TEK KAPIDAN ÇIKTIM YÜZÜM PEÇELİ: Tek kapıdan çıktım yüzüm peçeli Ahbaplar oturmuş iki geçeli Hulisim’ de alnı sıra peçeli Neyleyim dünyada dünya malını Gönül arz ediyor eski halini Dağdan yuvarlandı kayalarımız Gam ile yoğruldu mayalarımız Nola taş doğursaydı analarımız Mezarımı Helvacı’ya eşsinler Al yeşili üzerime örtsünler Gelen geçen yazık olmuş desinler.

PENCEREDE PERDE BEN: Pencerede perde ben Yeni düştüm derde ben Yardan evvel ölürsem Baygın Hamidem Nasıl yatam yerde ben Haydi de haydi telleniver Birazcık telleniver Asker oldum gidiyom Baygın Hamidem Kaderime sayıver Evleri görünüyor Gönüldür seviniyor Çekilecek dert değil Mevlam sabır veriyor Küp içinde ireçel İyi gün gelir geçer Kötüye meyil verme Ah ile ömrün geçer.

AMASYA’NIN ELMASI: Amasya’nın elması Elmaların en hası Sen dururken neyleyim Pırlantayı elması Elmalıkta buluşak Ak elleri yumuşak Görünme gel annene Gizli gizli gonuşah Elmaları soyarım Ben gönlüne kayarım Beni kabul etmezsen Gençliğime kıyarım

AMASYA’NIN DAĞLARI: Amasya’nın dağları Üzümlüdür bağları Pek hoşuma gidiyor Saçlarının bağları Haydi haydi cimdallı Kızlar giyer bindallı Gönül güzele bağlı (Bağlantı) Şimdi kızlar ilvanlı Köşe başı meyhane Asmadandır kapısı Ben gözüme aldırdım Onbeş sene mapusu

OCAĞINDA KÖZÜM VAR: Ocağında közüm var. Amasya’da üzüm var. Seni eğlemek için (yar yar) Dokuz telli sazım var Ocaktaki aşından Lokma lokma alayım Bir azıcık fazlacık (yar yar) Yanında da kalayım Terazinin dirhemi Ata vururlar gemi Seni istiyorum ben (yar yar) Bana evet de emi

NE SORARSIN DERDİN BANA: Ne sorarsın derdim bana Sana derdim dökemem ki Kök salmış dört bir yana Sök desende sökemem ki Haram oldu gülmek bana Sevemedim kana kana Bir hayırsız yar uğruna Göz yaşımı dökemem ki Mevlam beni var eylemiş Yaşamımı zor eylemiş Talihsizlik kar eylemiş Yeter artık çekemem ki

HERGÜN ÇEŞME BAŞINA: Her gün çeşme başına Çift testiyle gelirsin Yanık yanık sesinle Hey aman aman Bana türkü söylersin Kirpiklerin gözlerin Ne tatlıdır sözlerin Bana gelen yollarda Hey aman aman Yorulur mu dizlerin

BONCUK GÖZLÜ GÜZELLER: Kınalıda papuç giyerler Ziyere güzelleri Uzun fistan içinde Boncuk gözlü güzeller Bir arada gezerler Yüreğimi ezerler Pencereyi gıynaşdu Gözlerini oynaşdu Mevlam bizi gavuşdu Yürüyüşde duruşda Oturuşda kalkışta Nazlı nazlı bakışda

SABAH OLMUŞ: Sabah olmuş karşı bele gün vurmuş Ne uyursun guzel Hatcem kalksana Tere batmış tüm bedenin sel gibi Şu ocağı bir an evvel yaksana Varmı senden güzel bu köy içinde Yoktur billah ne Hindinde ne Çin’de Mor bandiği biyol daha giyinde Ceylan gibi sen karşıma çıksana

DAĞDAN KESDİM ÇINARI: Dağdan kesdim çınarı Yavrum çınarın dalı sarı Ağlamaktan kurudu Yavrum gözlerimin pınarı Uyanamıyorum yavrum uyanamıyorum Bende bu gurbetliğe dayanamıyorum Ay doğar ayazlanır Yavrum gün doğar beyazlanır O yar beni görünce Yavrum hem güler hem nazlanır Yangın bacalar gibi yanıp tütmeli Bu sevdanın elinden nere gitmeli Kapıdan dışa baktım Yavrum bir bölük kuşa baktım Ne hayırsız yar idin Yavrum arkandan boşa baktım Öylolsun da kömür gözlüm öylolsun Keder etme bu yıllıkta böyle olsun

İŞKEFEN PEK YUMUŞAK: İşkefen bek yumuşak Gerdanın pamuktan ak Ne haldayım bir bilsen Aç döşüm sineme bak Hasuda sermedin mi Göz ettim görmedin mi Beni bin kere öldürdün Sen hala ölmedin mi Keşkeği vur fırına Pişiversin yarına Yalnız yeme Fadimem Haber et dostlarına

Kaynak: AMASYA Soyut Kültürel Miras ENVANTERİ 597