlamak ve tanımak gerekir. Harran, özellikle Assur Ticaret Kolonileri devrinde Anadolu ile sıkı ticari ilişkiler yürütmüş olan Assurlu tüccarların uğrak yeri olmuştur. Harran şehir surlarının dışında Şeyh Hayati el- Harrani türbesi- nin kuzeyinde yer alan çevrilmiş alandaki tarihi kuyu, Hz. Ya- kub Kuyusu (Bir-i Yakup) olarak bilinmektedir. Deyr-İ Yakub (Yakup Manastırı) Harran Genel Görünümü HARRAN KALESİ Harran Kalesi, şehrin güneydoğusunda şehir suruna bitişik ola- rak inşa edilmiştir. İslami kaynaklarda kalenin yerinde bir Sabii tapınağının bulunduğundan bahsedilir. Emevi halifesi II. Mer- van’ın 10 milyon dirhem altın harcayarak yaptırdığı sarayın, kalenin esasını oluşturduğu tahmin edilmektedir. 90x130 metre boyutlarındaki kale üç katlıdır. Düzensiz dikdörtgen planındaki kalenin dört köşesinde onikigen birer kule bulunmaktadır. Harran Kalesi HARRAN HÖYÜĞÜ Arkeolog Dr. Nurettin Yardımcı başkanlığında 2003 yılından buyana höyükte yapılan kazı çalışmaları çeşitli devirlere ait eserler ortaya çıkarılmıştır. Höyükteki kazılarda, M.Ö. 7. bine Halaf devrine tarihlenen buluntuları, Eski Tunç devrine ait fi- gürin ve figürin başları, M.Ö. 1.950 Eski Assur dönemine ta- rihlenen silindir mühürler, M.Ö. 6. yüzyıla tarihlenen Kral Na- buna’id ve Sin mabedinden bahseden çivi yazılı pişmiş toprak tablet ve adak kitabeleri bulunmuştur. Höyük ve çevresi tarih öncesi çağlardan beri Halaf, Ubeyd, Uruk, Tunç Çağları, Hitit,

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU2NTE2