Lületaşı Efsanesi - Eskişehir
Efsaneler
Bir gün genç bir çoban bölgenin Karatepe yöresindeki köylerine gitmektedir. Genç çoban yorgun düşer, acıkır, oturur; azığını çıkarıp yemeğini yemeye başlar. O sırada topraktaki bir delikten bir köstebeğin ak taşları yüzeye çıkarmaya çalıştığını görür. Çoban taşlardan birini eline alır ve çakısıyla yontmaya başlar. İlk çakı darbesiyle taş birdenbire ayın on dördü gibi güzel bir kız oluverir. Kız dile gelir ve "Ah insanoğlu bana kıymasaydın!" diye bağırarak köstebeğin açtığı delikten içeri girip kaybolur. Delikanlı da kızın ardından başlar deliği eşelemeye. Günler geçer delikanlıdan haber alınamaz. Delikanlıyı arayan köylüler yerin yedi kat altında bu daracık kuyuda boğulmuş olarak bulurlar. Elinde sıkı sıkı tuttuğu ak taşları ile birlikte avuçlarında sımsıkı tuttuğu bir parça lületaşı varmış. O günden beri her lületaşı parçasında, çobanın ölümüne sürüklendiği sevdanın izlerini görmüş köylüler. Lületaşı işleyenler için bu efsanenin anlamı büyüktür. Lületaşını yedi kat yerin dibinden çıkaran köstebeği, sanatlarının öncüsü ve pirleri olarak kabul etmektedirler.
Görüntülenme Sayısı :
25738
Eklenme Tarihi :
25 Aralık 2012 Salı
Güncellenme Tarihi :
14 Aralık 2020 Pazartesi