• Yöre: Burdur
• Kaynak Kişi: Salih Urhan
• Derleyen: Salih Urhan
• Seslendiren: Hale Gür
• Kayıt: İzmir Burdur

ALİ (de) BEYİM (de) DAŞ BAŞINDA (of) OTURUR (öf) KEKLİK (de) YAVRULARIN SUYA GÖTÜRÜR (of) ÇOK (da) SEVİLERİN SONU AYRILIK(of) GETİRİR(öf) GİTTİ (de) GENÇLİK DER DER AĞLAR GENÇ ALİM(of) ALİ (de) BEYİM (de) DAŞTAN ÇIKTI (of) HARLADI(of) SAKALI (da) YOK BIYICIĞI TERLEDİ YAVUKLUSU (da) GARŞI DURDU (of) AĞLADI(of) GİTTİ (de) GENÇLİK DER DER AĞLAR GENÇ ALİM (of)

Günümüzden yaklaşık 150-160 yıl kadar önce padişahlık döneminde bir eşkıyalık olayı üzerine yakışmıştır. Zamanın Tefenni Derebeyi, padişaha bağlılığı ile bilinen Çömekoğulları’ndan Hacı Mehmet Bey’dir. Beyköy, Tefenni’ye 15-20 kilometre güneybatıda, o tarihlerde küçük bir köydür. Hacı Mehmet Bey ile yakınlığı olan ve Hacı Bey’e “dayı” diye hitap eden 23-24 yaşlarında yakışıklı bir köy delikanlısı genç Ali Bey, bu köyde yaşamaktadır. Ali Bey’in Fatmana adında bir de sözlüsü vardır ama köyün diğer güzellerinden bazıları da Ali Bey’e yangındır.

Emekli Osmanlı Zaptiye Çavuşu İbrahim’in kızı da bunlardan biridir. Kız bir gün tenha bir yerde, Ali Bey’in yolunu keserek duygularını anlatmak ister. Bu buluşmayı görenler de görenler olduğundan dedikodu yayılır, dallanır budaklanır ve Başçavuşa kadar ulaşır. Başçavuş bunu namus meselesi sayarak Ali Bey’e temizlemesini söyler. Ali Bey ise Başçavuş’a “kızının kendisinin yolunu kestiğini” söyleyerek reddeder. Bunun üzerine o dönemlerdeki Osmanlı zaptiyesinin saygınlığına güvenerek Konya’ya şikayette bulunur ve gelen zaptiyeler Ali Bey’i yakalamak isterler. Ali bey kaçarak eşkıya olur.

Ama herkes tarafından sevilen ve korunan birisidir. Hacı Mehmet Bey ısrar etmesine rağmen Ali Bey teslim olmaz. Bu defa zaptiyeler Ali Bey’in durumunu öğrenince günümüzde “Başçavuş Beleni” denilen yerde – pusu kurarlar. Başçavuşla arası iyi olmayan ve eşkıya yamaklığı yapan Arap’ın yardımı ile önce ağaca bağlarlar. Arap çalı çırpıları ağacın dibine yığar ve ağlayarak çalıyı tutuşturur. Bu esnada Ali bey Başçavuşu öldürür. Bu olayın ardından Ali Bey’in ünü çevrede daha çok yayılır hatta Kaş’a kadar tanınır.

Ali Bey uzun zaman Elmalı’nın Beyler Köyü ağası Sarıbeyzade Mehmet Bey tarafından misafir edilmiş ve korunmuştur. Ali Bey zaman zaman Beyköy’e geldiğinde sözlüsü ile beraber korulamarı Arap ve Nuri ile birlikte Beyköy’ün birkaç kilometre batısında “Ballık Boğazı” yanındaki değirmenin bulunduğu yerde ve günümüzde “Ali Bey Taşı” denilen yüksek kayalık tepenin altındaki mağarada kalırdı.

Kaynak: Burdur İli Kültür ve Dayanışma Derneği Arşivi