YAĞMUR RİTÜELİNDE SİMGELER VE BÜYÜ

275 Yağmur Ritüelinde Simgeler ve Büyü Gelenek, Görenek ve İnançlar inanılır. Ayrıca bu çocukların da kuklalar gibi kutsal ruhları simgelediği, ruhların su ile birleşme- siyle yağmurun yağacağı görüşü de düşünülebilir. Kadınhanı / Kurthasanlı Köyü’nde, köyün en yaşlı kadını, anasının ilk çocuğu olan bir çocuğu tutar. Yağmur gelini olarak seçtiği çocuğu çırılçıplak soyduktan sonra kendisi ile çocuk ortada, diğer çocuklar ay şeklinde çevrelerinde olacak şekilde bütün köyü gezerler. Her evin önünde yağmur gelininin üzerine bir tas suyu elekten dökerler, yiyecek verirler. Çocuklar gezer- ken ve evlerin önünde; Sarpınımız un dolsun / Bizim yüzümüz gülsün /Yağ yağ yağmur /Teknede hamur Arabada çamur /Ver Allahım Sicim gibi yağmur Tekerlemesini söylerler (Su 1978, 8495). Çocukların yaptıkları yağmur törenlerinde yağmur isteklerini dile getiren sözler koro ha- linde söylenir. Bu sözler, kalıplaşmış sözlerdir. Küçük değişikliklerin dışında aynı dilekleri ifade eden simgesel sözler olarak ifade edilebilir. Koro halinde sıkça söylenen sözler, toplulukta birli- ği, dayanışmayı, coşkuyu sağlar, yağmurun yağacağına inancı artırır. Bu sözlerle ilgili değişik bölgelerden örnekler vererek benzerlikleri göstermek istiyorum. Dağıstan’da; Godi God’yi gördün mü? / Godi’ye selam verdin mi? / Godi buradan ge- çerken / Bir tas su verdin mi?. ( Gözaydın 1987, 167), Kars’ ta ; Godu. Godu’yu gördün mü ? / Godu’ya selam verdin mi?/ Godu kapıdan geçende / Başına su döktün mü? / Kepçe gelin ne ister/ Kaşık kaşık yağ ister / Allah’tan yağmur ister/ Ver Allahım ver, bir sulu yağmur . (Köse 1965, 3652) Irak Türkmenleri arasında; Allah bir yağış ele / Dam duvarı yaş ele / Paşa kızı geçende / Babıcını yaş ele / Vereni hatun ele Vermeyeni daş ele, Çemçele kızım aş istir / Allahtan yağış istir / Açın ambar ağzını / Verin yağış payını / Vereni hatun essin / Vermeyeni katır ossun. (Terzibaşı 1975, 7428) Güneydoğu Avrupa halkları ndan Servianlarda; Biz köyden geçeriz / Bulutlar gök- yüzünden geçer / Biz hızlanırız / Bulutlar da hızlanır /Bize yetişirler /Ürünü ve bağları ıslatırlar. ( Frazer; 1.c., 16), Gagauzlar’da; Pipiruda / Yaz geldi geçti / Ver Allahım Yağmurlar / Tarlalara Çamurlar / Teknelere Hamurlar (Erden 1999, 74), Azerbaycan’ da; Çömçe hatun ne ister / Şır ha şır yağış ister / Eli Kolu Hamurda / Birce kaşık su ister (Kalafat 2005, 236). Çocukların yaptığı bazı yağmur yağdırma töreninde bir güğümün içinde ya da başa konan kalburda kurbağa gezdi- rilir. Kurbağa su ve toprakta yaşayabilen bir hayvandır. Sulak ve nemli toprakta yaşar. Kurbağa; su ile toprağı birleştiren simge olarak yorumlanabilir. Kurbağanın üzerine su serpilmesi, susuz kalan kurbağanın susuzluğunu gidermek, yaşamını sağlamak için yapılıyor. Burada taklit büyüsü var, kurbağanın üzerine atılan suyla yağmurun yağması arasında benzerlik kurularak yağmurun yağacağı düşünülür. İlhan Başgöz “Bir Anadolu Yağmur Töreninin Kökeni ve Yayılması Üzerine Araştırma” adlı incelemesinde, çocukların yaptığı yağmur yağdırma törenlerinde kullanılan isimlerin anlamından hareketle, törende gezdirilen yapma bebeğin, canlı çocuğun, kurbağanın tamamının kurbağa ya da kurbağa yavrusunu simgelediğinin ileri sürülebileceği sonucuna varır. Yağmur töreninin en ilkel biçiminde kurbağanın gezdirilmiş olacağını, daha sonraki değişimlerle birlikte kurbağa- nın yerini onu simgeleyen bir çocuğun ve yapma bebeğin aldığını belirtiyor. Bu görüşünü, Çin ve Hindistan’da kurbağanın yağmur tanrısı olarak görülmesine bağlıyor. Çin’de yapılan yağmur törenlerinde sihir yapmak için kurbağa kullanılır. Kurbağaları tören sırasında su dolu bir havuza koyarlar. Hindistan’da kurbağa, yağmur veren bir tanrı olarak kabul edilir ve yağmur yağdırma törenlerinde yer alırdı. Başgöz; Çin ve Hindistan’daki kurbağanın kutsallığının, yağmur törenle-

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTgx