Sivas Mahalli Dili - Sivas
Dil
- Aba: 1. Abla, büyük kız kardeş; 2. Anne; 3. Üvey anne, analık.
- Abrıl: Nisan Acer: 1.Taze ot, yeşillik; 2. Taze, yeni. Acışmak: Üzülmek, acı duymak, kederlenmek
- Ağartı: 1.[ağran] Daha çok harman zamanındaki yoğurt, ayran ve sütten yapılan yiyecek ve içecekler.
- Babik: [boluk] Olgunlaşmamış cevizin üzerindeki yeşil kabuk
- Bağlam: Deste, demet, tutam
- Bakraç: Kova
- Cılga: İnce, dar, taşlı yol, patika
- Çağla: Olgunlaşmamış ham ekşi meyve
- Çalhama: Ayran
- Çeltek: Çoban yamağı
- Dahanah: Kadınların ziynet eşyası (altın)
- Dekmik: [dekmük]
- Tekme Dinelmek: [dikelmek] Ayakta durmak, ayağa kalkmak, dik durmak.
- Dirgen: Sapları yaymak ya da toplamak için kullanılan araç
- Ekeleşmek: Vücutça kuvvetlenmek, olgunlaşmak
- Ekenek: Ekilecek, ekilmeye elverişli yer, tarla
- Ferik: Kümes hayvanlarının civcivlikten çıkmış yavruları, piliç
- Firik: 1.Olgunlaşmaya başlayan tahıl; 2.Çerez olarak yenen tahıl kavurması
- Folluk: Tavukların yumurtladığı yer Galah: 1.Tezek yığınlarının her birine verilen ad; 2.Tandırın havalandırma yeri
- Galıç: [galuç] Orak Hedik: 1.Haşlanmış buğday, bulgur, mısır, nohut vb. şeyler; 2. Taze fasulye
- Helki: Su, süt vb. sıvı maddeleri koymak için kullanılan kova Ibrık: İbrik, içine su konan kulplu kap Ilışlamak: Suyu ılıştırmak İkilemek: Tarlayı ikinci kez sürmek, aktarmak
- İpti: Önce
- İyeşmek: 1.Tartışmak; 2.Geçimsizlik etmek
- Kabayel: Lodos
- Kakıç: [kahınç] Ayıp, kusur, pürüz
- Kargış: [karış] İlenç, beddua
- Kelek: Hayvanların boyunlarına takılan büyük çan, çıngırak
- Külek: Tahta kap
- Lağvete almak: Alay etmek
- Lalık: 1.Tembel; 2. Kekeme
- Loğ: Damın üzerini düzlemek için kullanılan silindir biçimindeki taş
- Malamat olmak: Utanılacak durumda olmak
- Mazı: Kağnı ve arabalarda iki tekerleği birbirine bağlayan kalın ağaç, dingil
- Mıh: Büyük çivi
- Modul: Hayvanları dürtmek için kullanılan ucu sivri değnek ya da değneğin ucundaki çivi, nodul
- Nacak: Kısa saplı balta
- Oğurcalık: Çocuk yemek önlüğü
- Ohla: Oklava
- Ohuntu: Düğün çağrısı ile birlikte gönderilen armağan
- Ohuyucu: Düğüne çağrı yapan küçük kız veya kadın
- Öcbe: 1.Geveze, çok konuşan; 2.Bilgiçlik taslayan, her şeye karışan; 3.İnatçı
- Öfelemeç: Ufalanmış yufka ve peynirin karıştırılmasıyla yapılan yemek
- Paa: Eski yıkık ev
- Partal: Abartılmış söz, yalan
- Peşli: Evlenecek kızın çeyizde giydiği giysi
- Puhari: Ocak ve soba bacası
- Saçı: Düğün armağanı
- Sarat: [şadara] Büyük delikli kalbur
- Savran: 1. Deveci; 2. Yük taşıtan
- Saya: 1.Kadın giysisi, entari; 2.Yelek, cepken
- Seten: 1.Bulgur, yarma dövülen dibek taşı; 2.Tahılın kepeğini ayırmaya yarayan, hayvan ya da suyla döndürülen dikey konulmuş değirmen taşı
- Sıracalı: Kötü, mızmız
- Sırımak: Sağlam ve sıkıca dikmek, çitimek
- Sohu: Buğdayın dövülerek yarma haline getirildiği oyma taştan alet
- Şarlak: [şarlağan, şırlağan]
- Çağlayan Şaştımaşı: Evde bulunan sebze vb. şeylerden karıştırılarak aceleyle yapılan yemek
- Şepik: [şapalah] Alkış
- Şibermek: Çok şımarmak
- Şire: Şıra, üzüm ve öteki meyvelerin suyu, şekerli su
- Tapanlamak: Yeni ekilen tarlanın tohumunu kapatmak için sürgü çekmek, düzeltmek
- Tavlanmak: şişmanlamak, semirmek
- Tekesakalı: Kırlarda yetişen, ince uzun püskül yapraklı yenilebilir yemlik çeşidi
- Telek: Kanatlı hayvanların kalın tüylerine verilen ad
- Tepelik: Evlenecek kızın çeyizde kafasına takılan boncuklu pullu bez
- Terlik: Beyaz patiskadan dikilen ya da yünden örülen takke, başlık
- Tığ: 1.Savrulmuş harman tınazı; 2. Saman yığını Tohaç: Yün yıkamada kullanılan tahtadan yapılmış araç
- Uğunmak: Ağlaya ağlaya bayılmak, kendini yitirmek
- Urupla: Ölçü birimi, kasnaktan yapılmış yuvarlak buğday ölçüsü
- Uşah: Uşak, çocuk
- Üleşmek: Paylaşmak
- Ülger: [ulger] Sabahyıldızı, Ülker
- Üvez: Bir çeşit küçük sinek
- Vargel: Ağaçtan yapılma dokumada iplerin arasını açmak için kullanılan araç
- Verep: Bayır, yokuş, yamaç
- Yaba: Harmanda tahıl saman karışımını savurmakta kullanılan büyük çatal şeklindeki tahtadan yapılmış tarım aleti
- Yağlama: Yağlanmış yufka ekmeği
- Yağlaş: [yağlaç] Un ve su karıştırılarak pişirilip üstüne yağ dökülerek yenilen bulamaç
- Yedecek: Saban okunun ön ucundaki deliğe boyunduruğu tutturmak için geçirilen, kalın demir ya da ağaç çivi
- Yozucu: Düğüne davet için dolaşan kişi
- Yüklük: Yatak, yorgan, kilim dizilen dolap
- Zağar: Köpek
- Zelve: Öküzün boyunduruktan çıkmaması için boyunduruğa geçirilmiş eğri değnek
- Zerze: 1.Kapı halkası; 2. Askılı kilit Zıvga: Altı dar üstü geniş pantolon gibi giyilen erkek giysisi
Kaynak: 2011 Yılı Sivas İl Kültür ve Turizm Envanteri, Sivas Valiliği Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Sivas, 2011
Görüntülenme Sayısı :
53591
Eklenme Tarihi :
08 Ağustos 2014 Cuma
Güncellenme Tarihi :
16 Aralık 2021 Perşembe