Sözlü Anlatımlar

4 1.1. Mitler Anahtar Kelimeler: Mitler Mitler kutsal ya da dinsel nitelikli olan, bireysel olmaktan çok toplumsal niteliğe sahip, ilişkili olduğu bütün toplumun ortak olarak benimseyip aktardığı, doğal, doğaüstü veya toplumsal- kültürel bir varoluşun kökenine, yaratılışına veya bu varoluşun içinde yer alan çoğu hayalî aktörlerin olağandışı eylemlerine ilişkin masallardır. Ne var ki mitlerin, halk masalları ve destan gibi diğer sözlü anlatım gelenekleriyle farkları çok belirgin değildir. Mitlerin aradaki farkı belirgin kılan özelliği, onların toplum nezdinde gerçekliği ifade ettiğine dair bir inancı barındırmaları ve bu yaygın inanıştan kaynaklanan toplumsal işlevleridir. Mitler, yaratılış ve köken mitleri, ritüel (verimlilik) mitleri, kült mitleri ve eskatalogya mitleri olarak sınıflandırılır. Yaratılış mitleri, evrenin, bitki ve hayvanların ve insanın yaratılışını açıklayan mitlerdir ve genellikle Yüce Varlık inancıyla ilişkilidir. İslâm inancında ve diğer kitabî dinlerde yaratılış, her yerde hazır ve nâzır Tanrı’nın yoktan var etmesi ile açıklanır. Türkiye’de yaygın olan mitler, genellikle din kaynaklı veya olağanüstü varlıklara ilişkin anlatılar biçimindedir. Din kaynaklı mitler, büyük ölçüde İslâm dünyasıyla paylaşılan yaratılış görüşünü tahkim eden veya ilahî kaynaklı mucizelerin beşerî dünyadaki tezahürlerini aktaran anlatılardır. En yaygın mitler arasında kaynağını kutsal kitaplardan alan Nuh Tufanı öyküsü, Habil-Kabil öyküsü, Adem ile Havva öyküsü, Yedi Uyurlar öyküsü, Kaf Dağı öyküsü, Yecüc- Mecüc öyküsü gibi öyküler yer alır. Bu mitler, temelde kutsal kitaplar kaynaklı olmakla birlikte, halk kültüründe Kısas-ı Enbiya türünden yazın örnekleriyle yayılmışlardır. Tufan öyküsü ve Adem-Havva hikâyeleri birer yaratılış mitidir ve Sümerlerden beri bütün Ortadoğu halkları tarafından ortak biçimde sahiplenilmiştir. Yaratılış mitolojisinde Adem’in cennetten kovuluşu beşeriyetin başlangıcına yerleştirilir. Ritüel (verimlilik) mitleri, üretimin verimliliğini sağlamaya yönelik olan veya insanlığı felâketlerden uzak tutmak ya da Tanrı’nın rahmetini sağlamak üzere gerçekleştirilen insan etkinliklerinin dayandığı olağanüstü hikâyelerdir. Türkiye’de yaygın ritüel miti, Hz. İbrahim’in oğlu İsmail’i Tanrı’ya kurban edecekken Tanrı’nın kurban edilmek üzere gökten gönderdiği koçu anlatan kurban mitidir. Eskatalogya mitleri hayatın, evrenin ve insanlığın sonuna dair mitlerdir. Türkiye’de başvurulan eskatalogya miti, kutsal kitapların anlattığı kıyamet anlatısıyla özdeştir. Ayrıca Kıyamet’i önceleyen bir Mehdi’nin geleceği inancı da bu miti tahkim eder. Mehdi Kıyamet’ten hemen önce görünecek ve insanlığı dine götürecektir. Ancak Mehdi’nin kim olduğu çeşitli inanış biçimlerine göre değişir. Bazı yorumlara göre o bir kişi değil hidayete erme iradesidir. Bazı inanışlarda Mehdi Hz. İsâ’dır. İsâ peygamber Kıyamet’ten hemen önce gökten inecek ve bütün kötülükleri temsil eden Deccal’ı öldürecektir. Alevî-Bektaşî ve Şiî (Caferî) inanışında ise Mehdi on ikinci İmam, yani Hz. Ali veya onun oğlu Hz. Hüseyin’dir. Kıyamet anlatısı, semavî dinlerin ahiret ve ilahî yargı inancıyla bütünleşir. Buna göre Tanrı’nın emriyle ve Hz. İsrâfil’in sûr düdüğünü üflemesiyle bütün kainat (maddî dünya) yok olacak ve bütün ölüler dünyadaki amellerinden hesap vermek üzere, ahiret günü, sırat öteki dünyada Tanrı’nın huzurundan dirileceklerdir ( kıyam edeceklerdir). Dirilenler dünyadaki amellerine göre cennete veya cehenneme gideceklerdir. Kaynak (Source): Duru, O.(haz.) (1997), Kısas-ı Enbiya. İstanbul: YKY. Eliade, M. (1993), Mitlerin Özellikleri (çev. Sema Rifat). İstanbul: Simavi Yayınları. Emiroğlu, K. ve Aydın S.,(2003), Antropoloji Sözlüğü. Ankara: Bilim ve Sanat.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU2NTE2