Çatalpınar-Fatsa karayolu Bolaman Irmağı’nın sahilini takip etmektedir. Çatalpınar’dan yaklaşık 2 kilometre sonra yol, bir mezarlığın ortasından geçmektedir. Sol tarafta kalan mezarlığın orta kısımlarında yaşlı bir meşe ağcının altında Şeyh Süleyman Dede’nin türbesi bulunmaktadır.

Efsaneye göre; Şeyh Süleyman Dede bu mezarlığın hemen üst tarafında yaşarmış. Bu zat bir gün zamanın yönetimine suçsuz olduğu halde şikayet edilir. Yakalanıp götürülmesi için Ordu’dan zaptiyeler görevlendirilir. Zaptiyeler Bolaman Irmağı’nın kenarından gelirler. Fakat ırmakta sel suyu kabarık olduğu için karşıya geçemezler. Şeyh Süleyman bunları görür. Hanımına: ”Helal bir şeyler hazırla. Zaptiyeler ırmağın kenarında bekliyorlar. Acıkmışlardır. Yemek götüreyim” der. Karısı bir tas yoğurt, bir tas pilav ve iki bazlamayı bir sininin üzereni koyup verir. Şeyh Süleyman Dede, siniyi alıp ırmağın kenarına iner. Zaptiye komutanının: ”Suya girme, boğulursun” sözlerine aldırmadan yürür, ırmağın karşı tarafına geçer. Askerler, Şeyh Süleyman Dede’den para isterler. Vermeyince birisi tüfeğin dipçiği ile vurur. O da: "Allah sizi komutanınıza ulaştırmasın.” der. Askerler para almayacaklarını anlayınca atlarına binip hızla arkadaşlarının arkasından giderler. Komutanlarına iyice yaklaşırlar. Fakat o arada harekette bulunan askerin atı tökezler. Asker beynin üzerine düşer ve oracıkta ölür. Askerinin adının tökezlediği mevkiinin ismi bu yüzden “Naldöken” kalır.

Kaynak: 81 İlde Kültür ve Şehir/ Ordu Kitabı