­ ÇANAKKALE DOĞUM GELENEKLERİ | Kültür Portalı

Çanakkale Doğum Gelenekleri - Çanakkale

Gelenekler-Görenekler

Doğumdan sonraki üçüncü gün babaanne tarafından hazırlanan yemekler akraba, komşu ve tanıdıklara ikram edilir. Bugün önce anne yıkanır, sonrasında bebek yıkanıp tuzlanır. Bu yemeğe katılan misafirler çeşitli yiyecek ve içecekler getirirler. Eğer çocuk erkekse helva pişirilip komşu ve akrabalara dağıtılır. Doğan bebek kız ise genellikle ilimizde yaşayan Romanlar arasında altı ay kınası adı verilen etkinlik gerçekleştirilir. Kınanın yapılacağı gün kızın önüne bir tepsi içinde ayna, kalem, Kuran konulup, bunlardan birinin seçilmesi istenir. Çocuğun seçtiği nesneye göre, büyüyünce ne iş yapacağına, nasıl bir insan olacağına dair hükümler verilir. Örneğin: kız çocuğu aynayı tutar ise, büyüdüğünde, süsüne ve giyimine özen göstereceğine; kalemi tutar ise okuyup, eğitimli bir insan olacağına; Kuran’ı tutar ise dinine ve geleneklerine uygun bir ömür süreceğine inanılır. Daha sonrasında çalgı takımı eşliğinde türküler söylenip, oyunlar oynanır. Bu arada bebeğe, yakınları tarafından kına yakılır. Meşrubat içilip kınaya katılanlara ellerine yakmaları için kına dağıtılır.

İlimizin bazı yerleşimlerinde kırklama öncesinde yirminci veya otuzuncu günde "kırk yarısı" denilen bir ritüel yapılır. Bundan amaç o günden itibaren çocuğun evden dışarıya çıkarılmaya başlanmasının sağlanmasıdır. Kırk yarısı töreninde banyo yapılacak suyun içine yirmi veya kırk bir tane taş konur. Konulacak taşlar iyi huylu ve sevilen bir çocuğa toplatılır. Kırk yarısında kullanılacak su önce çocuğa, sonra anneye dökülür. Bebeğin tam kırkı ise kırkıncı gün gerçekleştirilir. Bugün yine kırk bir tane taş toplanarak ekmek, tuz ve altın yüzüğün konulmuş olduğu suyun içine atılır. Bu su ile yine kırk yarısında olduğu gibi önce bebek sonra annesi yıkanılır. Yıkama işleminden sonra kullanılmış olan sular, insan ayağının değmeyeceği (örneğin gül dibine) bir yere dökülür. Eğer bu su uygun bir yere dökülmezse çocuk cinlere karışır.

Kırklanmadan sonra bebek komşu komşu gezdirilerek, ekmek, tuz ve yumurta toplanılır. Çocuğun ilk dişi çıktığında bütün komşular, birer tas buğday alıp, diş çıkaran çocuğun evinde toplanır. Toplanan bu buğdaylar kaynatılarak pişirilir ve yenilir. Bu esnada türküler ve maniler söylenilerek eğlenilir. Çocuğun ilk saçını kesen berbere ücretin dışında çorap, mendil ve havlu gibi eşyalar hediye edilir. Türkmenlerde ise çocuğun ilk saçı dört ile dokuz yaş arasında kesilirmiş. Günümüzde ise bu işlem çocuk altı ay ile on sekiz ay arasında iken yapılıyor. Bu ritüele Türkmenlerde Çocuk Başı adı verilir. Bu işlem esnasında Dede veya Rehber dua okur. Salman adı verilen görevli de saçı keser. İlk saçı Salman görevinde olan kimselerden başkası kesemez. Kesilen saçla birlikte çocuk dolaştırılarak törene katılanlardan hediye toplanılır. Hediyeler bu saçın üzerine bırakılır. Saç kesiminden sonra da Dede veya Rehber aile büyüklerine “ne veriyorsunuz?” diye sorar. Aile büyükleri -kimi zaman da komşular- çocuğa değerli şeyleri hediye ederler. Verilen hediyeler hayvan veya zeytin ise hemen bağışlandığı sene çocuğa verilir. Baba ve dede ise oğlan çocuklarına tarla bağışlar. Verilen bu tarlalar evleneceği zaman oğlan çocuğuna teslim edilir. Yapılan bu işe Saçına vermek adı verilir. Kesilen saç saklanır. Öldüğünde de kendisi ile birlikte toprağa gömülür. Dualanmayan saç kesilemez.

Kaynak: Çanakkale İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü

Görüntülenme Sayısı : 1229    Eklenme Tarihi : 26 Şubat 2013 Salı    Güncellenme Tarihi : 08 Ekim 2020 Perşembe