Türkmen Bahşılarında Tirme Söyleme Geleneği ve Tirmelerin Destan İcrasındaki Rolü Üzerine

358 Doç. Dr. Halil İbrahim ŞAHİN T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı destanlarının yapısal özellikleri arasında da yer almıştır. Ş. Gullıyev, tirmelerin destan icrasındaki yerini ve destanlardaki şiirlerin tirme geleneğine geçişiyle ilgili şu tespitleri yapmıştır: “Bahşılar, tirmeci bahşı ve destancı bahşı olmak üzere ikiye ayrılmasına rağmen tirmeci bahşıların şarkıları ve destanların şarkı kısımları makam-ton, metroritmik ve kompozisyon kuruluşları yönüyle as- lında birbirlerinden ayrılmazlar. Bunun yanında tirmeci bahşılar ve sıklıkla da destancı bahşılar, destanların şarkı kısımlarını ayrı birer şarkı olarak da kullanabildikleri gibi tam tersi de olabil- mekte ve pek çok tirmeci bahşı şarkısının ezgisi destan icrasında kullanılabilmektedir.” (Gullıyev 1985: 28). Özellikle Mahtumkulu’nun şiirlerini destanların bünyesine alarak icra etmek, pek çok Türkmen bahşılık kolunda/yolunda mevcuttur. Teke, Sarık-Salır ve Ersarı yollarında bu gelenek oldukça güçlüdür (Orazgılıyov 2014: 27). Türkmen destanlarının şekil açısından manzum ve mensur kısımlardan oluştuğu göz önünde alındığında tirmelerin değeri daha iyi ortaya çıkar. Bilindiği gibi mensur kısımlar, olayların nakledildiği, manzum kısımlar ise şiirlerin dutarla ve belli ezgilerle icra edildiği kısımlardır. Gele- nekte müstakil halde icra edilen bir şiir, destan bünyesine alınabildiği gibi, bir destandan kopan şiir tirmeci bahşılarca müstakil olarak icra edilebilir. Tirme şiirleri destan bünyesinde de yapısını ve ezgisi büyük oranda korur. Dolayısıyla destancı bahşıların tirme söyleme geleneğinden ba- ğımsız olduğunu düşünmek mümkün değildir. Sonuç Türkmen bahşılık geleneğinde bahşılar repertuar özellikleri açısından “tirmeci” ve “des- sancı” olmak üzere iki zümreye ayrılmış olsa da bütün bahşıların tirme söyleme geleneğiyle yakın bir alakası vardır. Bahşılar mesleğe öncelikle dutar çalmayı ve geleneksel ezgileri icra etmeyi öğrendiklerinden repertuarlarında mutlaka “tirme” denen şiirlerden bulunur. Ayrıca sadece des- tan anlatan bir bahşıdan bahsetmek de neredeyse mümkün değildir. Destancı bahşılar, destan anlatmaya başlamadan önce tirme şiirlerden söylerler. Dolayısıyla tirmeler, destan anlatma gele- neğinin hem metin hem de bağlam özellikleri üzerinde etki bırakmıştır. Destan anlatıma giriş vazifesi gören tirme kısmında bahşılar, kendilerini destan anlatmaya hazır hale getirirken, dinleyiciler de bu sırada kendilerine uygun bir yer bulup destan dinlemeye hazır hale gelirler. Destancı söylediği tirmelerle dinleyicinin hangi destanı dinlemek istediklerini ölçmeye çalıştığı gibi, destan icrasının ne zaman başlayacağını da yine bu bölümde haber verir. Bahşının nasihat verdiği, dinleyicilerin öğüt aldığı tirmeler, bazı destanların bünyesinde de yer alabilir. Ezgi ve metin açısından herhangi bir değişikliğe uğramadan destanda yer alan tirmeler, destan geleneğiyle yakın bir alaka içinde olduklarını gösterir. Destan metinlerinde yapısal bir bölüme kavuşamamış olmasına rağmen tirme söyleme bölümü, destanların metin ve bağlam özelliklerinin tespitinde önem arz etmektedir. Özellikle an- latım ortamıyla ilgili önemli bilgiler içeren bu kısmın tahlili, destan icrasıyla önemli sonuçlar ver- mektedir. Bu bakımdan bugüne kadar tespit edilen destan metinlerinin başlangıç kısmında tirme şiirlerine yer verilmemiş olması büyük eksikliktir. Günümüzde özellikle Türkmenistan’ın kuzey ve kuzeydoğu bölgelerinde anlatılmaya devam edilen destanların tirmelerle birlikte kayıt altına alın- ması ve destanlardaki şiir bölümlerinin ezgileriyle birlikte derlenmesi büyük önem taşımaktadır. Kısacası Türkmen destanlarının tespiti ve incelenmesi aşamalarına bahşılık geleneğindeki tirme-

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTc2