Türk Halk Kültüründe Dünden Bugüne Kamu Kazanları

96 Yrd. Doç. Dr. Mehmet Sürur ÇELEPİ T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Toy yaptı, şölen verdi, çok büyük toy toylattı Yarlık verdi iline: …. Emir verdi Oğuz Han, kendinin iç iline Toplandı halk sözleşti, koştu onun eline Oğuz kırk masa ile, sıra ile dizdirmiş idi, Türlü şaraplar ile, aşlar pişirtmiş idi Halk oturdu sofraya, ne kımızlar içtiler Ne şaraplar içildi, ne tatlılar yediler Toy bitince Oğuz Han, verdi şu buyruğunu Ey benim beğlerimle ilimin ey budunu (Ögel 1989: 118) Destandan anlaşıldığına göre, Oğuz Kağan gelecekle ilgili plânlarını aktarmak için büyük bir toy verir. Oğuz Kağan, bir güç gösterisine dönüşen bu ihtişamlı toydan sonra cihan hâkimiyeti düşüncesini açıklamaya başlar. Çocuklarını ava yollayıp döndükleri yay ve oka göre devleti ço- cukları arasında paylaştırmak için de bir ziyafet hazırlar. Burada hazırlanan ziyafetin büyüklüğü ve toy alanının düzenlenmesinde kullanılan nesnelerin simgesel anlamı son derece önemlidir. Toy şu dizelerle anlatılır: Bunu diyen Oğuz-Han, çağırdı kurultaya Beğ geldi, halkı geldi, selâm verdi otağa Herkes geldi oturdu, Oğuz-Han büyük otağ ……eksik Oğuz-Han kendi büyük, otağında …..eksik Kırk kulaçlık bir direk, sağa dikip sağladı Direğin üzerine, gümüş bir tavuk koyup, Direğin altına da, kara koyun bağladı Sağ yanında Bozoklar, sol yanında da Üç-ok Oturup eğlendiler, kırk gün kırk geceden çok Yediler hem içtiler, erip muradlarına, Oğuz böldü yurdunu, verdi evlatlarına (Ögel 1989: 127) Ülkeyi çocukları arasında paylaştıran Oğuz Kağan, bu paylaşımı halkına verdiği büyük bir toyla açıklamış olur. Tanrı’dan kut aldığına inanılan Oğuz Kağan, bu toyla ülkenin ve çocuklarının kutsallığını ve biati tesis etmeye çalışır. Devlet yöneticilerinin, halklarının temel ihtiyaçlarını karşılama düşünceleri potlaç ve yağ- ma kültürünü de doğurur. Potlaç, kavimlere özgü gayet önemli bir âdettir. Bu kuralın aslı çok masraflı bir ziyafettir. Bu ziyafette misafirlerin yiyebileceklerinden çok fazla gıdalar, giyebilecek- lerinden çok fazla elbiseler ve özellikle tepeler oluşturacak kadar bakır kaplar ve çeşitli eşyalar yığılırdı. Davet sahibi, bütün bu şeylerin davetliler tarafından alınıp götürülmesine izin verirdi

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTgx