Diyarbakır Surları - Diyarbakır
Kimlik
Adı |
Diyarbakır Surları |
Envanter No |
-- |
Harita No |
-- |
Mah. Köy - Mevkii |
Sur |
Adres |
Sur/DİYARBAKIR |
Pafta |
|
Ada |
|
Parsel |
|
Koruma Durumu
Koruma Derecesi - Anıtsal |
1 |
Koruma Derecesi - Çevresel |
0 |
Koruma Derecesi - Aykırı |
0 |
Bugünkü Sahibi |
0 |
Bakımından Sorumlu Olması Gereken Kuruluş |
Kültür ve Turizim Bakanlığı |
Diğer Özellikler
Yaptıran |
|
Yapım Tarihi |
M.S 349 |
Yapan |
|
Kültür Dönemi |
Selçuklu |
Kitabe |
var |
Vakfiye |
var |
Genel Tanım |
Kentteki ilk yerleşmenin, tam tarihi bilinmemekle birlikte, Dicle
yatağından 100 m yüksekte Fis Kayası diye adlandırılan sarp bölgenin,
bugünkü İçkale arazisinde kalan kesiminde gerçekleştiği
ve bu alanda yer alan Amida veya Virankale olarak adlandırılan
höyükte tespit edilmiştir. Topografik özellikleri nedeniyle savunma
kolaylığı sağlayan ve zaman içinde nüfusu yoğunlaşarak
genişleme sürecine giren bu yerleşimde, kale işlevli ilk yapının
İ.Ö. 3000 yıllarında bölgeye egemen olan Hurriler tarafından inşa
edildiği kabul edilir. Ardından kent Asurlular, Urartular, Büyük
İskender, Selefkoslar ve Partlar - Romalılar - Sasaniler’in yalnız
ya da birlikte sürdürdükleri egemenlikleri altına girer; Roma’dan
7.Yüzyılın ilk yarısına kadar Bizans idaresi altında yaşar ve 639’dan
sonra da bir İslâm kenti kimliği kazanır.Günümüzdeki durumuna
temel olan şeklini M.S. 349 yılında Roma İmparatoru Constantinus
tarafından genişletilmesi ve bazı kısımlarının onarılmasıyla
almıştır. 7. yüzyıl ikinci yarısından itibaren kente egemen olan
Emeviler, Abbasiler, Şeyhoğulları, Hamdaniler, Büveyhoğulları,
Mervanoğulları, Büyük Selçuklu ve Şam Selçukluları, İnaloğulları,
Nisanoğulları, Hasankeyf Artukluları, Mısır ve Şam EY.Y.ubileri,
Anadolu Selçukluları, Mardin Artukluları, Akkoyunlular ve son
olarak da Osmanlılar zamanında, yerleşimin ana öğesi olma
etkinliğini kesintisiz korumuş; Osmanlı dönemine dek, kent
tarihinin her aşamasında “ yaşamsal önemdeki savunma gereksinimini
karşılayacak dirençte” ve “sürekli bir işlevsel bütünlük”
taşımak zorunda olmuştur. Dış Kale ile İç Kale surlarında Romalılardan
Osmanlılara kadar kente egemen olan tüm uygarlıklar,
egemenliklerini surların üzerindeki yazıtlar ve kabartmalarla
belgelemişlerdir. Surlarda yapım malzemesi olarak yöresel malzeme
olan bazalt taşı kullanılmıştır. Sur duvarlarının ve burçların
dış yüzeyleri kesme taş, iç yüzeyler genellikle daha az işlenmiş
olan moloz taştan örülmüştür. Duvarların iç ve dış yüzü arasında
kalan bölümler bol kireç harçlı moloz dolgudur. Burçların kubbe
ve tonozlarında tuğla malzeme, bazı yazıtlarda ise kalker taşı kullanılmıştır.
Savunma amaçlı tasarlanan burçlar genellikle üç veya
dört katlıdır. Ancak kapalı mekânları, iki kattan oluşmaktadır. |
Kullanım Durumu
Koruma Durumu |
C |
Taşıyıcı Yapı |
A |
Üst Yapı |
B |
Dış Yapı |
B |
Süsleme Elemanları |
B |
Rutubet |
C |
Ayrıntılı Tanımı
Yapılan Onarımlar |
Surların geneli kötü onarımlar görmüştür. Özellikle 9 nolu
burç orjinal dokudan tamamıyla uzak bir şekilde onarılmıştır. |
Ayrıntılı Tanımı |
Dünyada sur olarak tek örnek teşkil eden ve bir açık hava müzesi niteliği taşıyan
Diyarbakır surları; kapladığı alan bakımından doğudan batıya 1700 m. kuzeyden
güneye 1300 m. dir. 5 km.uzunluğa sahip olan surlar, İç ve dış sur olmak üzere iki sur
şeklinde yapılmış ancak dış sur günümüzde yıkılıp yok olmuştur. Bu dış sur izlerine,
günümüzde sadece Mardin kapı ve Dağ kapı civarında rastlanmaktadır. Surlar, 82
burçtan ve 4 ana kapıdan oluşmaktadır. Beden duvarları payandalarla desteklenmiştir.
Burçlar; yuvarlak, çokgen ve dikdörtgen planlıdır. Surların yüksekliği, 5 ile12 m,
duvar kalınlıkları ise 3 ile 5 m arasında değişmektedir. Surun ana kapıları; kuzeyde
Dağ Kapı (Harput), batıda Urfa (Rum) Kapı, güneyde Mardin (Tell) Kapı, doğuda Yenikapı
(Dicle ve Şat) olarak adlandırılmaktadır. Hindibaba ve Tekkapı ise tali kapılar olup
Cumhuriyet döneminde açılmışlardır.
Çeşitli dönemlerde yapılan onarımlar ve yenilemeler sonucu surlarda, farklı plan
ve yapım teknikleri ile farklı bezeme ve motiflerle karşılaşılmaktadır. Surların, gerek
plan özellikleri ve gerekse üzerindeki yazıt ve kabartmalarla diğer burçlardan ayrılan
belli başlı burçları: Ben-u Sen (Ulu Beden, Evli Beden), Yedi kardeş, Keçi Burcu, Nur
(Melikşah) Burcu, Fındık Burcu, Mervani Burcudur.
Ben U Sen Burcu: Artuklular dönemine aittir. Silindirik planlı, üç katlıdır. Dar bir
merdivenle üst terasa çıkılmaktadır. Terasta dar ve derin mazgal nişleri şeklinde dışa
taşan yedi açıklık bulunmaktadır. Bunlar mukarnaslı konsollar şeklinde aşağı doğru
uzanmaktadır. Burcun dış yüzünde burcu çevreleyen bir kitabe yer almaktadır. Kitabenin
orta kısmı üç satır olup dikdörtgen silme içerisine alınmıştır. Bu dikdörtgenin
hemen üzerinde yüksek kabartma olarak ortada çift başlı kartal, sağ ve sol tarafında
kanatlı aslan betimleri; alt kısmın köşelerinde ise koç kabartması bulunmaktadır. Ancak
kabartmalar kırık ve eksiktir. Burcun dış yüzünde derin çatlaklar görülmektedir.
Yedi Kardeş Burcu: Artuklular döneminde yapılmış olan burç; silindirik planlı
olup üç katlıdır. Dış yüzeyinde burcu çevreleyen kitabesi üzerinde silme bulunmaktadır.
Tam ortada üç satır haline dönüşen kitabenin üst köşelerinde birer kanatlı
aslan kabartması, ortada ise çift başlı kartal kabartması yer almaktadır. Burcun dış
yüzeyinin üst kısmında, mukarnaslı konsollar şeklinde dışa taşan mazgal pencereler
bulunmaktadır. Ancak bunların hepsi tahrip edilmiştir.
Keçi Burcu: Mervaniler döneminde yapılan burç, silindirik planlı ve iki katlı olarak
kayalık alan üzerine kurulmuştur. Merdivenlerle burcun üst ve teras katına geçiş
sağlanmakta olup merdivenin sağında kalker taşına işlenmiş Mervani kitabesi yer
almaktadır. Burcun iç kısmına sivri kemerli bir kapıdan merdivenle inilmektedir. Burç
içi sütunlarla enine gelişmektedir. Üst örtüsü tonozdur.
Nur (Melikşah) Burcu: Selçuklu döneminde yapılmıştır. Çokgen planlı olup iki
katlıdır. Dış yüzeyinde silme içerisine alınmış ortada küçük bir nişin sağ ve solunda
koşar halde at kabartması, altında beş satır kufi yazılı kitabesi ile kitabenin ilk satırının
köşelerinde birer kanatlı aslan kabartması, alt satırın üst kısmında ortada koşar
vaziyette iki tavşan karşılıklı olarak betimlenmiş, aynı satırın üst köşelerinde birer
güvercin ve bu güvercinlerin ayaklarının altında oturmuş vaziyette birer çıplak kadın
kabartması yer almaktadır.
Fındık Burcu: Silindirik planlı olup iki kattan oluşmaktadır. Dış yüzeyinde iki satırlık
kitabesi bulunmaktadır. İç yüzünde yoğun tahribatlar ve yıkılmalar görülmekte
olup alt katın giriş kımında büyükçe bir moloz kütlesi yer almaktadır.
Selçuklu Burcu: Dikdörtgen planlı olup tek kattan oluşmaktadır. Dış yüzünde
üzerinde silmesi bulunan ortada küçük bir nişin sağ ve solunda birer koç kabartması
altında üç satırlık kufi yazı ile ilk iki satır arasında hayvan kabartmaları yer almaktadır.
Burç onarım görmüştür. Üst kısımlarında tahribat gözlemlenmektedir. |
Su |
YOK |
Elektrik |
YOK |
Isıtma |
YOK |
Orjinal Kullanım |
Sur |
Bugünkü Kullanımı |
Sur |
Önerilen Kullanım |
Sur |
Tescil Kararı |
11.03.1972/6312 (25.11.2010/3528) |
Yayın Dizini |
|
Ekler |
|
Revizyon |
|
Görüntülenme Sayısı :
10076
Eklenme Tarihi :
18 Şubat 2013 Pazartesi
Güncellenme Tarihi :
09 Mayıs 2016 Pazartesi