Yörede, genel olarak ölü sahibinin yakınları tarafından cenaze evinde, ölü defnetmeye gidenlere verilmek üzere "ıscak" denilen börek, çörek veya katmer yapılır. Ölü mezara konduğu akşamı ölü evine gelenlere katmer dağıtılır. Buna Yalvaç’ta "meyit ekmeği" denilir. Misafirler ölü sahiplerine "başınız sağolsun", "Allah geride kalanlara sabır versin" derler. Ölü evine köy kadınları, birer tabak yemek götürür. Çoğunlukla kadınların toplandığı ve "gece evi" ya da "gece" denilen bu zamanda yemek yenip, ölü sahibine başsağlığı ve tesellide bulunulur.
Isparta genelinde, ölünün geride kalan eşyalarının yıkandığı günde evdeki herkes de yıkanır. Ölüye ait eşyalar 1 hafta-10 gün içinde yıkanarak fakir fukaraya dağıtılır. Bazı giyecekler ise hatıra olması amacıyla saklanır. Ayrıca ölen kişinin ruhunun evini kontrole geldiğine inanılarak, ölü evinde 7 gün lamba/ışık yakılır. Ölü evinde belirli gün (genellikle 1 hafta) yas tutulur. Ölü evinde belli bir müddet radyo, teyp vb. şeyler çalınmaz ve bir bayram geçinceye kadar düğün yapılmaz. Cenaze toprağa verildikten sonra, üç gün sabah namazlarını müteakip mezar başında ve ölü evinde Kur’an okunur.
Bir hafta ile 15 gün arasında ölü evine komşular yemekler götürürler. Başın sağ olsuna giden erkekler ise çay ve şeker götürürler. Şekerin götürülmesi ölümün acısını alacağı düşüncesinden kaynaklanmaktadır. Ölü evine götürülen yemekler yörelere göre değişiklikler arz etmektedir. Senirkent’te sabahları tahinli, haşhaşlı, peynirli ve kıymalı pide yaptırılarak ölü evine gönderilir. Ölü evinin kendisi ve yakınları için kahvaltı yaptırılır. Ölünün 7. günü "pişi" yapılarak komşulara dağıtılır. 40. ve 52. günlerinde evde ya da camide mevlit okutulur. Evde okutulan mevlitte yemek verilir. Camide okutulursa gelenlere gülsuyu, şeker ve lokum ikram edilir. Ölünün 40. ve 52. gecelerinde "eza"ların (kemiklerin, organların) dağıldığına, ruhun acı çektiğine inanıldığı için yapılan dua ve verilen yemeklerle ölünün acısının azaltılacağı düşünülür. Yemeğe erkek ve kadınlar katılır, hoca tarafından Kur’an okunarak dua edilir.
Ölünün yaşarken tutmadığı oruçları ve kılmadığı namazları için bir din adamı ve bir fakir, ölünün "ıskatı vasiyetine" otururlar. Hatim duaları okunur ve dağıtılacak para miktarı belirlenir. Bu paranın bir kısmı ıskatı vasiyetine oturan hoca ile fakire verilir, kalanı ise ölünün hayrı için fakirlere dağıtılır. Kurban bayramı arifesinde ölen kişi için "sin kurbanı" denilen bir hayvan kesilir. Kurban ve Ramazan Bayramları’nın arifesinde mezar ziyaretinde bulunarak dualar yapılır.
Yörede, her köyün ve yerleşim yerinin birer mezarlığı vardır. Genel olarak mezarın başucundaki taşa saksı, çiçek, kuş, ay yıldız, gül ve lale, nadiren papatya çiçekleri çizilir. Bunun altına da ölenin ruhuna dua istenen yazılar bulunur. Bu yazılardan başlıcaları şunlardır:
- "Yaşım otuza vardı Tenim toprağa daldı Ormanda çalışırken Allah canımı aldı." (Yenişarbademli İlçesi)
- "Ecel tuzağını açamaz mısın? Açıp da kefenden kaçamaz mısın? Azat etse Allah uçamaz mısın? Kırık mı kanadın gelsene yavrum?" (Sütçüler İlçesi)
- "Ey zahir geleceksin er veya geç, Bir Fâtiha oku da geç." (Keçiborlu İlçesi)
Kaynak: http://www.ispartakulturturizm.gov.tr/TR,71002/adet-gelenek-ve-gorenekler.html adresinden, 08.07.2014 tarihinde alınmıştır.