­ GELENEKSEL HALK SANATLARI | Kültür Portalı

Geleneksel Halk Sanatları - Balıkesir

El Sanatları

Dokumalar: Balıkesir yöresine göçen Yörükler göçebe yaşam sürerken zamanla yerleşik hayata geçmişlerdir. Dokuma konusunda usta olan bu yerleşimlerde daha çok kirkitli dokumalara rastlanmaktadır. Halı dokumalarıyla ünlü olan Yağcıbedir Yörükleri Balıkesir yöresinde XVII. yüzyıldan itibaren görülmeye başlamaktadır. Balıkesir’de Yağcıbedir Yörükleri’nin yerleşim yerleri şunlardır: Sındırgı İlçesi Karakaya, Eğridere, Alakır, Çakıllı, Eşmedere ve Gölcük Köyleri, Bigadiç İlçesi Kayalıdere Köyü, Kepsut İlçesi Ahmetölen Köyü.

Kirkitli Dokumalar: 

  • Yağcıbedir Halıları: Balıkesir İlinde Sındırgı İlçesi'nde dokunan ve adıyla ünlenen el sanatı olan Yağcıbedir halıları Balıkesir denilince ilk akla gelen üründür. Bu halılar Yağcıbedir Yörüklerinin ellerinden çıkmakta olup Yörük kültürünün en önemli ürünlerinden biridir. Yağcıbedir Halılarının iki önemli özelliği vardır. Bunlardan biri doğal bitki yaprağı ve köklerinden elde edilen “kök boya” adı verilen boyalarla boyanmış ipleri diğeri ise özgün motif kullanımıdır. Renkli yün iplerden iştar tipi tezgahlarda dokunan halılarda “yörük düğümü” ya da “Türk düğümü” tarzında dokuma görülmektedir.Halılarda kullanılan renkler koyu kırmızı, koyu mavi, lacivert ve de az da olsa beyazdır. Lacivert renk zeminde ve bordürlerde, kırmızı renk bordürlerde, köşe ve göbek motiflerinde beyaz renk ise bordürlerde ve mihrap çizgilerinde görülür. Yağcıbedir Halıları motifleri bakımından Karagöz, Heybe Sulu ve Yedi Elli olarak üç gruba ayrılmaktadır. Bu grupların içinde bir çok motif çeşidi mevcuttur. Bunlardan bazıları : Canavar, koyun, geyik, at, yıldız, çiçek, mührüsüleyman, salyangoz, akrep, kartal, heybesuyu, eli belinde, mihrap, kırkayak, çınar yaprağı. Halıların boyutları genelde 110x200 m² dir. Yağcıbedir halıların ömrü 150-200 yıl olup bu halılar kullanıldıkça değer kazanmaktadır. Günümüzde yapımı devam eden halı dokumacılığında renk ve desenlerde farklı taleplerin olması halılarda yozlaşmaya sebep olmaktadır. Buna rağmen orijinal yapıya bağlı kalınarak da halı üretimi Yağcıbedir Yörük köylerinin olduğu (Sındırgı İlçesi Karakaya, Eğridere, Alakır, Çakıllı, Eşmedere ve Gölcük Köyleri, Bigadiç İlçesi Kayalıdere Köyü, Kepsut İlçesi Ahmetölen Köyü) yerlerde devam etmektedir. Ayrıca köylerde 3000 civarında halı tezgahı olup, yılda yaklaşık olarak 300.000 adet çeşitli ebatlarda halı dokunmaktadır. Ülke ekonomisine yılda ortalama 1 trilyon TL. arası gelir sağlamaktadır.
  • Zili/Sili: Düz kirkitli dokuma türü olan zililere Balıkesir’in dağ köylerinde sık rastlanmaktadır. Kullanılan motif isimleri: Beyaz tabak, gök tabak, çiyan ayağı, tavuk ayağı ve yedi baladır. Boyut olarak, motif sayısı ele alınarak, yedi tabaklı veya dokuz tabaklı olarak zililer yapılmaktadır. Renk olarak kahverengi, beyaz, kırmızı, mavi seçilmekte ve sipariş üzerine renk dokusu değiştirilmektedir.Yörede Kepsut İlçesi’nin Dedekaşı Köyü Zili dokumalarıyla ünlüdür.

Mekikli Dokumalar:

  • Bez Dokuma: İpliği kumaş haline getirme işine dokuma denilmektedir. Balıkesir Yöresinde özellikle Manav Köylerinde bez dokumalar halen yapılmaktadır. Genelde ev sakinleri ve marangoz işbirliği ile yapılan dokuma tezgahları bu köylerde hemen hemen her evin bir odasında yer almaktadır. Bez dokumaların atkısında orlon, çözgüsünde pamuk ip, marama adı verilen baş örtülerinde ise yün ip kullanılmaktadır. Kırsal kesimin ihtiyacını karşılamaya yönelik olarak yapılan dokumalar çaput kilim/yaygı, marama, bohça olarak değerlendirilmektedir.
  • Şayak-Aba Dokuma: Şayak-Aba koyun yünü veya yapağı kullanılarak “Çufalık” adı verilen tezgahlarda dokunan kaba ve kalın bir kumaştır. Bu dokuma çeşidini daha çok Balıkesir İlçelerinden Balya, İvrindi, Kepsut ve Dursunbey’de kırsal kesimde yapıldığı ve giysi olarak kullanıldığı görülür.

Keçe Yapımı: Keçe hammaddesi yün olan, yünün sabunlu su ile ıslandırılıp birçok işlemden geçirilerek dövülmesi ile oluşturulan bir kumaştır.Türklerde göçebe yaşam ile ortaya çıkan geçmişi uzun olan bu el sanatı azalarak da olsa günümüze kadar gelmiştir. Kullanım alanları ise: Yaygı keçesi, paspas, kepenek, külah, yelek, pantolon,çantadır. Keçenin yapımında yün yapılacak eşyaya göre tartılır ve yay-tokmak yardımıyla veya Makine ile taranıp,kabartılır. Yere açılan hasıra göz kararı ile yünün büyük bir kısmı saçkı ile atılarak yerleştirilir ve hasır rulo şeklinde sarılır. Bu sırada yünün keçeleşmesini sağlayacak sabunlu su için kazana su konulur ve kaynatılır. Kaynayan suya sabunda eklenerek ateş üzerinde su karıştırılır ve bu sabunlu su keçenin oluşumundaki her aşamada kullanılır. Rulo olarak sarılan hasır açılır ve yassılmış yünün üzerine tasa konulan sabunlu su süpürge yardımıyla, yünün her tarafına gelecek şekilde sepilir. Islandırılan yün hasıra sarılır. Hasırın dışına Tepme İşleminde kirlenmemesi için çuval bezinden sargı sarılır ve ip ile hasır sıkıca bağlanır. Keçe Ustası ayakları ile hasırı dükkanın içinde bir götürüp bir getirerek Tepmeye başlar.

Tepme İşlemi yaklaşık yarım saat sürer ve yün gitgide gevşemeye başlar. İlk tepmeden sonra açılan hasırda keçeler ters yüz edilir. Keçenin kenarları kaba yün ve sabunlu su kullanılarak el yardımıyla düzeltilir bu işleme Çatkı denilir. Keçenin sağlamlığını arttırmak için keçenin altına ve üstüne bir kenara ayrılan yün saçkı ile sepilir. Eğer kepenek yapılıyorsa kepeneğin ense ve külah kısmı da bu sırada sepilmektedir. Sabunlu su yünün üzerine sepilerek hasır toplanır ve bağlanarak ikinci tepme İşlemi gerçekleşir. Bu işlem yaklaşık yarım saat sürer ve açılan hasırdaki keçeye istenilen motif veya sipariş veren kişinin ad ve soyadı baş harfleri, sipariş üzerine yapılmıyorsa yapan Ustanın adını baş harfleri daha önceden hazırlanmış renkli keçe parçaları kullanılarak sabunlu su ile yapıştırılır.

Tekrardan sabunlu su kullanılarak ıslanan keçe hasıra sarılarak bir on dakika daha tepilir ve keçe hasırın içinden çıkarılıp tezgah üzerine alınır. Sargı ile sarılan keçe kol gücü ile dövülüp haşlanmaya başlanır. Keçe iki üç saat boyunca hem ıslandırılır hem de dövülür. Kol ile dövme işleminin çeşitli biçimleri vardır: Yuvarlama, Kollama, Körükleme. Zaman geçtikçe keçe sertleşip sıkılaşmaya başlar ve biraz da küçülür. Yünün rengi keçe rengine gelince keçe katlanarak suyu süzülsün diye bir kenara konulup bir gün dinlendirilir. Böylece sık sık sabunlu su ile ıslandırılan keçenin emmediği suyu da akıtılmış olur. Keçe ertesi gün tezgah üzerine alınarak düzden, tersten, enden ve boydan olmak üzere farklı şekillerde katlanarak bir süre yuvarlama yapılır. Sonra tezgaha açılan keçeye tokaçla vurularak keçenin katlama yerleri ve kenar kısımları düzeltilir.Keçe sırığa sarılır, yaklaşık on dakika sırık ile keçe tezgah üzerinde yuvarlanıp açılır. Tokaç ile vurularak düzeltilen keçe şekline uygun bir şekilde asılarak kuruması için açık havaya çıkarılır.

Havanın sıcaklık durumuna göre kuruma işlemi bir veya iki gün sürmektedir. Yapılan keçe türü Çoban Kepeneği ise son Tokaçlama İşleminden sonra Tokaç yardımıyla kepeneğin ön yüzünde açılacak olan kanatlar belirginleştirilir ve bıçak yardımıyla aşağıdan yukarıya bu kısımlar açılır. Makas ile ense ve yaka kısmı düzeltilir. Yeni açılan yivler el ile ovularak sertleştirilir. Böylece bu kısımlardan oluşacak açılımlar önlenmiş olur. Kepenek şekli bozulmasın diye askıya asılarak açık havada kurumaya bırakılır.

Desen Oluşturmada Kullanılan Renkli Keçenin Hazırlanması: Bir teneke kutuda veya kazanda kaynatılan suyun içine istenilen renk için yün boyası atılır ve karıştırılır. Boya boza kıvamına gelince kazanın altındaki ateş azaltılarak içine renksiz keçe parçaları atılır ve kaynamaya bırakılır. Boyanın içine atılan bir avuca yakın tuz boyanın keçeye tamamen geçmesini sağlar ve yarım saate yakın boya içinde bekletilen keçeler istenen rengi alınca boyadan çıkarılır. Açık havaya çıkarılarak kurumaya bırakılır. Bu şekilde bir çok renkten hazırlanan renkli keçeler desen yapımında kullanılır. Keçeler desene göre kesilerek kullanılır. Yapılan keçe ürünleri sanayii ve kırsal kesimin ihtiyacını gidermeye yöneliktir. Balıkesir’de yapılan sanayi keçeleri ile kepenekler Eskişehir, İzmir, Ankara, İstanbul, Kastamonu, Bilecik, Bursa ve civar ilçelere pazarlanır. Balıkesir Merkez’de ve Savaştepe İlçesi Sarıbeyler Beldesi ve bazı dağ köylerinde yapımı devam etmektedir.

Oya Yapımı: Oya; İplik, boncuk, pul gibi gereçlerle tığ, iğne, mekik, firkete ve şiş kullanılarak çeşitli tekniklerle yapılan el sanatı ürünüdür. Oyalar isimlerini hayvanlardan, bitkilerden, figürlerden ve nesnelerden alırlar. Balıkesir yöresinde yaygın olarak yapılan oya çeşitleri iğne ve boncuk oyacılığıdır. İğne oyası, iplik üzerine veya kumaş kenarına motiflerin iki veya üç boyutlu olarak genellikle tane şekillerinin yan yana dizilmesi ile oluşturulmaktadır. Balıkesir’de iğne oyacılığında en tanınmış merkez Gönen İlçesi'dir. Yapılan oya modellerinin başlıcaları şunlardır: Sepette gül, katlı gül, gelin yelpazesi, gelin tacı, selvi yaprağı, kollu karanfil, kabak çiçeği, zilli maşa, portakal oya, dut oya, horoz ibiği, zülem kadeh, beşli kiraz, cilveli kiraz, tül işi, kirazlı çark, dutlu biber, hercai menekşe, sinek oya. Yapılan oyalar süs, çeyiz ve hediye olarak değerlendirilir.

İlçede oya yapımı kadınlar arasında yaygın olup aile ekonomisinde büyük paya sahiptir. Gönen çevresinde özel bir yeri olan oyacılığın, ilçede Salı günleri kurulan “Oya Pazarı” ve her yıl 6 Eylül Kurtuluş Etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen “Oya Festivali” ile gelişmesi ve sektörünün oluşması sağlanmıştır. Ayrıca Tığ Oyası (Tığ Danteli) de Balıkesir Yöresinde yaygın olarak görülmektedir.

Ağaç İşleri: İvrindi İlçesi Korucu Beldesi ve köylerinde daha çok gördüğümüz ağaç işleri yapımına yörede dağ köylerinde de rastlamak mümkündür. Ağaçtan yapılan eşyalar: Kaşık, oklava, kirkit, ağızlık ve bastondur. İvrindi İlçesi Korucu Beldesinde yapılan ağaç kaşıklar boyanarak süs eşyası olarak da değerlendirilmektedir.

Kaynak: www.balikesirkulturturizm.gov.tr/TR,65883/halk-kulturu.html adresinde yayınlanmakta olan web s

Görüntülenme Sayısı : 3219    Eklenme Tarihi : 26 Şubat 2013 Salı    Güncellenme Tarihi : 22 Ekim 2020 Perşembe