­ ÇANKIRI EVLİLİK GELENEKLERİ VE TÖRENLERİ | Kültür Portalı

Çankırı Evlilik Gelenekleri ve Törenleri - Çankırı

Gelenekler-Görenekler

Bugün için büyük yerleşim merkezlerinde yaşayanların büyük bir çoğunluğu düğün törenlerini belediye nikâh veya düğün salonlarında yapsalar da geleneksel düğün törenleri gerek köylerde gerekse şehirde sürmektedir. Düğün törenlerindeki farklılığa paralel olarak ilk tanışma ve evlenmeye karar verme süreci de farklılık göstermektedir. "Görücü usulü" denilen yöntem Çankırı ve çevresinde hâlâ ağırlığını korumakta ise de sosyal yaşamda kadının öneminin artması ve yüksek öğrenim gören gençlerin sayısındaki çoğalmanın doğal sonucu olarak "tanışarak evlenme" de yaygınlaşmaktadır.

Yok olmaya yüz tutan evlenme adetlerinin başlangıcı, erkek çocuğun bu isteğini belirtmek için yapmış olduğu bir takım hareketlerle başlar. Evlenme çağına gelmiş olan delikanlılar, isteklerini çeşitli yöntemlerle büyüklerine hissettirirler. Bu yöntemlerin başında huysuzluk yapma ve geçimsiz olma ve anne veya babanın ayakkabısını kapı eşiğine çakma gelir. Bunun üzerine anne ve babalar, ya sosyal çevrede uygun bir kız aramaya, ya da gördükleri veya olumlu özelliklerini işittikleri genç kızları büyüklerinden istemeye hazırlanırlar. İlk önce kadınlar kızı görmeye giderler. "Küçük dünürlük" diye adlandırılan bu törenin ardından sıra "büyük dünürlüğe" gelir. "Söz kesilip" şerbetler içildikten sonra nişan töreni için gün kararlaştırılır.

Nişan töreni genellikle Cuma günü yapılır. O gün oğlan tarafına mensup kadınlar çeşitli bohçalar içinde kız tarafında hediyeler götürür. Eğlence devam ederken oğlanın annesi ortaya bir kumaş serer, kız bu kumaşa basarak içeriye girdiğinde ise nişan yüzüğünü takar. Daha sonra ise kız, kaynanadan başlayarak büyüklerin ellerini öper. Bu arada kıza çeşitli hediyeler verilir, şerbet içilir. Köylerde nişan törenlerinde;

  • Altmış arşın feracemin şeridi, Yüreğimde yağ kalmadı eridi, Benim yarim şu cihanda bir idi
  • Ağlama yavrum kaderin böyledir, Bacımızı günden yanlı deldiler, Avlumuza koyun gibi oldular, Babanın elinden seni aldılar
  • Ağlama yavrum kaderin böyledir, İstanbul'dan ayva gelir nar getir, Sırma kemer ince bek dar getir. Senden ayrılması bana zor gelir
  • Ağlama yavrum kaderin böyledir türküsü söylenir.

Resmî nikâhın dışında, "imam nikâhı" denilen dinî tören genellikle kız ve oğlanın vekilleri aracılığıyla yapılır. Düğünden bir gün önce kız evinde bayanların katıldığı kına yakma töreni yapılırken damat ve erkekler de köy odasında ya da uygun bir kapalı mekânda "tıraş" için bir araya gelirler. Bu arada çeyiz nakledilmiş ve sağdıç belirlenmiştir. Düğün, kız evine oğlan evi tarafından yağ, un, pirinç ve şekerden oluşan "okuyucu harcı"nın gönderilmesiyle başlar. Bu arada düğün evine bayrak dikilir ve kapı önünde davulla zurna eşliğinde halay çekilmeye başlanır.

Genellikle Pazar gününe denk getirilen gelin çıkarma öncesinde gelin giydirilerek hazırlanır. Gelinin yanında gidecek olan iki yenge belirlenir. Oğlan tarafına mensup kadınlar gelini almaya geldiğinde gelinin erkek kardeşi veya babası tarafından beline kuşak sarılarak içine para konur. Evden çıktığı sırada da başının üstünden bozuk para, arpa, buğday vs. atmak âdettir. Bu arada başta kayınbaba olmak üzere evin büyükleri ve hoca oğlan evinin kapısında veya avluda beklemektedirler. Gelin geldiğinde burada da kayınbaba tarafından başına bozuk para, arpa, buğday vs. atılır. Bu arada avluda bulunan misafirler kayınbabaya "gelin kapıdan içeri girmiyor!" şeklinde yan şaka sözler söyleyerek gelin için bir vaatte bulunmasını sağlarlar. Kayınbaba da bunun üzerine ekonomik gücünün elverdiği herhangi bir şeyi geline hediye edeceğine dair söz verir. Gelin içeri girdikten sonra kaynanası "hoş geldin" demek için yanına girer. Güvey ise bu arada sağdıcı ve arkadaşlarıyla birlikte "güvey gezmesi" yapar, köy odasında tertip edilen eğlencelere katılarak vakit geçirir. Akşam yemeği yendikten sonra cemaatle birlikte namaz kılmak için camiye giden güvey, buradan ilahîler eşliğinde gerdeğe gireceği eve getirilir. Kapı önünde hoca tarafından okunan dualardan sonra damadın sırtına vurularak gerdek odasına sokulur. Bu arada su dolu bir testinin kırılması âdettendir.

Kaynak: Çankırı İl Yıllığı (1999), Çankırı Valiliği Yayınları

Görüntülenme Sayısı : 28831    Eklenme Tarihi : 29 Mart 2013 Cuma    Güncellenme Tarihi : 13 Ağustos 2020 Perşembe