­ BURDUR'DA DERLENEN FIKRALAR | Kültür Portalı

Burdur'da Derlenen Fıkralar - Burdur

Fıkralar

Fıkra, halk edebiyatı türleri içerisinde toplumsal hayattan ve kültürden izler taşıdığı için toplumsal işlevi yoğun türlerdendir. Fıkra, her istenildiğinde anlatılan bir tür değildir. Zira öğüt vermek, yol göstermek veya taşı gediğine koymak için anlatılırlar. Fıkra anlatma belli bir ustalık ve yetenek gerektirdiği için herkesin anlattığı fıkra aynı zevki vermez.

Nesir diliyle yaratılan kısa ve yoğun bir anlatı olarak fıkra, “Bugün halk edebiyatımızda ilmi bir terim olarak halkın yarattığı realist, küçük ve güldürücü hikâyeler için kullanılmaktadır” (Yıldırım 1999: 4)

Aşağıda Burdur’dan tespit edilen fıkralara yer verilmiştir.

 1.

İhtiyarın bi tanesi gezmeye çıkmış, bi köye varmış yorulmuş. Köprüye oturmuş ordan da çay akarmış böle. Atlının biri gelmiş:

—Ben bu çaydan geçerin, demiş.

Duala etmiş. Allah’ a nice çeşit duala etmiş. Atını doğrultmuş geçememiş. Arkadan biri ta gelmiş o geçmiş. O heç dua etmeden doğrultmuş geçmiş. İhtiyar demiş ki:

 —Ya Rasulullah hikmetinden sual olmaz. İlk gelen atlı çok dualar etti, çaydan geçemedi. Sonra gelen atlı heç dua etmeden çaydan geçti, demiş. Bu ne hikmet, demiş.

—O atlı demiş, her zaman beniyle demiş. İlk gelen demiş bağa işi düştüğünde dua ediyo, onun içün geçemedi demiş.

2.

Bi eve hırsız gelmiş. Ev sahibi oğluna:

—Oğlum takırtı var demiş, bak bakem bi ne var demiş.

Varmış bakmış, hırsuz:

­—Buba hırsuz gelmiş, hırsuzı duttum demiş.

—Al gel oğlum demiş.

—Gelmeyo, demiş.

—Sal, oğlum, demiş.

—Salameyom, demiş.

—Oğlum yakalandım desene demiş. Onu hesap vesene şindi yakalandık.

3.

Bir zamanlar köylünün bi tanesi köyüne gidiyo. Elinde de pulluk, hayvanların pulluğu varmış. Şoföre:

—Araba nereye gidiyo, deyo işte.

—Yeşilova Garamanlı.

—Tamam beni de alır mısın falanca köye kadar diyo.

—Tamam alem deyo şoför.

Biniyo arabaya köyüne kadar.

—Kaç para deyo. O gün için.

—Üç lera.

—Bir sonraki köy kaç para, deyo.

—Orası da üç lera deyo, şoför.

—O zaman ben sonraki köye gadar gedem, deyo.

Elinde pulluğu var. Sonraki köyde eniyo, pulluğu alıyo sırtına geri köye dönüyo yayan.

—Ah akılsız kafam ne enesin diyo.

4.

Köylünün bi tanesi Burdur’a gidiyo, ayakkabı alcek. O ayakkabı deye varıyo, ayaklarını sokuyo. Ona göre bi ayakkabı bulunmeyo. Orda adamın bi tanesi deyo:

—Amma galıpsızsın ha deyo.

Ayakları böyük olduğu için. Seslenmeyo orda bişey demeyo. Gerisin geri afedersin merkebinen mi neylen köyüne dönüyo. Akşam Burdur’un ışıklarının yandığını görünce dönüyo Burdur tarafına:

 —Ula sensin be galıpsız, deyo.

Kaynak:

Türkan, Kadriye. (2021). Burdur Halk Kültürü Araştırmaları. K. Türkan, H. Kökten (Ed.). Halk Edebiyatı (185-186). Ankara: Gece Kitaplığı Yayınları.

Görüntülenme Sayısı : 1022    Eklenme Tarihi : 29 Nisan 2022 Cuma    Güncellenme Tarihi : 29 Nisan 2022 Cuma