Türkülerdeki Hayvan ve Bitkiler Üzerine Bir İnceleme

415 Türkülerdeki Hayvan ve Bitkiler Üzerine Bir İnceleme Türk Halk Edebiyatı II.2. Elma (elmalık) Elma, türkülerde gülden sonra en fazla kullanılan bitkidir. Elmanın, pek çok türküde, “ Al el- ma yı daldan al/ Daldan alma benden al/ Duydum gelin olisin/ Dur ben ölem, ondan al” örneğinden anlaşılacağı gibi, daha sonra söylenecek mısraya hazırlık amacıyla kullanıldığı görülmektedir. Bunun dışında da, türkülerde yâre gönderilen bir hediye ve benzetilen olarak yer alır. Bir Bolvadin türküsünde, âşık yâre soyulmuş bir elma yollar; fakat bu herkes tarafından duyulur, sonra da olanlar olur… Bir elma yolladım yâre soyulmuş O da varmış cümle âleme duyulmuş En sonunda olacağı da bu muymuş (Öztelli 1972: 244) Elmayı, sadece âşık sevgiliye göndermez; bazen de sevgili âşığa gönderir. Kızın erkeğe elma göndermesi, o erkekte gönlünün olduğunu gösterir. -Tespitimize göre- yalnız bir türküde geçse de, bu davranış, elmanın kullanımıyla ilgili farklı bir örnektir: Ne hoş alma gönderir Mayhoş alma gönderir O kız ki damda yatar O kız ki cilve satar O kızın gönlü de sevmiş Bana alma gönderir (Öztelli 1972: 267) Elma, rengi dolayısıyla yanağın benzetileni olarak da kullanılır. Yanak, doğal olarak sev- gilinindir. Zara’dan derlenen ve “Sabah güneşi doğmuş/ Boyalı konaklara/ Yâr bizi davet etmiş/ Elma lı yanaklara” şeklinde başlayan türkü, bu benzetmenin bir örneğidir. Ancak, Cahit Öztelli’nin “Beşik Türküleri Ninniler” başlıklı bölümde verdiği bir örnekte, beşikte yatan –kız- çocuğun ya- nakları da elmaya, misket elmasına benzetilmiştir. Bu kullanım, “elma yanak” ifadesinin, “kültür kalıpları”ndan biri olduğunu göstermektedir: Yanak ları misket elması Çenesi de bülbül yuvası Ağzı şeker hokkası Burnu kâbe hurması (Öztelli 1972: 405) II.3. Selvi Divan şiiri gibi halk şiiri ve türkülerde adı çok anılan bitkilerden biri de, selvidir. Selvi ya- nında servi ve serv şeklinde de geçer. Selvi, ince ve uzun bir ağaçtır. Aynı zamanda düzdür. Bu özellikleriyle, sevgilinin ya da bir güzelin boyu için düşünülen metaforlar arasında önemli bir yere sahiptir. Selvi, Köroğlu’nun konuştuğu, dertleştiği ve “ Selvi ağacı, senin Maral’ın hanı” (Öztelli 1972: 311) şeklindeki nakarat mısra ile, ona maralını, yani sevgilisini sorduğu ve ondan ısrarla

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTc2