Ordu’da Doğal Mantar Kültürü ve Ekoturizm

102 Dr. Ahmet DAĞLI T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı da eski mimarî konutlar değerlendirilerek pansiyonculuk teşvik edilmeli, bu yolla geleneksel dokular korunarak kültür alışverişi sağlanmalı, Karadeniz mutfağı, taş işçiliği, ahşap işçiliği, bakırcılık, el sanatları, dokuma ve el işlemeleri, sepetçilik ve hasır örme gibi bölgenin kültürünü yansıtan ve ya- şatacak olan değerler korunup muhafaza edilmeli, bunun yanı sıra teşvik edilerek geliştirilmelidir. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan Türkiye Turizm 2023 Stra- tejisi’nde bölge “Yayla Koridor Yolu” olarak gösterilmiştir. Bu potansiyel ile coğraf- yanın kültürü, tarihi ve doğası bir bütün olarak değerlendirilmelidir. Karadeniz Bölgesi’nin deniz-kum-güneş turizmi olarak bilinen kitle turizmi özelliğinin zayıf olması, bölgenin kültür ve ekolojik turizm unsurlarını daha önemli hâle getirmektedir. Bu nedenle Karadeniz Bölgesi’nin turizm gelirlerinden pay ala- bilmesi için önünde fırsat olarak bulunan bu alternatif turizm değerleri korunmalı ve sürdürülebilir turizm kapsamında ele alınmalıdır (bkz. Güçer vd.) . Bacasız sanayi olarak da adlandırılan turizme katılanların sayısı dünya genelinde 2 milya- ra yaklaşmıştır ve sektörde oluşan paranın büyüklüğü trilyon dolarlarla ifade edilmektedir. Dün- yanın pek çok ülkesi bu büyük pastadan pay almak istemekte ve ülkesinin doğal güzelliklerini, denizlerini hatta çöllerini öne çıkarmaya, tanıtmaya çalışmaktadır. Bazı ülkeler ise coğrafyası, iklimi, kültürü uygun ve yeterli olmadığı için turizme sadece tüketici olarak katılmaktadır. Böyle ülkelerin insanları, diğer ülkelere turist olarak gidip o ekonomilere katkı sağlamaktadır. Teknoloji odaklı baskın batı kültürü karşısında yerel kültürlerin yok olması gerçeğinin mev- cut olduğu günümüzde, farklı kültürlerin yok olmaması konusunda hem batılı hem diğer ülkeler hemfikirdir. Bu amaçla 2003 yılında UNESCO çatısı altında bir araya gelen dünyanın çoğu ülkesi, “somut olmayan kültürel mirasın korunması” düşüncesini hayata geçirmiş, bu çerçevede birlikte aldıkları kararları uygulamaktadır. Sözleşmede SOKÜM’ün “insanları birbirlerine yakınlaştırıcı ve onlar arasında değiş tokuşu ve anlayışı sağlayıcı, paha biçilmez rolü”ne vurgu yapılmıştır 5 . Top- lumların mevcut kültürlerini korumasının yolu, ona müzelik eşya gözüyle bakmayıp işlevsellik kazandırmaktır. Yaşanan hayatın içerisinde yer bulamayan geçmiş kültür miraslarının ait olduğu toplumun üyeleri arasında dahi bilinme ve yaşama şansı azdır. Geçmişte işlevsel olduğundan ortaya çık- mış ve yaşamış ama günümüzde yerine başka şeyler geldiği için önemini yitirmiş olan kültürel mirasları yaşatmanın yolu, onlara ticari değer kazandırmaktır. Bu anlamda Ordu ilinde doğal içerikli mutfak kültürünün zamanın yok edici etkisine direnmesi, onun ticari getirisi olan bir ürün olmasından geçmektedir ki kültürel miraslar genel olarak günümüz insanının hayatından çekil- miş, turistik değeri olabilecek yapıdadırlar. Yaşadığımız gezegende doğal felaketler zaman zaman büyük yıkımlara sebep olsa da özellikle sanayi devriminden beri dünyaya en büyük zararı insanoğlunun verdiği, kabul görmüş ortak görüştür. Özellikle ozon tabakasının delinmesinin ve küresel ısınmanın sebebinin insan 5  Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi, Millî Folklor, 2005, Yıl 17, Sayı 65, sayfa 163.

RkJQdWJsaXNoZXIy NzMzNDcy