Somut Olmayan Kültürel Miras Aktarımında Müze Eğitimi

336 Zeynep Safiye BAKİ NALCIOĞLU T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı bir şekilde yaşatılması düşüncesi de bu noktada örtüşmektedir. Somut olmayan kültürel miras odaklı müzeler, doğal aktarım ortamlarına en yakın ortamı oluşturma çabalarını gerçekleştirirken çağdaş yaklaşımları da takip etmekte ve eğitim çalışmaları gibi programlarla somut olmayan kültürel mirasın yaşatılarak aktarımını desteklemektedir. Böylece bu müzeler hem canlı bir şe- kilde korumayı hem de yeniden üretimi sağlayan sonuçları ortaya koymaktadır. Kenji Yoshida, müzelerin yalnızca somut kültürel mirasın korunduğu bir yer olmadığına, aynı zamanda somut olmayan kültürel mirasın aktarım ve yaratım mekânlarından biri olduğuna dikkat çekmiştir. Ayrıca sadece geçmişin somut kültürel mirası için değil, geleceği inşa etmek için de kullanılabilecek somut olmayan kültürel mirasın ve bilgi birikiminin deposu olduğuna değinmiştir (2004: 109-112). Müzeler, somut olmayan kültürel mirasın korunması ve gelecek kuşaklara yaşatılarak aktarılması bakımından çözüm önerileri üretebilecek, bu önerileri uygulama modelleri ile destekleyebilecek, bunun sürdürülebilirliğini sağlayacak ve yeni üretimlere de ev sahipliği yapacak kurumlar olarak değerlendirilmelidir. Kısa adı ICOM olan Milletlerarası Müzeler Konseyi de 2007 yılında müzeleri, toplumun ve toplumun gelişiminin hizmetinde, halka açık, eğitim, inceleme ve eğlence amacı için çevresini ve insanlığın somut ve somut olmayan kültürel mirasını toplayan, koruyan, araştıran, paylaşan ve sergileyen kâr düşüncesinden bağımsız, sürekliliği olan kurumlar olarak tanımla- mıştır (ICOM 2007). Somut ve somut olmayan kültürel mirasın birlikte korunmasına değinen bu tanım, müzelerin değişen koruma yaklaşımını göstermektedir. Toplumda somut olmayan kültürel mirasın korunması konusunda yerel, ulusal ve uluslara- rası farkındalık yaratılması ve görünürlüğünün sağlanması konusunda da müzelere rol düşmek- tedir. Vitrin müzeciliğinden farklı olarak bağlamsal sergilemeyi ve kültürü yaşatmayı amaçlayan somut olmayan kültürel miras müzeleri bu rolünü canlı performanslar, günlük ya da dönemsel et- kinlikler, atölye çalışmaları, projeler ya da yeniden canlandırma örnekleri ile gerçekleştirmektedir. Ziyaretçilerin katılımcı konumuna geçmesini sağlayan bu örnekler, katılımcıların somut olmayan kültürel mirası deneyimlemelerine de yardımcı olmaktadır. Evrim Ölçer Özünel de “Camekândan Canlı Performansa Somut Olmayan Kültürel Miras ve Müzeler” başlıklı makalesinde sergileme yerine canlandırma, arşivleme yerine yeniden üretme, geçmişe odaklanmaktan çok geleceğe dair bir vizyon oluşturma, nostaljik bir hevesi uyandırmak yerine kullanılabilir bir yaşam pratiğine dönüştürme, nesne odaklı olmaktan çok hikâye ve değer odaklı olma gibi pek çok stratejiye dikkat çekmiştir. Ve burada başat unsurların farkındalık ve katılımın sağlanması olduğunu ifade etmiştir (2013: 67). Somut olmayan kültürel miras ve müzeler açısından katılımın, uygulamanın, deneyi- min, aktarımın, yaratmanın ve yaşatmanın somut olmayan kültürel mirasın korunması, farkındalık yaratılması ve görünürlüğünün sağlanması için temel kavramları oluşturduğu söylenebilir. Müzelerin somut olmayan kültürel mirasın korunması için kullandığı yöntemlerden biri de eğitim çalışmalarıdır. Sözleşme ’nin “Eğitim, Duyarlılığın ve Kapasitenin Güçlendirilmesi” adlı 14. maddesi, somut olmayan kültürel mirasın anlatımı için gerekli olan doğal alanların ve belleğe ilişkin mekânların korunması için eğitimi teşvik etmekle birlikte toplumun genelini ve özellikle gençleri hedefleyen eğitici, duyarlılığı artırıcı ve bilgilendirici programlar düzenlenmesini, ilgili topluluklar ve gruplar içinde belirli eğitim ve yetiştirme programları düzenlenmesini ve bilginin kuşaktan kuşağa geçişini okul dışı olanaklarla sağlanmasını önermektedir (2005: 167). Okul dışı eğitim olanakları ise müzeler kapsamında müze eğitimi alanında kendini göstermektedir. Nes- ne merkezli müzecilik anlayışından toplum merkezli müzecilik anlayışına geçişle birlikte eğitim,

RkJQdWJsaXNoZXIy NzM2ODUz