Sözlü Kültürden Görsel Kültüre Nasreddin Hoca İmgesi- Akşehir Örneği

191 SÖZLÜ KÜLTÜRDEN GÖRSEL KÜLTÜRE NASREDDİN HOCA İMGESİ: AKŞEHİR ÖRNEĞİ Zeynep Nagihan KAHVECİ 1 Giriş Walter Ong, yazı ve matbaa kavramlarının varlığını bile bilmeyen, iletişimin yalnız ko- nuşma dilinden oluştuğu kültürleri, “birincil sözlü kültür”, günümüz ileri teknolojisiyle yaşantımıza giren telefon, radyo, televizyon ve diğer elektronik araçların “sözlü” nitelikleri, üretim ve işlevi önce yazı ve metinden çıkıp sonra konuşma diline dönüştüğü için “ikincil sözlü kültür” olarak kavramsallaştırmıştır (2010, s. 23-24). “Birincil sözlü kültür” olarak adlandırılan dönemin temel iletişim yolu söz yani konuşma, temel aktarım yolu ise bellektekilerin kalıplaşmış ifadeler yardı- mıyla aktarılmasıdır. İnsan, içinde bulunduğu dünyayı anlamaya ve onunla ilişkilenmeye sözlü olarak başlamıştır. Bu ilişkilenme hali insanların birbirlerine deneyimlerini, hikâyelerini, olaylar karşısındaki düşüncelerini anlatmalarıyla anlamlı hale gelmeye başlamıştır. Çünkü Antropolog Clifford Geertz’in de ifade ettiği gibi “İnsan anlayamadığı bir dünyada yaşayamayacak türden bir canlıdır.” (akt. Fulford, 2014, s. 26). İnsanın dünyaya dair bu anlam arayışı sırasında ortaya çıkan anlatılar sözlü kültür unsurlarının oluşmasını sağlamıştır. Bu anlatılarda insanlar üzüntülerini, hayretlerini, sevinçlerini bazen ciddi bazen mizahi yollarla aktarmışlardır. Mizahın sözlü niteliği temelinde dil oyunları 1 Hacettepe Üniversitesi Türk Halk Bilimi Bölümü Doktora Öğrencisi, zeynep.kahveci88@gmail.com .

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTgx