Türk Halk Kültürü Bağlamında Sosyal Medya

48 Ahmet Serdar ARSLAN T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak her nerede üretiliyor veya yönetiliyor olursa olsun onu kültürel anlamda bizim yapan şey içeriktir. Taştan (2016: 265) internette var olan mücadelenin en zorunu Türkçenin verdiğini keza İngilizce kelimelerin doğrudan bilişim hukuku diline girdiğinden bahsetmektedir. Örneklemek ge- rekirse özellikle ‘internet dili’ hayatımıza girdikten sonra Türkçe’nin temel fiillerinden olan koymak, vermek, almak, vurmak, gömmek gibi fiiller daha da fazla erozyona uğramaktadır. İçeriğe erişimi yasaklamak ise Web 3.0 teknolojisinde yetersiz kalmaktadır. Keza bilgi an- lık olarak değişmekte, içerik farklı mecralarda farklı görünümlerle anlık olarak sunulabilmektedir. Engelleme çoğu zaman alan adının kendisine yönelik olduğundan alan adı çok basit bir şekilde değiştirilerek yeni içeriklere erişim mümkün olmaktadır. Bu nedenle internette anlık olarak içerik kontrolü yapabilen Türk kültür hayatını tehdit edici unsurları anlık olarak uyarıcı veya doğrulayıcı bir mekanizmaya ihtiyaç duyulmaktadır. Kültürel alanda en acil gereksinim ise internete kendi içeriklerini aktaracak ve onu örnek içeriklere dönüştürecek bireylerin yetişmesidir. Bu nedenle bugünkü medya okuryazarlık dersleri içerik açısından yetersiz kalmaktadır. Verdiğimiz örnekler daha da arttırılarak kategorize edilebilir ancak sosyal medya, toplumun yaşadığı bir sanal kent olarak düşünüldüğünde bu konu üzerinde kurumların özellikle durması gerekmektedir. Yaklaşık olarak 5 milyon kişinin takip ederek hayranlık duyduğu, özendiği fenomenlerin sıklıkla yer aldığı sosyal medya ortamında biz eğitimciler gençlere hangi öğretmeni dinletmeli, hangi okulu donatmalı, hangi etik değerleri ve hangi akademik bilgileri çocuklarımıza öğretmeli- yiz? Asıl olarak bunu düşünmeli ve içerik yönetimi konusunda özellikle üniversitelerimizin İletişim Fakülteleri, Türk Dili ve Edebiyatı ve Türk Halkbilimi bölümlerinde Türk Kültürü ve İçerik Yönetimi ile ilgili dersler, hatta disiplinler arası enstitüler kurmalıyız. Daha önce de belirtildiği üzere TİB’in, www.guvenlicocuk.org.tr adresinde yayınladığı Güvenli İnternet Bilgi Dolabı El Kitabı adıyla ya- yınladığı çocukları uyarıcı broşürün içerik açısından da genişletilerek bütün okullara dağıtılması ayrıca elzemdir. Türk kültürünün geleneksel unsurları, bu ortama aktarılıp yeniden kullanıma sunularak Türk kültürünün canlandırılması, işlerlik ve dinamiklik kazandırılması mümkündür. Türkiye’de var olan binlerce masal karakterinden yeni bağlamlar oluşturularak dijital oyun kahramanları üretilebilir. Türk oyunlarının isimleri, geleneksel oyun terimleri bu ortama taşınarak dile işlerlik kazandırılabilir. Böylece Türk ekonomisi de dijital oyunlar sayesinde ulusal belki de uluslara- rası yeni endüstrilerde var olma fırsatı yakalayabilir. 2017 yılında kullanımına sunulan TAMBU klavye 39 isimli uygulama, emoji bölümünde atasözlerine kalıp olarak yer vererek atasözlerinin tekrar yoğun olarak kullanımına destek vermektedir. Bu tutum, geleneksel kültür miraslarının her ortama taşınabileceğinin açık bir örneğidir. Özellikle sosyal medya insanların birbirine olan güvenini, itibarını sarsmakta ve güvensiz- liğe yol açmaktadır. Sosyal medyada dolaşan sosyal kampanyalardan örneğin “İlik Donörü Olun” kampanyasındaki ikilem bugün insanların birbirine neden yardım etmediği sorusuna açıklık geti- ren en temel örnektir. Belki de verilen kan ve ilik örneği, çok daha kötü amaçlarla kullanılacaktır. Öte yandan gerçekten de “birileri” zor durumdadır ve acilen bir donöre ihtiyacı vardır. Kullanıcıla- rın içten içe hissettiği bu durum, insanların sadece internet üzerinde değil aynı zamanda günlük 39  Daha fazla bilgi için bakınız: https://www.tambu.com.tr/ , E.T. 22.11.2017

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTgx