Zengin bir halk müziği repertuarına sahip olan Antalya’da Teke Bölgesi'ne has Teke Zortlaması ve Karakoyun Havası, Göç Türküleri, Gurbet Yakımları, Durna Havaları gibi türküler meşhurdur. Antalya türkülerinin çoğu, anlatıya dayanmaktadır. Zaman içinde bir hikâyeden kopmuş ya da hikayesi unutulmuş olan onlarca türkü örneği vardır. Diğer halk edebiyatı ürünleri gibi türküler de bir birey tarafından ortaya konulmuş, zamanla ilk söyleyeni unutulmuş eserlerdir. Antalya türkülerinde en çok işlenen konular aşk/veya çaresiz aşk ve ölümdür. Bu nedenle ilde aşk, ayrılık ve ağıt kökenli türküler ön plana çıkmaktadır. Antalya Türkülerinden örnekler;
Osman’ımın Tespihi Osman’ımın tespihi var da mercandan, İrakılar içilsin, kızlar meze versin agam da gerdandan, Boyun bağı ipekten bir yar sevdim yürekten de baygınOsman’ım, Boyun bağı ipekten bir yar sevdim yürekten de yangın Osman’ım. Osman’ım da iner gelir de karşıdan, Ellerim bağlı geçmem, diyor agam da çarşıdan, Boyun bağı ipekten bir yar sevdim yürekten de baygın Osman’ım Boyun bağı ipekten bir yar sevdim yürekten de yangın Osman’ım Osman’ım da iner gelir inişten, Her yanları görünmüyor agam da Gümüşten, Boyun bağı ipekten bir yar sevdim yürekten de baygın Osman’m, Boyun bağı ipekten bir yar sevdim yürekten de yangın Osman’ım.
Kalkan ile Kapıtaş’ın Arası Kalkan ile Kapıtaş’ın arası, Yol mu bulamadı dağlar arası, Halil’im düşmüş de elde çapası, Halil’im Halil’im garip Halil’im. Yar başından düşmüş ölmüş Halil’im. Halil’ime kement bağlayamadım, Halil’im düşmüş de toplayamadım, Her yanları ganlı paklayamadım, Halil’im, Halil’im, garip Halil’im. Yar başından düşmüş ölmüş Halil’im. Adı taş üstüne yazılı kaldı, Curası duvarda asılı kaldı, Horüsü ardında yasılı kaldı, Halil’im, Halil’im, garip Halil’im. Yar başından düşmüş ölmüş Halil’im.
Al Devesi Mor Köşekli Al devesi mor köşekli, Emmim oğlu bol döşekli. Sürüp gider yaylasına, Nazlı gelir bel kuşaklı. Sürüp gider yaylasına, Kilim sermiş kayasına. Az verdim de çok yalvardım, Ben bu kızın anasına. Yine ak yokuşu duman bürüdü, Tekeli’nin zeybekleri yürüdü, Yüreğimde yağ kalmadı eridi. Coşkun efem, kalelerin yıkılsın, Coşkun efem, arpa buğday ekilsin. Yüksek minareden attım ben bir taş, Ne anam var ne babam var ne gardaş. Keskin bıçak oldu bana arkadaş. Dalgın uykulardan uyanamadım, Sitemli sözlere dayanamadım. Çekemedim Akça Kızın Göçünü Hey hey, Çekemedim akça kızın göçünü, of göçünü, Sırma saçlar bırak döğsün döşünü, Gülüver de görem mercan dişini. Yol ver bana Çıbık Beli geçeyim, a kız geçeyim, Hey hey, Yaylaların yeli soğuk esmez mi? Sevdiğim de rüyalara girmez mi, a kız girmez mi? Girmesen de gönül sana küsmez mi, of küsmez mi ?
Kaynak: Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü. (2010). Dünden Bugüne Antalya. Antalya: Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü