Tunç Çağları

1.5.2.2 Hititler Anahtar Kelimeler: Hititler, Hatti Ülkesi, Anitta, Hattuşa, I.Hattuşili Anadolu’da ilk merkezi otoriteyi sağlayan Hitit krallığı, M.Ö.17. yüzyılda Orta Anadolu platosunda tarih sahnesine çıkmıştır. Hititler hüküm sürdükleri yaklaşık 500 yıl içinde (M.Ö.1650-1150), Anadolu’nun büyük bir kısmını kaplayan, buradan Kıbrıs’a, Mezopotamya’nın kuzeybatısına ve Suriye’ye kadar yayılan büyük bir imparatorluk kurmuşlardır. Hitit dilinin Hint-Avrupa dil ailesine dayandırılması nedeniyle Hititlerin Anadolu’ya Boğazlar’dan geldikleri görüşü öne sürülmüştür. Daha çok desteklenen diğer bir görüş ise Hititlerin uzun bir süreç boyunca gruplar halinde Kafkaslar üzerinden geldikleri yönündedir. Anadolu’ya kesin geliş tarihleri belirlenemeyen Hititler, Orta Anadolu’da yaşayan Hattilerle (M.Ö.3. bin yıldan itibaren Orta Anadolu’nun yerli kavmi) kaynaşmışlar; Anadolu’da hüküm süren Hatti beylerinin ileri gelenlerini egemenlikleri altına alarak ekonomik ve siyasi gücü ellerinde tutmuşlardır. Hattilerin kültürel özelliklerini de alarak güçlü bir sentez oluşturan Hititler, kendilerine “Hatti ülkesinin halkı” demişler, dillerine de “Nesili” (Neşaca) adını vermişlerdir. Hititler, Tevrat’ta “Hittim” veya “Het oğulları” olarak geçer. Kutsal kitabın Almanca çevirisinde “Het oğulları” veya “Hethiter” şeklindedir. İngilizce’de “Hittites” ve Fransızca’da “Héthéens” olmuştur. Ülkemizde önceleri Fransızca karşılığı “Eti” benimsenmiş daha sonra “Hittites” karşılığı olan Hitit/Hititler yaygın olarak şekilde kullanılmaya devam etmiştir. Hititlerin Anadolu’da M.Ö.17. yüzyıldan önceki varlığı, Assur Ticaret Kolonileri Çağı’nın Kültepe çivi yazılı tabletlerindeki Hitit şahıs isimlerinden anlaşılmaktadır. Adı geçen Kültepe (Kaniş/Neşa), Hititler öncesi Anadolu’sunda bölgesel bir krallığın başkentidir. Yine Hititler öncesi başka bir yerel yönetim merkezi olan Kuşşara kenti (Orta Anadolu’da olduğu düşünülmektedir) kralı Pithana krallığının etki alanını Neşa’ya kadar genişletmiştir. Oğlu Anitta ise Orta Anadolu beyliklerini siyasi bir birlik altında toplamaya devam etmiş, başkentini ele geçirdiği Neşa’ya taşımıştır. Hattuş (Boğazköy) kentini yakıp, yıkmış ve kimsenin orada oturmaması için kenti lanetlemiştir. Ancak Hititlerin efsanevi kralı Anitta’dan belirli bir süre sonra ismi “Hattuş’lu adam” anlamı taşıyan I. Hattuşili, Boğazköy/Hattuşa’da Hitit krallığını kurmuştur. Hattuşili tarafından başkent yapılan Hattuşa/Boğazköy Hititlerin dini, idari ve siyasi merkezi olarak Hitit krallığının yıkıldığı M.Ö.12. yüzyıla kadar önemini korumuştur. Hitit krallığı bilim insanları tarafından ana hatlarıyla Eski Krallık ve Yeni Krallık (veya İmparatorluk) olarak iki ana evre içinde incelenir. Ayrıca Orta Krallık evresi bilim insanlarınca kabul görmektedir. İmparatorluk döneminde Hitit kralı, Yakındoğu’daki Mısır, Babil ve Asur kralları ile eşdeğerdi. Hitit İmparatorluğu, Kızılırmak’ın kavsi içinde kalan Hitit anayurdu ve Hitit hükümdarlarına anlaşmalarla bağlı diğer bölgesel krallıklardan oluşuyordu. M.Ö.14. yüzyılın ikinci yarısında Halep ve Karkamış’ta genel valiliklerin kurulmasıyla Hititler Suriye’ye doğru yayılım göstermiştir. Hititler Anadolu’da M.Ö. 3. bin yılda mevcut olan ve M.Ö.2. bin yılın başında yeni katkılarla gelişen bir kültür birikimine sahip çıkıp onu zenginleştirerek gelecek kuşaklara devretmiştir. Ayrıca Mezopotamya ve Suriye üzerinden gelen kültürel etkiler de aynı sentezle daha sonraki uygarlıklara iletilmiştir. Hitit Devleti son yıllarında ülkedeki isyanlar, kuzeyden gelen saldırılar, kuraklık, salgın hastalık, saray entrikaları gibi iç sorunlarla bütünlüğünü kaybederek sarsılmış ve M.Ö.1200/1150 civarında batıdan gelen “Deniz Kavimleri Göçü” ile yıkılmıştır. Bu yıkımı takip eden bir “Karanlık Çağ”ın varlığından söz edilmektedir. Anadolu dışındaki kaynaklara göre bu dönemde yaşam devam etmiştir. Son yıllarda yapılan kazılar da “Karanlık Çağ” hakkında bilgi

RkJQdWJsaXNoZXIy NzM2ODUz