Tunç Çağları

1.5.2.2.1. Devlet Yönetimi Anahtar Kelimeler: Hitit Kralı, Tabarna, Tawananna, I.Hattuşili, Hitit Devleti Hititlerin krallık kurmasından önceki dönemde Anadolu’da çok sayıda beyliğin varlığı bilinmektedir. Bu beylikler sınırlı bölgesel hâkimiyete sahip olup saray örgütlenmeleri mevcuttu. Hititler Anadolu’nun bu geleneksel sistemini köklü bir değişiklik yapmadan geliştirmişlerdir. Feodal yapıdaki devletin yetkileri, kralı ve üst düzey yöneticileri kapsayan büyük bir ailenin elindedir. Hitit kralları Tabarna, kraliçeleri ise Tawananna ünvanını taşırlardı. Tabarna unvanlı krallar daha sonra “güneşim”, IV. Tuthaliya zamanında ise “evrenin kralı” unvanlarını kullanmışlardır. Hitit kralı öldüğünde tanrı olur. Kral yaşarken tüm ülkenin tek sahibidir. Tanrının yeryüzündeki temsilcisi olarak ülkeyi idare eder. Kral aynı zamanda başrahip, başkomutan ve baş yargıçtır. Kraliçelik müessesesi Hattiler’den olduğu gibi alınmıştır. Kraliçenin kral eşi olarak taşıdığı egemen gücü kralın ölümünden sonra devam ettirmiştir. Kraliçe, kralla birlikte dini törenlerde yer alırlardı. İlk kral I.Hattuşili ve son kral II. Şuppiluliuma ile beraber 25’in üzerinde Hitit kralı hüküm sürmüştür. Hitit krallığının tarihsel gelişim ana hatlarıyla “Telepinu Fermanı” olarak tanımlanan metinde yer almaktadır. Bu metinde önceleri Labarna ismini taşıyan I.Hattuşili (M.Ö.1650) ile Eski Hitit krallığı başlatılır. Aynı ismi taşıyan bir kralın daha önce varlığı da kabul edilmektedir. Hattuşili döneminin sonlarında başlayan ve sonraki kral I.Muşili’nin Babil seferi dönüşünde öldürülmesine yol açan taht kavgaları daha sonra da devam etmiştir. I.Hattuşili’nin vasiyeti olarak bilinen belge de bu iç sorunlar hakkında bilgi vermektedir. Erken safhada devam eden saray içi kargaşaya kral Telepinu son vermiş ve saraydaki kan davalarını bitirmek için reform niteliğinde bir yasa koymuştur. Aile ferdi Hitit prensleri askeri seferlere katılırlar, devlet idaresini öğrenirler, başrahip olarak da atanırlardı. Ayrıca prensler, kraliyet ailesine mensup olanlar birlikte valiliklerde ve yüksek memuriyetlerde de yer almışlardır. Üst düzey yöneticileriyle, ileri gelenler “ panku” adı verilen soylular meclisini oluşturmuştur. Kralın bile bu meclisin önüne çıkarılması yükümlülüğü olmakla beraber bunun ve diğer yetkilerin kullanıldığına dair kanıt yoktur. Bu meclis, Hitit kralı I.Hattuşili ve Telepinu zamanında etkisini yitirmiştir. M.Ö.1500’lerden sonra Hitit devlet sisteminde önemli değişiklikler olmuş; kralın yetkileri artmış, mutlak bir güç haline gelmiş ve “ panku ” kaldırılmıştır. Eski Hitit çağına ait ve kraldan yapması istenenleri açıklayan bir metin dönemin ideal sosyal devlet anlayışı için önemlidir: “ Onların eline ekmek ver; hasta olana yardım et, ona ekmek ve su ver. Sıcaktan bunalmışsa onu serine, soğuktan üşümüşse onu sıcağa götür… Aç olana ekmek, (hastaya) merhem, çıplağa giysi ver! ” Üst düzey ileri gelenler krala sadakat yemini ile bağlıydılar ve verdikleri hizmetlerin karşılığında kendilerine toprak bağışlanmıştır. “Talimatnameler” yönetim yapısının tanınması için değerlidir. Bu metinlerden muhafızları denetlemek ve şehirde düzenin sürdürülmesini sağlamak için atanan bir belediye başkanının varlığı anlaşılmaktadır ( HAZZANU ). Geceleri mühürlenen ve sabah açılan şehir kapılarının denetimini bu yönetici yapıyordu. Diğer kentlerde de benzer sorumlulukları olan belediye başkanları vardı. Devlet yönetimin başında temel olarak iki grup

RkJQdWJsaXNoZXIy NzM2ODUz