­ ULU CAMİİ (MURADİ RABİ CAMİİ) | Kültür Portalı

Kültür Envanteri Anıt

Ulu Camii (Muradi Rabi Camii) - Çorum

Kimlik
Adı Ulu Camii (Muradi Rabi Camii)
Envanter No -
Harita No -
Mah. Köy - Mevkii Çöplü Mahallesi
Adres Çorum , Merkez,
Pafta 87
Ada 16
Parsel 13-19
Koruma Durumu
Koruma Derecesi - Anıtsal
Koruma Derecesi - Çevresel
Koruma Derecesi - Aykırı
Bugünkü Sahibi
Bakımından Sorumlu Olması Gereken Kuruluş
Diğer Özellikler
Yaptıran
Yapım Tarihi
Yapan
Kültür Dönemi
Kitabe
Vakfiye
Genel Tanım İnşa kitabesi olmayan caminin ilk banisi Selçuklu Sultanı III. Alaattin Keykubatın azatlı kölesi Hayrettin’dir. İkinci bani camiyi daha sonra yeniden yaptıran Sultan IV. Murat olup, 1786 ve 1793 depremlerinde büyük hasar gören caminin tamirini tamamlayan Abdülfettah Bey ise üçüncü bani olmuştur.Ulu caminin ilk mimarı belli değildir. Mimar Sinan camiyi III. Murat zamanda 1574-1588 yılları arasında onarmıştır. Bu onarım Mimar Sinan’ın Teskiret-i Enbiye isimli kitabında da geçmekte olup, kitapta “ Çorum’da Alaaddin Camii’ni müceddeden tamir ve inşaa ettiği” yazılıdır. III. Murat zamanında cami “ Sultan Muradi Salis Cami “ diye anılmaya başlamıştır. IV. Murat, Erivan Seferine giderken Çorum – Boğacık Köyünde konaklamış, cami bu dönemde tekrar tamir ettirilerek etrafına medreseler ve akarat yaptırılmıştır. Cami bu zamanda Sultan Muradi Rabi Camii olarak adlandırılarak Evkaf Dairesi kayıt ve sicillerine bu adla geçmiştir. 1790 yılındaki depremde tekrar harap olan cami, 1802 yılında Yozgatlı Çapanoğlu Süleyman Bey tarafından eskisi gibi dokuz kubbeli olarak tamirine başlanmıştır. Ancak Süleyman Bey’in ölmesi üzerine oğlu Abdülfettah Bey tarafından 1810 yılında ahşap, tek kubbeli olarak tamiri yapılarak, bugünkü görünümünü almıştır. Caminin son cemaat yeri ve üst katı II. Meşrutiyetin ilanından sonra yapılmış, doğu tarafa minare ilave edilmiştir.
Kullanım Durumu
Koruma Durumu
Taşıyıcı Yapı
Üst Yapı
Dış Yapı
Süsleme Elemanları
Rutubet
Ayrıntılı Tanımı
Yapılan Onarımlar .
Ayrıntılı Tanımı Cami, üç tarafı da kapalı son cemaat yeri ile ortası büyük bir bağdadi kubbe ile örtülü dikdörtgen bir harimden oluşmaktadır. Ulu caminin bugünkü avlusuna kuzey, doğu ve batıdaki kapılarla girilmekte olup, kuzeydeki avlunun ortasında sekizgen şadırvan bulunmaktadır. Ortada mermerden ondörtgen tekneli ve geniş saçaklı sadırvan, sekizgen olup, sekiz ahşap sütun üzerine oturan içten kubbe, dıştan basık bir külahla örtülüdür.Şadırvanın kubbesi kalemişleri ile süslü olup, 1990 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onarılmıştır. Camiye doğu, batı ve kuzeydeki kapılardan girilmektedir. Kuzeydeki kapıdan son cemaat mahalline, doğu ve batıdaki kapılardan ise harime geçilmektedir. Her üç kapının önünde de sundurma bulunmakta olup, kuzeydeki sundurma çapraz tonoz, diğerleri ahşap tavan örtülüdür.Kuzey cephe kapı söveleri ve yuvarlak kemeri mermer olan bir portalle son cemaat kısmına geçilmektedir Son cemaat yeri iki katlı olup, birinci katın doğu ve batı tarafları düz tavanlı, ikinci kat ise beş kubbelidir. Her iki kanattaki ahşap tavan çıtakari baklava dilimi motifleri ve tezyini bir göbek ile süslenmiştir . Son cemaat yerinden yine bir portal ile harim kısmına geçilmektedir.Kare planlı harimin orta bölümü bağdadi büyük bir kubbe ile kubbenin dört tarafında kalan diğer kısımlar ise ahşap tavanla örtülüdür. Ortadaki bağdadi basık ahşap kubbe on iki ahşap sütun üzerine oturmaktadır. Ahşap sütunlar birbirine basık kemerlerle bağlanmıştır. Yirmi kaburgalı kubbe çeşitli yazılar, bitkisel ve geometrik motifli kompozisyonlarla süslenmiştir. Caminin pencereleri dikdörtgen biçimli, yuvarlak kemerlidir. Camide son cemaat yeri ve harimin birleştiği köşelerde yer alan minareler kare kaideli, soğanbaşı papuçlu, poligonal gövdeli, tek şerefelidir. Ulu Camide yer alan minber, sanat tarihi açısından önemlidir. Abanoz ağacından yapılan minber, daha sonraki yıllarda boyanmıştır. Kitabelerine göre M. 1306 tarihinde Davutoğlu Ahmed’in emri ile iki Ankara’lı sanatçı Abdullah oğlu Davut ve Ebubekir oğlu Muhammed tarafından yapılmıştır. Zaman içinde bazı onarımlar görmüş olan minber orjinalliğini büyük ölçüde korumuştur. Minberin yüksekliği 3.85m., uzunluğu 3.40m., kapı yüksekliği 2.60m. ve kapı genişliği 1m. olup, 11 basamaklı bir merdiveni vardır.Minber çatma kündekari tekniğinde yapılmıştır. Kapı ve mihrap tarafındaki yüzde sahti ama özenli bir oyma işçiliği vardır. Keskin hatlarda eğri kesim tarzı diğer kısımlarda bu tarzla birlikte yuvarlak ve düz yüzeyli oyma tarzları kullanılmıştır. Minberin batı yan yüzünde derin oyma tarzı ile plastik tesir kuvvetlendirilmiştir. Bu yüzdeki ışık gölge kontrasları zengin olup oluklu oyma tarzı görülür. Bu da minber kitabelerinde belirtilen iki ayrı ustanın işçiliğini farklı teknikler olarak sergilemektedir. Minber kapısı Anadolu geleneğine uygundur. Kapı kanatlarında üst tarafı sivri armudi göbek motifleri yer almış ve içi stilize bitki motifleri ile doldurulmuştur. Kapı pervazlarında meandır ve yaprak dal motifleri dikkati çeker. Kapı çerçevesi, yan yüz ve merdiven korkuluk pervazları rumi motiflerle süslenmiştir. İki yan yüz korkuluklarında iç içe geçerek devam eden oniki kenarlı şekillerin ortalarında altı köşeli yıldız motifi yapılmış, yüzeyi bitki motifleri ile bezenmiştir. Yıldızlı ve içiçe geçmiş çokgen geometrik motiflerin kullanıldığı yan yüzlerin yanısıra batıdaki panoda oniki kollu yıldız motifi bir merkez teşkil etmektedir.
Su VAR
Elektrik VAR
Isıtma VAR
Orjinal Kullanım Cami
Bugünkü Kullanımı Cami
Önerilen Kullanım
Tescil Kararı 21.1.1983 / A–4063
Yayın Dizini
Ekler
Revizyon

Konum Bilgileri

Görüntülenme Sayısı : 3259    Eklenme Tarihi : 04 Mart 2013 Pazartesi    Güncellenme Tarihi : 04 Mart 2013 Pazartesi