Tanzimat Edebiyatı

12 2.4.1.4.Yeni Dönemde Tarihe Duyulan İhtiyaç Anahtar Kelimeler: Türk Edebiyatı, Yeni Türk Edebiyatı, Tanzimat Edebiyatı. İçerik: II. Mahmut’tan önce eğitim hayatında temel bir sistemin olmayışı, birçok alanda olduğu gibi tarih eğitiminde de sistematik bir yaklaşımdan söz edilemez. Tarihe ait bilgiler, daha çok menkıbevi bir tarzda ve çoğunlukla masalsı unsurlarla süslenmiş olarak verilmekteydi. Enderun mektebinde, tarihe ait bilgilere yer veriliyor, burada verilen tarihi bilgiler ise, Osmanlı yönetimi ve kuruluşu ile sınırlı kalıyordu. Daha öncesi ile ilgili bilgilere hiç yer verilmiyordu. Sözgelimi Beylikler, Selçuklular, Orta Asya tarihi, dünya tarihi ile ilgili bilgiler kesinlikle yer almıyordu. Osmanlı tarihinin dışında Müslümanlık dolayısıyla İslam tarihine ilgi duyuluyordu. Bu bölümde ise, peygamberler tarihi, peygamberin hayatı ve Hulefa-yı Raşidin döneminin dışına pek çıkılmıyordu. Tanzimat yıllarındaki Türk milliyetçiliği Avrupa’daki Türkoloji hareketlerinin bilinmesiyle başlar. 18.,19. yüzyıllarda Avrupa da bir taraftan pozitif bilimlerin gelişmesi, bir taraftan milli tarih sevgileri bu ülkelerde tarih araştırmalarına büyük önem kazandırmıştır. Tarihçilik insanlık tarihinin o çağlara kadar görmediği ciddi bir araştırma konusu oldu. Tarih Avrupa kavimlerinin Asyalılarla olan münasebetlerini daha çok aydınlatınca Avrupa milletinin mazisini araştıran tarihçilerin gözü dikkatle Asya ya çevrildi. Bir kısım Avrupalı bilginler Türk kavimlerinin dil, tarih, edebiyat ve folkloru üzerinde ciddi incelemeler yaptılar. Ortaya konulan zengin ve meraklı eserler Türkoloji araştırmalarının büyük bir hızla gelişmesini sağladı. Türklerin Osmanlılardan önceki eski ve zengin medeniyetleri meydana çıkarıldı. Bu araştırmalara Alman, Danimarka, Rus, Fransız ve başka Avrupalı alimler katıldılar. Türk aydınları uzun zaman bu araştırmalardan habersiz kendi milli tarihlerine yabancı kalmışlardır. 19. yüzyıl ortalarında lise tahsillini Fransa da yapan Ahmet Vefik Paşa batı ülkelerindeki bu çalışmaları yakından gördü. Bu araştırmalara derin ilgi duyar, kendisi de Türk dili ve tarihi üzerinde incelemeler yaptı. Onu Süleyman Paşa, Ali Suavi, Şemsettin Sami gibi bir kısım yazarlar da takip etti. Böylece Türkiye de 19. yüzyılın ikinci yarısında ilmi bir Türkçülük hareketi başladı. Tanzimat devrinin bu ilmi Türkçülük akımından Namık Kemal gibi büyük şairlerinde haberi vardı. Fakat başta Osmanlı İmparatorluğunun bütünlüğünü korumak gibi bir takım siyasi ve sosyal sebeplerle bu devrin milliyetçiliği pek kendini göstermedi. Doğrudan doğruya bu konu ve heyecanla şiirler yazılıp eserler verilmedi. Tanzimat’tan sonra başlayan Batıya açılmayla birlikte, bilimsel tarihçiliğe adım atıldığını görüyoruz. Dönemin büyük tarihçisi, 12 ciltlik Tarih-i Cevdet’in yazarı, Cevdet Paşa’dır. İlk cilt 1850’lerde, 12. cilt 1884’te ortaya çıktı. Onunla birlikte Namık Kemal, Ahmet Vefik, Süleyman Paşa, Mustafa Nuri Paşa gibi tarih meraklılarını da sayabiliriz. Bu teşebbüsler, modern tarihçiliği teşvik eden ilk çalışmalar olarak değerlendirilebilinir. Kaynak (Source): Adıvar, A. Adnan, Osmanlı Türklerinde İlim , Remzi Kitabevi, İstanbul, 1970. Ahmed Rasim, Osmanlı Tarihi (Seçmeler), Hazırlayan: İsmet Parmaksızoğlu, 2. bs., Millî Eğitim Yayınları, İstanbul, 1994 Ahmet Cevdet, Tertîb-i Cedîd Kavâ'id-i Osmâniyye, Dersaadet, İstanbul,1311. Akıncı, Gündüz, Türk-Fransız Kültür İlişkileri , Atatürk Üniversitesi Yay.,Ankara, 1973. Akyüz, Kenan, Modern Türk Edebiyatının Ana Çizgileri , İnkılap Yay.,İstanbul, 1995.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU2NTE2