Selçuklu Devri

10 4. 1. 3. Selçuklu Kültür ve Uygarlığı Anahtar Kelime: Selçuklu kültür ve uygarlığı. Eski Türkler’de olduğu gibi Selçuklular’da devlet ve memleket yönetiminde Selçuklu soyunun her ferdinin hakkı vardı. Ülke Selçuklu ailesinin ortak malı olarak kabul edilmekteydi. Devlet yönetimi Sultan Melikşâh zamanında belirli esaslara bağlandı. Bunlar Nizam’ül-Mülk’ün Siyasetnâme adlı eserinde belirtilmektedir. Sultan adına hutbe okutulur, para basılır, büyük mahkemeye başkanlık ederdi. Hükümdarın kapısının önünde günde 5 defa nevbet (askerî mızıka takımı, mehterin ilk hâli) vurulurdu. Hükümdarın en büyük yardımcısı Dîvan ’dır. Dîvan-ı Saltanat, 5 önemli dîvandan oluşurdu. Dîvan’a Sultan’ın vekili Vezir başkanlık ederdi. Şehzâdeler eyaletlere gönderilerek devlet ve memleket yönetiminde pişmeleri sağlanırdı. Eyaletlerin başındakilere ise “Melik” unvanı verilirdi. Başlangıçta tamamen Türkmen süvarilerine dayanan Selçuklu ordusu giderek ücretli daimi ordu şekline dönüştü. Ayrıca ordunun büyük bir bölümünü tımar sahiplerinin oluşturduğu süvariler teşkil etmekteydi. Ayrıca yardımcı kuvvetler, gönüllüler de ordunun önemli unsurları arasındaydı. Silahları devrin klasik silahları olup, ok, yay, kalkan, kılıç, mızrak, gürz, sapan ve mancınık kullanılırdı. Sultan’ın sefere katılmadığı zaman komuta “Emîr-i Sipehsalar” denilen kişilere bırakılırdı. Eğitim öğretim ilk defa Sultan Alparslan zamanında devletin kontrolüne alındı ve korundu. Yeni baştan düzenlendi. Bağdat’ta ilk örneği yapılan Nizamiye medreseleri zamanla ülkenin birçok merkezinde yaptırıldı. Medreselerde dinî bilgiler yanında müspet ilimler de okutulurdu. Sultan Melikşah zamanında büyük bir rasathane kuruldu (1075), yeni bir takvim yapıldı. Buna Sultan’ın adından dolayı “Takvim-i Celâlî” adı verildi. Bu takvimde güneş yılı esas alınmıştı. Arapça resmî dil, Farsça edebî dildi. Türkçe ise Türkmenler arasında konumunu korudu. Bu dönemde edebiyat, Dîvan Edebiyatı, Tasavvuf Edebiyatı ve Halk Edebiyatı olmak üzere üç dalda gelişti. Bu devirde yetişen bilgin, şair ve edipler arasında şunları sayabiliriz: Ömer Hayam (Ölümü 1123): Büyük bir matematikçi idi. Ayrıca rubaîleri ile isim yapmıştır. Ġmam Gazalî (1058-1111): Büyük bir mutasavvıf olup “vahdet-i vücut” nazariyesini ortaya koymuştur. Enverî , Nizamî , Hakanî devrin büyük şair ve ediplerindendi. Karahanlı KaĢgarlı Mahmud meşhur eseri Divan-ı Lûgat’it Türk ’ü 1074 yılında Bağdat’ta tamamladı. Yesevî tarikatının kurucusu Ahmed Yesevî (Ölümü 1166) Hikmetleri ile ün yapmıştır. Yine bu devirde Edib Ahmed b. Mahmud Yüknekî ’nin “Aybet’ül Hakayık” adlı ahlâk kitabı ile ġâir Ali ’nin Yusuf ve Züleyha adlı eseri oldukça önemlidir. Devrin büyük veziri Nizam’ül-Mülk’ün Siyasetnâmesi ise devlet yönetimi ile ilgili değerli bir eserdi. Büyük Selçuklular’da olduğu gibi Anadolu Selçukluları’nda da devlet ve memleket, hükümdar ailesinin ortak malı sayılırdı. Sultan’ın dışında hanedan mensuplarına Melik adı verilirdi. Başlangıçta devlet merkezi İznik iken burasının Haçlılar tarafından alınmasından

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU2NTE2