­ KARA VELİ DEĞİRMENİ EFSANESİ | Kültür Portalı

Kara Veli Değirmeni Efsanesi - Ordu

Efsaneler

Yukarı Kızılin, Ulubey İlçesi'ne bağlı bir köydür. Melet Irmağı’nın kolu olan Sarp dere’ye birçok akarsuyun katıldığı derin vadiler arasında kurulmuştur Kızılin Köyü... Bu derelerin kimi coşkun bir şekilde akmakta, kimi de tepelerin eteklerinden sessiz sessiz Sarp dere’ye doğru yoluna devam etmektedir. Bu akarsulardan birkaçının yolu üzerinde değirmenler bulunmaktadır. Bunlardan birinin adı Kara Veli Değirmeni’dir. Efsanesi şöyle anlatılmaktadır:

Yukarı Kızılin, tepelerinin yamaçlarından vadi içlerine doğru yayılmış bir köy... Evler kah bir tepenin üzerinde,güneşin ilk ışıklarını görmekte, kah ormanların koyu gölgeliklerinde saklanmak ister gibi, sabah güneşinden kaçmaktadır. Kızılinliler köyün kenarından geçen derelerden birinden istifade ederek, büyücek bir değirmen kurmak istemişler. Burada evvelce bir değirmen varmış..Fakat hemen her yıl, kar sularıyla taşan dereler,arıkları yıkmakta etrafı yıkarak değirmeni çalışmaz hale getirmekte imiş. Kızılinliler devamlı şekilde sel baskınına uğrayarak yıkılan bu değirmenin yerine daha dayanıklısını yapmağa karar vermişler. Sıra ark’ına gelmiş. Değirmene akacak suyu, kayaları oyarak derin ve geniş bir ark’ın içerisine almışlar. Civarda bu kadar sağlam bir başka değirmen arkı olmadığından Kızılinliler artık bundan sonra sel baskınlarıyla değirmenlerin yıkılmayacağını düşünerek, sevinmişler.

O yıllarda köyün uzak ve tenha bir tarafında, kendi halinde yaşayan biri varmış. Kimi kimsesi yokmuş. Nereden geldiği de bilinmiyormuş. Köylüler bu garip kişiyi gördükleri zaman onunla konuşmak dahi istemezlermiş. Değirmen yapılırken bu garip kişi, bir ara köylülerin yanına uğramış; bir süre yapılanları seyretmiş. Sonra da, yine geldiği gibi sessizce oradan ayrılıvermiş. Yine böyle bir gün, köylüler bu garip kişinin yanlarına gelerek,hiç kimseye danışmadan,onlardan izin almadan,büyük bir kaya parçasını, yalnız başına iteleye, yuvarlaya değirmenin bulunduğu yere taşıdığını görmüşler. O ise etrafındakilerin şaşkın bakışlar arasında bu kayayı değirmenin arka kısmında, ark’ın yönüne oturtmuş ve yine sessizce oradan uzaklaşıp gitmiş. Kızılinliler kocaman kaya parçasını ark’ın ön kısmına konulmasının anlamsız olduğunu düşünerek bu kayayı ark’ın önünden çekip dereye yuvarlamışlar; kazı çalışmalarına yeniden devam etmişler. Ertesi sabah işlerinin başına dönen işçiler, iri kayayı yine yerinde yani garip kişinin koyduğu ark’ın üzerinde bulmuşlar. Bu kadar büyük bir kayanın aşağıdaki dereden bir kişi tarafından alınarak değirmenin bulunduğu yamaca çıkarılmasının mümkün olamayacağını düşünen Kızılinliler “Hele bekleyelim,bakalım belki bunda da bir hikmet vardır.“ diyerek,kayayı yeni yerinde bırakmışlar.

Aradan nice yıllar geçmiş nice seller olmuş. Ark, bir defa dahi yıkılmamış, seller değirmene ulaşmadan bu kayanın yanından etrafa yayılıp değirmen için tehlikeli olmaktan çıkmış. Kızılinliler değirmenin sel afetlerinden kurtulmasındaki kerameti o koca kayada bulmuşlar ve buna “Kerametli Taş” adını vermişler. Köylülerin ilgilenmedikleri değer vermeyerek kendisiyle konuşmadıkları o bir köşede sessice yaşayan garip kişi ise kayayı aşağıdaki dereden yukarı çıkarıp ark’a yerleştirdiği günden sonra bir daha ortalıkta görülmemiş. Kızılin’den ayrılıp bilinmeyen bir yere gittiği ağızdan ağza dolaşır olmuş. Kızılinli’ler bu garip kişiyi de “Kara Veli“ diye anmaya başlamışlar ve değirmene de bu ad verilmiş çevre köylülerce; Kara Veli Değirmeni.

O gün, bugündür Kara Veli’nin Kerametli Taşı, Yukarı Kızılin Köyü'ndeki Kara Veli Değirmeni'nde, bütün çevre köylüleri tarafından kıymetli bir emanet gibi korunmaktadır. Bu kaya halen Kara Veli’nin koyduğu yede durmaktadır. Ve herkes bu taş burada kaldığı müddetçe değirmenin de hiçbir selden zarar görmeyeceğine inanmaktadır.

Kaynak: Ordu Efsaneleri/Ordu Folklorundan Damlalar-Sıtkı ÇEBİ

Görüntülenme Sayısı : 1789    Eklenme Tarihi : 17 Temmuz 2013 Çarşamba    Güncellenme Tarihi : 24 Kasım 2021 Çarşamba