Kadın halk dansları kadınların kendi aralarında yaptıkları eğlencelerde geleneksel olarak sürdürülmektedir. Kadınların “bakır” çalarak türkü söyledikleri eğlencelerde sesi güzel olan yöre türkülerini bilen bir kişiye bakır tepsi ile ritm tutan kişiler eşlik eder. Kadınların ellerinde genellikle “tongurdaklı kaşık” adı verilen oyun kaşıkları olur.
CEZAYİR: Cezayir uzun yıllar Osmanlı İmparatorluğunun himayesinde kalmıştır. Cezayir’in 1892 yılında Fransızların işgali sırasında Müslümanların katledilmesi üzerine yakılmış bir ağıt olduğu düşünülmektedir. Uzun ve kırık hava olarak çalınmaktadır. Ritmi ağır ve aksaktır, hemen her kınada geline oynatılmaktadır. Köylere gelin almaya giderken davul zurnayla çalınır. Kadınlar kendi aralarında yaptıkları eğlencelerde kaşık ve bakır çalarak da Cezayir oyununu oynarlar. Oyunun içinde birleşip ayrılmalar ve hüznü ifade eden figürler vardır. Cezayir Oyunu’nun sözleri şöyledir: (Kaleden kaleye top atılır Şiddetinden aylar günler tutulur Koç yiğitler gurbet elde satılır Sokakları mermer taşlı Cezayir Cezayir’in harmanları savrulur Savrulur da sol yanıma devrilir Sarı buğday samanından ayrılır Sokakları mermer taşlı Cezayir Güzelleri samur saçlı Cezayir Gemilere çürük tahta dayanmaz Yiğitleri gaflet bastı uyanmaz Aman Allah buna canlar dayanmaz Sokakları mermer taşlı Cezayir Güzelleri samur saçlı Cezayir)
FADİMEM: Orhaneli İlçesi'ne bağlı köylerden birinde iki genç birbirlerini severeler. Kız tarafı oğlana kızı vermek istemez, oğlan tarafına ağır maddi şartlar ileri sürer. Orhaneli’nin eski adı olan Beyce’de dükkan açmasını ister. Bu koşulları yerine getiremeyen oğlan kızı kaçırır. Bu olaydan etkilenerek yeni bir türkü ve oyun ile ifade ederler. Bu oyunlara “Dar Oyunlar” veya “Düz Oyunlar” adı verilir, 9/8’lik ritm ile oynanır. (A fadimem hadi senle kaçalım Beyce pazarında dükkan açalım Ay lay lilom, aylay lom, ay lay lilom ay lay lom A fadimem iner gelir Belen’ Zülüfleri tel tel olmuş elemden Ay lay lilom, ay lay lom, ay lay lilom ay lay lom A Fadimem iki değil, üç değil Benim bağrım demir değil, tunç değil Ay lay lilom, ay lay lom, ay lay lilom ay lay lom)
YEMENİ: Genç kızlar gurbete iden sevgililerinden kendilerine "al yemeni” getirmelerini isterler. Yemeni oyununda genç kızların bu istekleri dile getirilmiştir. (Ben yemenimi aman aman al isterim Ortasında açanım da dal isterim Bir güzelce aman aman yar isterim Al gel oğlan, al gel de mor çiçeğimi Bul gel oğlan bul gel de al yemenimi Ben yemenimi serdim taşa Yazılanlar gelir başa Sağ olası binler yaşa Al gel oğlan, al gel de mor çiçeğimi Bul gel oğlan bul gel de al yemenimi)
MENEKŞE: Bazı köylerde kız havası da bilinmektedir. Minoşe, Menevşe adı ile de bilinmektedir. Orhaneli Keles köylerinde farklı hızlarda oynanmaktadır. Menekşe çiçeğini sembolize etmek amacıyla kollar açılıp kapatılır. (Menekşesi tutam tutam Arasına güller katam Nice gurbet elde yatam Sen gel menekşeli gelin Gelin gelin allı gelin Al yanağı ballı gelin Gelin gider su doldurur ğpınardan Aylar geçti haber gelmedi yardan Menekşesi boyun eğmiş Yaprakları suya değmiş Kız seni seven (oğlan) ölmüş Sen gel menekşeli gelin.)
SEKME: İki yada daha fazla oyuncu tarafından karşılıklı olarak oynanır. Ritmi 9/8’liktir. (Hadi gidelim yârim Keles’in pazarına İkimizigömsünler, aşıklar mezarına Gümbürdesin bizim evin kuyusu Yarim güzel ayrılamam doğrusu Sigaramı yandırdım, gül dalına kondurdum Anne haberin olsun, ben bir oğlan kandırdım Gümbürdesin bizim evin kuyusu Yarim güzel ayrılamam doğrusu)
KIRIK HAVA: Kadın oyunlarında bakır çalan kadınların türküleri eşliğinde 2/4 ‘lük ritmi ile oynanır. (Al giydim alsın diye Mor giydim sarsın diye Aman kimselere varmadın Askerden gelsin diye, beğensin alsın diye Bahçede erik dalı, düşümde gördüm yâri Aman sen otur ben söyleyeyim Başıma gelen hali Kıyıdan kıyıdan gel Ortası çamur yandan gel Kıyıdan kıyıdan kıyıdan gel Sen benim olacan yamacıma gel.)
Kaynak: ATAR, Z. (2011, 15 10 Eylül) Keles Halk Kültürü Konulu Alan Araştırması, Bursa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Halk Kültürü Arşivi GÜRAK, A.N (2002) Bursa İli Keles Yöresinde Oynanan Halk Oyunlarının İncelenmesi, Uludağ Üniversitesi I. Halk Kültürü Sempozyumu Bildiri Kitabı 627-643 s.