Tunç Çağları

1. 5. 1. 1 Şehirler ve Mimari Anahtar Kelime: Kentleşme, savunma sistemleri, dini ve sivil mimari. M.Ö.III.Binin başından itibaren Anadolu’nun her bölgesinde, nüfus artışına paralel olarak yerleşimlerin sayısının arttığı görülmektedir. Batı Anadolu’nun kıyı kesiminde Truva (Çanakkale), Limantepe, Baklatepe (İzmir) ve Midilli Adasında Thermi, Limni adasında Poliochni, Sakız Adasında Emporio, Sisam Adasında Heraion ile Gökçeada’da Yeni Bademli kültürel açıdan ortak özelliklere sahip, çoğu savunma sistemli yerleşimlerdir. Dönemin başında bu yerleşimlerin çoğunda bitişik, ortak duvarlı uzun ev modelleri görülmektedir. Dikdörtgen planlı, girişi dar tarafta yer alan, girişin önündeki duvarların uzatılmasıyla açık bir avluya ve genelde tek odaya sahip megaron olarak adlandırılan mimari plan, Batı Anadolu’nun kıyı kesimi ile kuzeybatı-güneybatı bölümünde ve Trakya’da dönemin sonuna kadar kullanılmıştır. Bölgenin güneybatısında Beycesultan (Denizli) yerleşiminde Eski Tunç I ve II evresinde, içlerinde sunak, stel, ocak, fırın ve siloların yeraldığı megaron benzeri yapılar, dini mimariye örnek teşkil eder. Kuzeybatı Anadolu’da Demirci Höyük’te (Eskişehir) aynı evreye ait, avlu etrafında daire şeklinde sıralanmış, taş temel üzerine kerpiç duvarlı, çatıları ahşap direkli, düz damlı bitişik evler, iki odalıdır. Anadolu tipi yerleşme olarak adlandırılan avlu etrafındaki dairesel yerleşim planının diğer örneği, Doğu Anadolu’da Pulur (Erzurum) yerleşiminden tanınmaktadır. Batı Anadolu’da E.T. II’den itibaren Limantepe, II.Truva gibi kentlerde kulelerle takviye edilmiş savunma sistemleri ile çevrili bir iç kale’de anıtsal nitelikli yapı kompleksleri yeralırken, surların dışında halkın oturduğu aşağı şehir yerleşimleri görülür. Bölgede merkezi otoritenin varlığını kanıtlayan diğer yapılar, Karataş-Semayük (Antalya) yerleşimindeki bey konağı ile Küllüoba (Eskişehir) E.T.II yerleşiminde “saray” olarak nitelendirilen anıtsal yapıdır. Karadeniz Bölgesinde Samsun civarında yer alan Eski Tunç Çağı yerleşimlerinin (İkiztepe, Dündartepe, Tekkeköy ) ahşap mimari geleneğe bağlı oldukları anlaşılmaktadır. İkiztepe konutlarının bazıları, kalın ağaç gövdelerinin çantı tekniği ile yükseltilmeleri ve semer ya da beşik dam türünde bir çatıyla kapatılması sonucu oluşmuş, tek veya çiftgözlü, avlulu veya avlusuz yapılardır. Orta Anadolu’da dönemin başından itibaren Kültepe/Kaniş (Kayseri) , Alişar (Yozgat), Boğazköy, Alaca Höyük (Çorum), Ahlatlıbel, Karaoğlan, Polatlı (Ankara), Maltepe (Sivas) Acemhöyük (Aksaray), Karahöyük (Konya) gibi yerleşimlerde taş temel üzerine kerpiç duvarlı, birden fazla odalı, bazen avlulu, ocak ve fırını olan düz damlı geleneksel yapılar konut olarak kullanılmıştır. Çoğu yerleşim E.T.I’den itibaren savunma sistemine sahiptir. Bu evrede yuvarlak planlı konutlara da rastlanmmaktadır. Kültepe yerleşiminde dönemin sonuna ait anıtsal nitelikli bir saray ve megaron planlı bir mabet açığa çıkarılmıştır. Güneyde Çukurova’da yer alan Yümüktepe (Mersin) ve Gözlükule (Tarsus), bölge mimarisine ışık tutan yerleşimlerdir. Eski Tunç Çağının başında savunma sistemine sahip Gözlü kule’de, E.T.II döneminde sokakların etrafına inşa edilmiş, dikdörtgen planlı, iki odalı yapılar mevcuttur. Dönemin sonunda megaron planlı yapılara rastlanmıştır. Eski Tunç Çağı’nın başında Güneydoğu Anadolu Bölgesinde, Urfa ve Gaziantep civarında yerleşimlerin ve mezarlıkların sayısında artış görülür. Titriş ve Kazane gibi höyüklerin savunma sistemleri ve aşağı şehirleri, kentsel boyutlu yerleşimlerin varlığını kanıtlar. Zeytinlibahçe, Kurban Höyük , Hassek Höyük, Hacı Nebi gibi yerleşimler bu evreye ait mimarlık kalıntılarına sahiptir. Bölgede III.Binin ortalarından itibaren kentleşme eğiliminde artış görülür.

RkJQdWJsaXNoZXIy NzM2ODUz