Türk Halk Edebiyatı

22 Prof. Dr. Eyüp AKMAN T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Görüldüğü gibi Tevrat’taki Şimşon kıssasıyla, Melikşah ve Güllühan hikâyesindeki bu sah- ne hemen hemen aynıdır. Bu konuda sonuç olarak şunları söyleyebiliriz. Olağanüstü doğan halk hikâyesi kahramanları, ömrü boyunca bir güç tarafından korunmaktadır. Onları koruyan güç di- rekt Tanrı olabileceği gibi, Tanrı vasıtasıyla verilen/gönderilen (sihirli elma, sihirli saç vb.) bir güç de olabilir. Tevrat’ta ise bu güç, doğrudan Tanrı’nın kendisidir. Sandığa koyarak denize atma motifi: Bu motif Türk masal ve hikâyelerinde karşılaş- tığımız orijinal bir motiftir. Esma Şimşek bu motifle ilgili yaptığı araştırmasında mitoloji, masal ve destanlarda motifin yerini tespit etmiştir. Halk hikâyelerimiz içinde bu motif “Mahmut ile Ni- gar” hikâyesinde geçmektedir. (Şimşek 1997:37). Bu motifin geçtiği en eski yazılı kaynak olarak Tevrat’ı görmekteyiz. Mısır kralı, doğacak İsrailli bütün erkek çocukların öldürülmesini emreder. Musa doğunca annesi hazır bir sepet alıp katran ve ziftle sıvar ve içine çocuğu yerleştirerek Nil kıyısındaki sazlığa bırakır. O sırada yıkanmak için Nil nehrine giren Firavun’un kızı sepeti alır ve çocuğu evlat edinir (Çıkış 2/10, s.69). Güvercin: Halk hikâyelerinde konuşan kuşlara ve güvercinlere rastlanır. (Alptekin 1997:301). Tevrat’ta da güvercin, kurban olarak sunulabilecek kutsal hayvanlar arasındadır. “Eğer kişi yakmalık sunu olarak Rab’be kuş sunmak istiyorsa kumru ya da güvercin sunmalı” (Levililer 1/14, s.123) hükmü bunu göstermektedir. Kuşların haberci olması: Türk kültüründe kuş, hep haberci, haber taşıyan varlıklar olarak kabul edilir. Kerem, sılasına turna kuşu ile selam göndermekte onlardan da haber sormakta- dır (Duymaz 2001:156). Tevrat’ın Vaiz bölümünde verilen öğütlerden biri de: “İçinden bile Krala sövme, yatak odanda zengine lânet etme, çünkü gökte uçan kuşlar haber taşır, kanatlı varlıklar söylediğini aktarır” (Vaiz 10/20, s.831) şeklindedir. Konuşan eşek: Türk anlatı türlerinde konuşan hayvanlara sıklıkla rastlarız. Mesela Erzu- rum’dan derlenen “Leylan Kara” hikâyesinde Ebu Hançer, yılanlarla konuşur (Karadağ 1998:90). “Avcı Ahmet” hikâyesinde konuşan kurt, aslan, tavşan, ejderha bulunur. (Olcay vd. 1988:37). Manas Destanı’nda da konuşan hayvanlar vardır. Allah’ın gönderdiği bir melek ile Manas’ın atı, kuşu ve köpeği konuşur (Sakaoğlu 1995:168). Tevrat’ın Çölde Sayım bölümünde Balam adında biri, eşeğine binmiş giderken bir melek eşeğe görünür ve eşek huysuzlanır. Bunun üzerine Balam, üç kez eşeği döver. Bunun üzerine Rab, eşeği konuşturur. Balam ile eşek konuşur. Eşek, sahibine gördüklerini anlatır (Çölde Sa- yım 22/28,s.194). Bu sahne, Deli Dumrul’un karşısına Azrail’in çıktığı anı hatırlatmaktadır. Deli Dumrul, atın üzerindeyken Azrail karşılarına çıkar ve at ürker, Deli Dumrul’u kaldırıp yere vurur. Kurt motifi: Türk destan ve mitolojisinde kurt, özellikle Bozkurt ata, ecdat, rehber kabul edilir. 11 Tevrat’ın Eyüp kıssasında Eyüp, umutsuzluğa düştüğü hastalık anında yanındakilerle ko- nuşurken şunları söyler: “Ölüler diyarını evim diye gözlüyorsam, yatağımı karanlığa seriyorsam, çukura ‘babam’, kurda ‘annem, kız kardeşim’ diyorsam, umudum nerede?” (Eyüp 17/4, s.649). Aslan motifi: Türk halk anlatılarında sık geçen bir motif de aslan motifidir. Melikşah ve Güllühan hikâyesinde Melikşâh, aslanların beklediği bir bahçeden elma almaya gönderilir. Bu 11  Kurt motifinin menşe efsanelerindeki anlamı üzerine son çalışma için bkz. (Aslan 2010:72-77).

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTc2