­ KASTABALA ÖRENYERİ | Kültür Portalı

Kültür Envanteri Anıt

KASTABALA ÖRENYERİ - Osmaniye

Kimlik
Adı KASTABALA ÖRENYERİ
Envanter No 1
Harita No -
Mah. Köy - Mevkii Bahçe- Kesmeburun- Kazmaca Köyleri
Adres Osmaniye- Karatepe Müzesi yol güzergaında olup Osmaniye merkezine 12 km asfalt yolla ulaşılmaktadır.
Pafta
Ada
Parsel
Koruma Durumu
Koruma Derecesi - Anıtsal
Koruma Derecesi - Çevresel
Koruma Derecesi - Aykırı
Bugünkü Sahibi
Bakımından Sorumlu Olması Gereken Kuruluş
Diğer Özellikler
Yaptıran
Yapım Tarihi
Yapan
Kültür Dönemi
Kitabe
Vakfiye
Genel Tanım Kastabala-Hierapolis, Anadolu’nun güneydoğusunda Osmaniye İli’nin 12 km. kuzey-kuzeybatısında, Ceyhan (Pyramos) nehrinin yakınlarında küçük bir ovaya hakim konumdadır. Osmaniye’den Cevdetiye, Kesmeburun üzerinden Karatepe-Aslantaş ören yerine ulaşan yolun doğusunda bulunan kalenin eteklerinden başlayarak kalıntıları yaklaşık 1500 dönümlük bir alanı kaplayan Kastabala ören yerinin antik devirdeki diğer bir adının da Hierapolis olduğu 1890 yılında İngiliz araştırmacı Th. Bent tarafından burada bulunan antik yazıtlar sayesinde anlaşılmıştır. Kastabala’nın 20 km. kadar kuzeyindeki Bahadırlı köyü civarında 1961 yılında bulunan Aramice sınır yazıtında Pirvaşua adını da taşıyan Anadolu ana tanrıçası Kubaba’nın arazisinin bir kısmının Kastabala’ya ait olduğu belirtilmektedir. Anadolu dillerinden türetilmiş bir yer ismi olan Kastabala adının geçtiği en eski yazılı belgedir. Kastabala, ilk kez Hierapolis adıyla, Seleukos krallarından IV. Antiochos Epiphanes’in hakimiyet döneminde (M.Ö. 175-164) basılan sikkelerde belirtilmektedir. Antiochos, kentte uzun zamandan beri tapınım gören "Perasia" ismindeki tanrıçanın tapınağından dolayı kente "Kutsal Şehir" adını vermiştir. Perasia adı büyük bir olasılıkla yukarıda bahsedilen Arami yazıtında geçen ve kökleri geç Hitit dönemine uzanan Pirvaşua adından türetilmiştir. Seleukos imparatorluğunun son yıllarında ve Tarkondimotos hanedanı döneminde, Kastabala Hierapolis’in yaşadığı belirsizlik ve bunun getirdiği sosyal ve ekonomik sıkıntılar, bölgenin Roma hakimiyetine girmesiyle sona ermiştir. Bu süreçte Roma imparatorlarından Traian, Hadrian ve Caracalla Kastabala’yı ziyaret etmişler ve bu ziyaretleri sırasında kent halkı tarafından heykelleri dikilerek onurlandırılmışlardır. İmparator Valerian döneminde Hierapolis-Kastabala ya da Pyramos kenarındaki Hierapolis adıyla da anıldığı bilinen kent, M.S. 260 yılında Sasani kralı I. Şapur tarafından fethedilmiştir. 380 yılında Bizans imparatorluğuna başkaldıran Isaurialı Balbinos tarafından fethedilen kent, 5. yy. başlarında kurulan Cilicia Secunda eyaletinin başkenti olan Anazarbos’a bağlanmış, 431de Efes’te, 451 yılında Kadıköy’de yapılan konsüle katılmıştır. 526 yılında büyük tahribata yol açan depremin Kastabala’yı da etkilemiş olduğu kesindir. Bunu takip eden yıllarda olan ikinci bir büyük deprem, Kastabala ve diğer bölge şehirlerinde büyük tahribata neden olur. Orta ve geç Bizans dönemlerinde giderek önemini kaybeden Kastabala Haçlı seferlerinin yıkımından sonra kendini bir daha toparlayamamış ve kısa bir süre sonra tamamen terkedilmiştir. Bugün Kastabala ören yerinde görülen kalıntılar tamamen Roma devrinden kalmadır. Kastabala’nın oldukça iyi durumda günümüze ulaşan antik yapı kalıntıları arasında en önemlisi hiç şüphesiz sütunlu caddesidir. Kastabala’yı Karatepe-Aslantaşa bağlayan asfalt yoldan yaklaşık 300 m. uzunluğundaki sütunlu caddenin bir kısmı görülmektedir. Kastabala’da 2009 yılında Bakanlığımızla Gaziantep Üniversitesinden Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof.Dr.H.Turgut ZEYREK (şuanda Karadeniz Teknik Üniversitesi çalışmaktadır) tarafından ilk kez başlatılan ve halen devam eden kazı ve sondaj çalışmalarından elde edilen sonuçlara göre; Geç Neolitik-erken Kalkolitik; M.Ö. 5. -1 yy , M.S. 1.- 6. yy. ve İ.S. 13-15. yy.’a tarihlen¬dirmek mümkündür.Yörede Bodrum Kale olarak adlandırılan Ortaçağ kalesi ise savunmaya elverişli kayalık bir tepe üzerinde yükselmek¬tedir. Bu tepenin hâkim olduğu küçük bir vadinin kuzey, güney ve doğu yamaçlarında; M.S. 4. yy. sonlarında inşa edilen surun çevrelediği ızgara planlı kent merkezinin ana aksını; batı-doğu yönünde uzanan iki yanda kaldırımlı, tabanı taş döşeli sütunlu cadde oluşturmaktadır. Tiyatro, hamam, dükkânlar, kuzey ve güney kiliseler bu plana uygun konumlandırılmıştır. Mevcut kamu yapılarının ilk yapı evresi Severuslar dönemine tarihlenmektedir.
Kullanım Durumu
Koruma Durumu
Taşıyıcı Yapı
Üst Yapı
Dış Yapı
Süsleme Elemanları
Rutubet
Ayrıntılı Tanımı
Yapılan Onarımlar -
Ayrıntılı Tanımı Kentin nekropolü, kuzey ve güneyindeki kayalık yamaçlardadır. Sütunlu caddenin doğu ucunda, vadinin güney yamacı¬na dayalı yapılmış tiyatronun sahne binasının tek katlı, iki nişli, sütunlu bir cephe mimarisine sahip olduğu tespit edilmiştir. Düziçi’nin Karagedik Beldesi’ndeki kaynaklardan çıkan su, üstü açık kanallar ile Kastabala kent merkezine getirilmiştir. Kastabala Vadisi’nin doğu ucundaki yamaçtaki terasta kalın temenos duvarı ile çevrili alanda ele geçen mimari kalıntılar ve küçük buluntular kültür dokusunun ilk yapı evresini İ.Ö. 5. yy.’a tarihlendirilmektedir. Burada açığa çıkartılan sunak ve adak yazıtla¬rında Artemis Perasia’nın adının bulunması, buranın kutsal alan olduğunu kanıtlamaktadır. Kastabala’nın kuzey ve güney kiliseleri M.S. 5. yy.’ın ortasına tarihlenmektedir. Diokaisareia’nın Tapınak Kilisesi, Azize Thekla’nın (Meryemlik) Zenon Kilisesi, Ferhatlı’daki bazilikaların apsisleri gibi poligonal apsislidir Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Osmaniye Müzesi’ne bağlı ören yeri statüsündeki Kastabala antik kentinde yapılan kazılardan çıkan eserler Müzemizde sergilenmektedir.
Su YOK
Elektrik YOK
Isıtma YOK
Orjinal Kullanım
Bugünkü Kullanımı
Önerilen Kullanım
Tescil Kararı 8.11.1984- 487
Yayın Dizini
Ekler
Revizyon

Konum Bilgileri

Görüntülenme Sayısı : 2561    Eklenme Tarihi : 25 Ocak 2013 Cuma    Güncellenme Tarihi : 01 Şubat 2013 Cuma