Türklerin Yaratılış Destanı ile İslamî Kaynaklardaki Müşterekliklere Sentezi Bir Yaklaşım

209 Türklerin Yaratılış Destanı ile İslamî Kaynaklardaki Müşterekliklere Sentezi Bir Yaklaşım Gelenek, Görenek ve İnançlar insanın topraktan yaratıldığı birçok ayette zikrediliyor. “ Biz insanı, kuru çamurdan, şekillenmiş balçıktan yarattık.” (Hicr, 26) “O sizi çamurdan yarattı” (Enam, 2) “Biz insanı süzme çamurdan yarattık.” (Müminun, 12). Radloff’un derlediği metin ise şöyle başlar: “Sadece Tanrı Kayra Han (Kuday)vardı, ancak yalnızdı ve canı sıkılıyordu, sudan gelen bir ses ona “yarat” dedi. O da kendi gibi birini yarattı ve ona kişi dedi. İkisi de birer kara kaz gibi su üzerinde uçuyorlardı.” Anlatmada, Tanrı Kayra Han, şeytanı sembolize eden Erlik / Kişi ile birlikte uçar. Erlik rüzgâr icat edip suyu dalgalandırır ve Kayra Han’ın yüzüne su sıçratır. Bunu görünce kendisini Kayra Han’dan üstün görüp daha yüksekte uçmak ister. Bununla ilgili olarak Me’âriç Suresi’nin 19. ayetinde “Gerçekten insan, pek hırslı ve sabırsız yaratılmıştır. ” ifadesi vardır. Uçmayı başa- ramayan Erlik suya batar, boğulacak hale gelir. “Tanrım bana yardım et! “ diye yalvarır. Kur’an’da bu hususa da temas edilmiştir. “İnsana zarar geldiği zaman, onu giderebilmesi için bize dua eder (yalvarır). ” (Yunus, 12) İslâm inancında, işlenen günahlar cezasız kalmaz. Bunun yanında Allah tövbe edenin günahını bağışlar, affeder. Kur’an-ı Kerim’de bu “ De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.” (Zümer, 53) şeklinde ifadesini bulur. Erlik’in / Kişi’nin boğulurken Kayra Han’dan yardım istemesi ve Kayra Han’ın onu affetmesi bunun güzel bir örneğidir. Tanrı Kayra Han, Erlik’e; “Ağzındaki toprağı ne için sakladın?” diye sorması üzerine Erlik; “Kendim için yer yaratmak istemiştim.” der. Kayra Han “Öyleyse at ağzından da kurtul!” diye emreder. Erlik’in boğulmasına mani olan Kayra Han, onun suyun yüzeyine çıkmasını sağlar. Tanrı, Erlik’e “Suya dal, suyun dibinden toprak çıkar.” diye emir verir. Erlik söyleneni yapar. Tanrı geti- rilen toprağı suyun yüzeyine serper ve serperken de; “Yer olsun!” diye buyurur. Yasin Suresi’nin 82. Ayetinde bununla ilgili olarak; “O’nun işi, bir şeyi yaratmak istediği vakit sadece ‘Ol!’ demektir ve o şey derhal var olur.” ifadesi vardır. İslâmi inançta da Allah kâinatı “Kün” yani “Ol” emri ile yaratmıştır. Bakara Suresinin 117. Ayetinde bu husus açıkça belirtilmiştir. “O, göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısıdır. Bir şeyi dilediğinde ona sadece ‘Ol!’ der, o da hemen oluverir.” Verbitskiy anlatımında “Dünyanın yaratılışı altı günde olmuştu. Yedinci gün Bay Ülgen uyumuştu.” sözleri geçmektedir. Kur’an’da ve Tevrat’ta da dünyanın altı günde yaratıldığı bilgileri vardır. “Ve gökler ve yer ve onların bütün orduları itmam olundu ve Allah yaptığı işi yedinci günde bitirdi. Ve yaptığı bütün işten yedinci günde istirahat etti.” 3 Bu, A’râf Suresi’nin 54. ayetinde geçen; “Şüphesiz ki, Rabbiniz Allah, gökleri ve yeri altı günde yarattı.” Burada, gökler ve yerler yaratılmadan önceki gün kavramı olmadığı için kimi mü- fessirler ayette geçen “altı gün” kadar bir zaman olarak tefsir ederler. Şurası var ki, Allah’a göre gün, bizim bildiğimiz 24 saat anlamında değil “an” anlamına gelir. Hac Suresi’nin 47. ayetin- de: “Muhakkak ki, Tanrı’nın katında ‘bir gün’, sizin saymakta olduklarınızdan ‘bin yıl’ gibidir!” 3  Maurice Bucaille, Müsbet İlim Yönünden Tevrat, İnciller ve Kur’an (Çev. Mehmet Ali Sönmez), İstanbul, 1987, s. 219.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTgx