Düğünlerde oynanan bu Arap oyununda bir kişi kurt olur. İki üç kişi başlarına koyun postu geçirerek köpek kılığına girer. İki kişi de çoban olur. Çobanlardan biri koyunları meydana getirerek köpeklerle birlikte onların başında bekler. Kurt kuzuların içine girerek koyunun birini kapar. Köpekler kurda hücum eder. Kurt köpeklerle başa çıkamayınca kaçmaya başlar. Oyunu her zaman olduğu gibi yiğitbaşı yönetir. Kurdun kaçıp saklanması için genellikle köy meydanlarında bulunan büyük ekmek ocakları gösterilir. Kurt ocağa girer. Ardından köpekler ocağın başına gelerek kurdun buradan çıkıp kaçmasını engellemiş olurlar. Zor durumda kalan kurt kendini korumak için ulumaya başlar. Dişlerini birbirine vurur. Daha sonra köpeklerin sahibi olan çoban fırının yanına gelir. Diğer çoban da oraya gelir ve köpeklerin çobanına “Senin köpeklerinde iş yok, ah benim köpeğim Aktar olacaktı, bu kurdu buradan hemen çıkartır, leşini yere sererdi.” der. Diğer çoban “Çağır o zaman gelsin.” der. (Bu konuşmalar yapılırken fırının bacasına çıkmış biri, elinde bir kova su ile beklemektedir.) Çoban” Aktar, Aktar, Aktaaar.” diye bağırmaya başlar. Bacanın tepesindeki adam suyu bacadan içeri döker. Bacadan inen su kurumlarla birlikte kurt rolündeki adama ulaşır, o da can havliyle kendini dışarı atar. Tabi ki üstü başı ıslanmıştır. Baştan aşağı her tarafı kurum olmuştur. Kurdu gören köylüler onun bu haline gülerler. Severek izlenen bu oyunda kurt rolü genellikle düğüne başka köylerden gelen misafirlere verilir. Bu oyunda kurdun başına ne geleceği bilindiği için oyuncular bu role pek rağbet göstermezler.