Türk Halk Edebiyatı

19 Türk Halk Hikâyelerinde Tevrat Kaynaklı Motifler Türk Halk Edebiyatı Dan oymağından Manoah’ın karısı kısırdır. Rab, o kadına görünerek bir çocuk doğuraca- ğını, içki içmemesini, murdar bir şeyler yememesini söyler. Çocuk doğduktan sonra onun başına ustura değdirmemesini çünkü onun ana rahmindeyken tanrıya adanmış olduğunu ve doğduktan sonra bu çocuğun İsraillileri Filistinliler elinden kurtaracağını bildirir. (Hakimler 13/5, s.316). Ço- cuk doğar ve adını Şimşon koyarlar. Çocuk büyür ve Rab onu kutsar. Bu çocuk çok güçlüdür. Aslanları dahi parçalayacak güçtedir. Tevrat’ın Samuel bölümünde bir başka kısırlık hikâyesi şöyledir: Elkana’nın iki karısı var- dır. Bunlardan ikincisi Hanna kısırdır. Birinci kadın Peninna, kuması Hanna’ya bu konu üzerin- den sürekli sataşır. Bir gün Hanna Rab’be yakarır ve şu adağı adar: “Ey her şeye egemen Rab, kulunun üzüntüsüne gerçekten bakıp beni anımsar, bir erkek çocuk verirsen, yaşamı boyunca onu sana adayacağım. Onun başına hiç ustura değmeyecek.” (I.Samuel 1/9, s.336). Bu duadan sonra bir çocukları olur ve adını Samuel koyarlar. Samuel büyür ve ülkesini Filistinlilere karşı muhafaza eder. Toparlarsak İbrahim oğlu İshak, İshak oğlu Yakup, Yakup oğlu Yusuf, Manoah oğlu Şim- son, Elkana oğlu Samuel kısır olduğu bilinen kadınlardan doğmuşlardır. Bu kadınların nasıl ha- mile kaldıklarına aşağıda değineceğiz. Kısırlıktan kurtulma çareleri : Türk halk hikâyelerinde yaygın olarak, bir dervişin ver- diği elmayı yiyerek hamile kalma motifiyle karşılaşırız. Mustafa Cemiloğlu yaptığı araştırmada, varyantlarıyla beraber 23 halk hikâyesinde bu motifin bulunduğunu tespit etmiştir (Cemiloğlu 1999:127). Halk hikâyelerinde gördüğümüz, çocuk olması için müracaat edilen diğer çareler dua, adaklar adamak ve hayır hasenat yapmak şeklinde tezahür eder. Yukarıda sözünü ettiğimiz, Tevrat’ta adları geçen çocuklardan İshak ve Yakup dua neti- cesinde, Lea’nın çocukları İssakar, Zevulun, Dina adamotu sayesinde, Yusuf; hem dua hem de “adamotu” verilen bitki sayesinde, Şimşon ve Samuel adak adanması neticesinde doğmuşlardır. Bu doğumlardan en ilginci “adamotu” yenerek olanlardır. Yakup’un ilk hanımı Lea dört çocuk doğurduktan sonra çocuk doğuramaz hale gelir. Bir gün oğlu Ruben, tarlada “adamotu” bulur ve bu otu annesine getirir. Cinselliği arttıran bu otu Lea’nın elinde gören Rahel, kardeşinden bunu ister. Lea, karşılığında bu gece kocalarının kendisiyle yatmasını ister. Yakup o gece Lea ile birlikte olur. Çocuk doğuramayan Lea, bundan sonra ikisi kız biri erkek olmak üzere üç çocuk doğurur. Bu arada tanrı Rahel’i anımsar onun duasını işiterek çocuk sahibi olmasını sağlar 6 (Ya- ratılış 30/1-22, s.36-37). Burada “adamotu” üzerinde durmakta fayda vardır. Tevrat’ın orijinalindeki “adamotu” keli- mesi, Türk mütercimler tarafından farklı anlamlarda tercüme edilmiştir. Yukarıda görüldüğü gibi, bizim yararlandığımız kaynak, bu kelimeyi “adamotu” şeklinde çevirmiş ve sayfanın altına düş- 6  Tevrat’ın bu bölümünde adamotunu tam olarak Yakup’un hangi hanımının yediği net değildir. Bizim anla- dığımıza göre, artık çocuk doğuramayacak durumda olan Lea, bu ottan yemiş ve üç çocuk doğurmuştur. Ra- hel ise kocasını, bu otun kendisine verilmesi karşılığında, kumasına göndermiştir. Bu durumda Rahel de bu otu almış ve yemiş oluyor. Fakat Lea bu otun akabinde üç çocuk doğururken, Rahel daha sonra doğurmuştur. Bunun izahı zordur. Yani Yusuf’un bu ot sayesinde dünyaya geldiğini söylemek eksik olacaktır.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTc2