Türkiye’ye Göç Eden Suriyeli Mültecilerin Gelişiyle Toplumun Evlilik Kurumuna Bakışındaki Değişikliklerden Biri: Ailede Ötekileşme (Denizli Örneği)

348 Dr. Fidan UĞUR ÇERİKAN T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı birinci eş ve varsa diğer kumaların da baskısı altında yaşamak zorunda olduğunu söyleyerek ‘ Evden kaçanlar ya da intihar edenler oluyor’ diyor .” “Sınırın kapatılma- sından sonra Suriye’den küçük yaşta kızları ve kadınları kuma olarak satan komis- yoncular da türemiş durumda. Suriyeli kadınlarla evlenmek isteyenlere 250-500 lira arası komisyon karsılıgı aracılık yapıyorlar. Ailelere de ortalama 2 bin ile 5 bin lira arası baslık parası veriliyor.” Denizli’de yapılan saha çalışmasında on yedi yaşında ve kuma olan R. AB- YAD’ın eşinden şiddet gördüğü tespit edilmiştir. Komşuları onun düğünsüz, başlık parasıyla eve getirildiğini, daha bir senelik gelin olduğunu, zaman zaman ruhsal problemler yaşadığını dile getirmişlerdir. Komşularından Ayşe GÜNEŞ, ikinci ka- dın olan R. ABYAD’ın zaman zaman bahçede saatlerce ağladığına ve kendi ken- dine konuştuğuna şahit olduğunu söylemiştir. 16 Mart 2016 “ Suriyelilere Tehdit ” başlıklı Hürriyet Gazetesinin haber yazısı ise şöyledir: “Hafta sonu Adana-Mersin taraflarındaydım. Mersin’de karşılaştığım bir ka- dın-doğum uzmanı ağzımı açıkta bırakan şeyler anlattı. En sık yaptığı işlemler, kürtaj ve kızlık zarı dikmekmiş. Ve sıkı durun, bunların çoğunu yaptıranlar da Su- riyelilermiş. Türk erkeklerinin yeni gözdeleri Suriyeli kadınlar olmuş çünkü. “Türk kadınlarına rahat yok, gitti Ruslar geldi Suriyeliler. Suriyelilerin bakımlarına, iç gi- yimlerine ve makyajlarına çok dikkat etmeleri rekabet ortamını kızıştırıyor. Eşlerini Suriyeli gelinler yüzünden terk eden erkeklerin sayısı artmış. Bir de tabii köle gibi fuhuşa zorlanan Suriyeliler var. O daha da berbat bir konuya götürüyor bizi, kadın ticaretine. Savaştan kaçıp gelen kadınlar bile adamların metresi, ikinci hatta üçün- cü karısı oluyor, kimileri de gecelik üç kuruşa satılıyor! Ve biz hâlâ kadın hakların- dan, misafirperverlikten bahsediyoruz. Yazıklar olsun.” Görülen o ki, bu haber yazısı da Suriyeli kadınların da kimliklerini cinsellikleriyle ortaya koyduğunu ve bu yolla varlıklarını sürdürmeye çalıştıkları anlaşılmaktadır. Suriyeli kadın ikinci eş olmayı baştan kabul etmektedir. Dolayısıyla erkek , ilk eşini suçlayarak yaptığı evliliğin gerekçele- rini hazırlamaktadır. Öyle ki, ilk eş olan kadın kocasına karşı sorumluluklarını ve kocasının bek- lentilerini yerine getirmediği için cezalandırılmış ve kumayla karşı karşıya kalmıştır. Erkeğin ilk eşe karşı uyguladığı bu psikolojik baskı da kadının nasıl “ötekileştirildiğini” göstermeye yeterlidir. SONUÇ Suriyeli mültecilerin konu edildiği gazete haberleri içinde mülteci kadınlarla ilgili “kuma” haberleri; bize savaşın ve göçün sonuçlarını çocuklarla birlikte en acı biçimde yaşayanların ka- dınlar olduğunu göstermiştir. Diğer yandan, kumalık ya da para karşılığı evlilik de, mülteci ka- dınları ilgilendiren haberler olduğu kadar Türk kadınlarının da mağduriyetini gösteren haberler olarak karşımıza çıkmaktadır. Suriyeli kadınların Türkiye’de yaptıkları evlilikleri ele alan çok sa- yıda haber olmasına rağmen “kumalık ya da para karşılığı evlenme” çarpıcı başlıklar üzerine yoğunlaştık. Nitekim Suriyeli bir kadınla evlenen Türk erkeğinin ilk eşlerinin de yaşadığı mağdu- riyet; “ötekileşme” olgusuyla iç içedir. Kadınların para karşılığı ikinci, üçüncü, dördüncü eş ola- rak evlendiklerine (ve bunu ailelerini kurtarmak adına kendi rızalarıyla yaptıklarına) dair haberler

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTgx