İnsanoğlu İle Yılanın Hikayesi:
Birgün, Hazreti Ali yolda, bir yılanın etrafında ateşle çevrilmiş olduğunu görür. Ateş içinde kıvranan yılanı kurtarır. Kurtulan yılan, hemen, Hazreti Ali'nin boynuna dolanır, sıkmaya başlar, öldürecektir. Hazreti Ali: "Ya yılan, ben seni ateşden gurtardım da sen beni neye öldürecen?" diye sorar. Yılan: "İnsanoğlu muhannettir. Onun için ben seni öldüreceğim. Bütün zararları, fenalıkları hep senin cinsinden insanoğulları yapıyor. Sen de onlardan birisin. Onun için ben seni öldürecem" cevabını verir. Hazreti Ali: "Ya yılan. Üç canlıya daha soralım. Onlar da insanoğlu muhannettir derlerse, o zaman sen beni öldür" der. Yılan kabul eder ve yola çıkarlar
Yolda bir öküze rastlar ve sorarlar: "Ya öküz, insanoğlu muhannet mi, muhannet değil mi?" Öküz: "İnsan oğlu muhannettir" der. "Neden?" diye sorarlar. Öküz cevap verir. "Ben küçükken beni tanam tanam diye severdi. Büyüdüm, beni sabana koştu, kağnıya koştu. Aksilik ettim dövdü. Senelerce hizmet ettim, kocadım. Sonra ben işe yaramayınca beni bir çayıra saldı. Her gün gelir etlendi mi, etlenmedi mi diye eller, böğürlerime bakar. Etlenince beni kesecekler. Onun için insan oğlu muhannettir" der.
Yılan boynunda dolalı olduğu halde Hazreti Ali'yle yola çıkar. Giderler, giderler bir ata rastlarlar. "Ya at, insanoğlu muhannet midir, muhannet değil midir?" diye sorarlar. At: "İnsan oğlu muhannettir" der. Hazreti Ali; "Neden?" diye sorar ata. At: "Çünkü, ben küçükken tayım tayım diye severdi. Büyüdüm, arabaya koştu, çivt sürdüm, didindim, uğraştım, kocadım. Beni buraya ölsün diye bırakıp gitti. İnsan oğlu bunun üçün muhannettir."
Hazreti Ali, yılan boğazında sarılmış halde, gide gide bir tilkiye rastlarlar. Tilkiye de sorarlar. "Ya tilki, insan oğlu muhannet midir, muhannet değil midir?" Tilki; "Durun" der, "Ben şu taşın üstüne çıkayım da size hakem olayım. Siz derdinizi o zaman anlatın" der. Tilki bir taşın üstüne çıkar kurulur. Tilki, yılana seslenir: "Sen Hazreti Ali'nin boynundan yere in. Senin etrafın ateşle çevriliyken Hazreti Ali seni bir daha gurtarsın da göreyim; olay nasıl oldu?" der. Yılanı ateşin ortasındaki boşluğa korlar. Hazreti Ali girip kurtaracağı zaman, tilki bağırır: "Bırak yansın, bu onun cezası" der. Yılan kurtulmaya çabalar, ama kurtulamaz. Tilki, kurulduğu taşın üstünden atlayıp kaçarken Hazreti Ali seslenir: "Ya tilki, senin kürkünü giyen sedirden inmesin. Avına giden de onmasın." İşte, o günden beri, tilki kürkü en muteber kürk. Ağalar, beyler giyer. Tilki avına çıkan da onmazmış.
Kaynak: Küçükbezirci, S. Kasım 2009. Konya Halkbilimi Folklor Güldestesi. Konya, Bahçıvanlar Basım San. A.Ş.